BIST 10.919
DOLAR 42,53
EURO 49,62
ALTIN 5.779,27

Vefatın Ardından Vakur Kalmak

3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, son yolculuğuna uğurlandı. Zeyrek için ilk olarak belediye binası önünde tören düzenlendi. Zeyrek'in cenazesi Şehzadeler ilçesindeki aile kabristanına defnedildi.

Elektrik akımına kapılarak yoğun bakıma kaldırılan ve 65 saatlik tedavinin ardından yaşamını yitiren Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek için Manisa ağladı.

Ferdi Zeyrek'in eşi Nurcan Zeyrek: "O çok inançlı bir adamdı. Gecesini gündüzüne katarak yapacak çok işim var derdi. 16 yaşından beri ellerimiz hiç ayrılmadı. Bana hep 'Nurcan, dik dur' derdi. Dimdik duracağım. Sizlerden helallik istiyorum çünkü çok inançlı biriydi. 3 tane yavrum var, sözümü tutacağım. Onlara hem anne hem baba olacağım. Bütün Manisa'nın duaları bizimle. Allah hepinizden razı olsun."

Vefatın Ardından Vakur Kalmak…

Ölüm…
Her insanın istisnasız uğrayacağı en hakiki durak. Fani dünyanın değişmeyen gerçeği. Ömür biter, hayat sahnesinden çekiliriz. Geriye ise ya hayırla anılan bir iz ya da sessiz bir yokluk kalır.

Bizler kadim bir milletin çocuklarıyız. Binlerce yıllık devlet ve medeniyet tecrübemizle, ölüm karşısında bile vakarını kaybetmeyen bir milletiz. Türk ve İslam geleneğinde, ölenin ardından kötü konuşulmaz. Çünkü biliriz ki, ölümle birlikte herkesin hesabı artık Rabb’ine kalmıştır. Bu noktadan sonra bize düşen, susmak ya da dua etmektir.

Bir siyasetçinin bir vefatın ardından söylenen bazı sözler hem vicdanları hem de bu toprakların köklü geleneğini yaraladı. Siyasi fikirler farklı olabilir, dünya ya bakışımız farklı olabilir. Hatta geçmişte keskin tartışmalar yaşanmış da olabilir. Ama ölüm, her şeyin önüne bir perde çeker. Fikir ayrılıkları, mezar taşında anlamını yitirir.

Vefat eden, bu milletin evladıdır. Bu toprağın bağrında yetişmiş, halkına hizmet etmiş bir insandır. Şehzadeler diyarı yas tutuyorsa, biz de susmayı ve rahmet dilemeyi bilmeliyiz. Çünkü bizim kültürümüzde "ölünün ardından susmak" bile bir merhamet göstergesidir. Hele hele dua etmek, en büyük vefadır.

Unutulmamalıdır ki; bugün eleştirdiğimiz kişinin ardından biz konuşuyorsak, yarın bizim arkamızdan da konuşulacaktır. Bugün biz rahmet dilemiyorsak, yarın bize de rahmet dilenmeyebilir. İşte bu yüzden, ölüm karşısında takınılacak tutum sadece bir nezaket değil, aynı zamanda bir ahlak meselesidir.

Siyasi rekabet elbette olur. Ancak insanlık sınırlarının dışında kalmamak gerekir. Vefat etmiş bir kişinin ardından kin kusmak ne söz söyleyeni yüceltir ne de kamu vicdanında yer bulur. Zira insanı insan yapan şey, düşmanına bile merhametle bakabilme erdemidir.

Bizim milletimiz büyüktür. Büyük milletler, vakur olmayı bilir. Merhameti, kadirşinaslığı, hayırla yâd etmeyi unutmaz.

Ve böyle günlerde bize düşen sadece bir cümledir:
“Allah rahmet eylesin.”