Trump hızlı ve öfkeli
Trump, göreve hızlı başladı ve harekete geçti. Pek çok başkanlık emrini imzaladı. Bir önceki seçim sonucunu kabul etmeyip kongre baskınını yapanların tamamına af çıkardı. Doğuştan vatandaşlık hakkını daraltan kararnameyi onayladı. Dünya Sağlık Örgütü ve Paris İklim Anlaşması'ndan çekildi.
Biden döneminde iptal edilen her şeyi yeniden yürürlüğe koydu. Göç, gümrük vergileri, vatandaşlık hakkı gibi konularda, verdiği sözleri uygulamaya aldı. Anlaşılan Trump ekibiyle beraber vaat ettiği ne varsa yapmaya çalışacak. İş dünyası, medya dünyası Trump’un yanında. Dünyayı, ABD siyaseti ve Trump’un politikaları yönetecek gibi duruyor. Geçmişte de olduğu gibi.
Trump, bu defa kabinesini milyarder iş adamlarından oluşturdu.
Bu etkin yönetim anlayışını, siyasete farklı bir bakış açısı yükleyerek tüm dünyaya yaymak istiyor.
Trump'ın, uygulayacağı siyaset dünyanın etki alanında karşılık bulacak, kabul görecek gibi bir algı var.
Batılı güçler, Trump'a gülümseyerek sevgi dolu bakıyor. Bu bakışlar boş değil. Şirin ve sempatik görünme arzusu. Bu bakışlar en az hasarla dört yılı geçirme isteğidir.
Trump dünyaya kendi gözünden bakılsın, kendisi gibi düşünülsün, kendi gibi siyaset yapılsın ve kendi gibi politika üretilsin istiyor.
Trump’ın Avrupa'da radikal sağı desteklemesinin en önemli sebebi, kendisine siyaset yapacağı koridor hattını açma çabasından kaynaklıdır.
Özellikle, göç,
cinsiyetsizleştirme,
iklim,
sağlık,
fosil yakıtlar,
ticaret,
savunma,
yapay zekâ,
teknoloji,
uluslararası kurumların işlevi konularında, kendisi gibi düşünen siyasetçilerin Avrupa siyasetinde belirleyici olmasını istiyor.
Bu yeni dönemde Trump siyaseti soslamadan sade bir şekilde servis ediyor. Düşüncesini, bakış açısını açıktan söylüyor.
Trump kafasına koyduğunu yapabilen bir başkan. Yapmak istediklerini hiç kimseyi dikkate almadan yapacak, daha önceki dönemde olduğu gibi.
Bu dönemde Trump politikalarının dünyayı nasıl değiştireceğini, Bu değişimlerin dünya düzenine ve siyasetine etkisini,
Bu etkinin sonuçlarını doğru okumak gerekir.