BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Torpil dönemi sona eriyor

Siyasette büyük dönüşüm. ANAP’lı vekilin kartvizitine yazdığı ve klasik siyaset anlayışını yansıtan ‘Başın düşerse dara, Taşar’ı ara’ dönemi kapanıyor

Abone ol

Burdurlu Mine Bektaş, AK Partili Bayram Özçelik’in yanına gelir. “Kızım iki yıldır müzik sınavına giriyor, torpili olmadığı için kazanamıyor.” der. Bunun üzerine Özçelik, “Yapabileceğim bir şey yok. Her şey merkezî sınav sistemiyle yürüyor. Sonuçlar da bilgisayarla alınıyor.” karşılığını verir. Cevaptan tatmin olmayan Mine Hanım, “Sen koskoca milletvekilisin, destek ver kızım bu okula girsin.” sözleriyle ısrarını sürdürür. Türkiye’de bugüne kadar vatandaşların milletvekilleriyle ilişkisi çoğunlukla torpil üzerinde yoğunlaştı. Kızının veya oğlunun işe yerleştirilmesini isteyenler Parlamento’nun yolunu tuttu. Tayin isteyen memurlar da yıllarca tanıdık parlamenter peşinde koştu. Ancak merkezî sınav sisteminin devreye girmesi, siyaset yapma biçimini değiştirdi. Hem kişiye özel taleplerle oy toplama dönemi sona erdi hem de halkın temsilcileri yasama ve denetim faaliyetlerine daha fazla zaman ayırma imkanı buldu. Yıllardır ‘iş ve tayin’ talepleriyle uğraşan vekiller, artık asli görevlerine dönmeye başladı. Ancak, merkezî sistemi benimsemeyen bazı vatandaşlar, “Koskoca milletvekilisin, bir tayin işini nasıl halledemezsin? İstersen yaparsın” sözleriyle torpil istemeye devam ediyor. Parlamenterler de üniversite sınavını örnek gösterip seçmenleri ikna etmeye çalışıyor. Personel alımı ve tayin konularında yürürlüğe giren otomasyon sistemi, işini torpille yaptırmak isteyenleri üzse de toplumun geniş kesimini memnun etti. Gençler artık tanıdık aracılığıyla değil, Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) aldıkları puana göre işe yerleştiriliyor. Yaklaşık 5 yıldır personel alımlarında uygulanan merkezî sistem, tayinleri de kapsamaya başladı. Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıkları bütün personel atamalarını otomasyon sistemiyle yapıyor. Böylece, kimsenin atama ve tayin işlerinde Ankara’daki tanıdık milletvekilleri ve bürokratların kapısını çalmasına gerek kalmadı. Yürürlüğe giren uygulamayla milletvekillerinin yükü oldukça hafifledi. Merkezî sınavlarda başarılı olamayanlar son umutla torpil bulmanın yollarını arasa da, politikacılar, kendilerine gelen vatandaşa durumu izah edip, sistemin faydalarını anlatmaya çalışıyor. AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, ‘her iş için mutlaka bir torpil bulunur’ anlayışının zihinlerden tam olarak kazınamadığını söyledi. Özçelik, “İnsanların büyük kısmı bu sistemi benimsedi. Bazıları ise hâlâ içine sindiremedi. Biz (elimizden bir şey gelmiyor) deyince, (duyduk, şu şöyle torpil yapmış, bu böyle yapmış) gibi mazeretler üretiyorlar. Çocuğu 67 puan almış, 70 gerekiyormuş. (Ne olur çocuğuma 3 puan bulun) diyenler var.” dedi. Yardımcı olamadıkları bazı vatandaşların kendilerine tepki gösterdiğini anlatan Özçelik, “Siz isterseniz olur. Yapamıyorsanız demek ki pasifsiniz.” suçlamasıyla karşılaştığını kaydetti. Özçelik, “Vatandaş bir yana, ne yazık ki teşkilatlarımızdan bile hâlâ bu yönde talepler alıyoruz.” şeklinde konuştu. AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Ali Sezal ise politikacıların yakınlarına iş bulma döneminin sona erdiğini vurguladı. Sezal, hem vatandaşın şikayet ettiği adaletsizliğin bittiğini hem de parlamenterlerin yasama faaliyetlerinde daha verimli çalıştığını belirtti. Geçmişte Meclis’te araştırma yapacak vakit bulamadığına dikkat çeken Sezal, “Vekillerimizin vakitleri ve birikimleri ne yazık ki vatandaşın taleplerini yerine getirmekle kayboluyordu. Artık bu ortadan kalktı. Herkes hak ettiği yerde iş buluyor.” dedi. Merkezî sistemi anlamayan seçmenlerine üniversite sınavlarını örnek gösterdiğini ifade eden Sezal, genelde anlayışla karşılandığını kaydetti. AK Parti Giresun Milletvekili Hasan Aydın da, otomasyona destek verdi. “Eskiden atama işlerinde bir kişi memnun, 50 kişi üzgün olurdu. Şimdi herkes memnun.” değerlendirmesinde bulunan Aydın, özellikle milli eğitim ve sağlıktaki atamaların merkezi sisteme bağlanmasının yüklerini hafiflettiğini dile getirdi: “Bütün kurumların bu sisteme geçmesini istiyoruz. Çünkü vekilin görevi tayin ve nakil yapmak değil, ülkenin ihtiyacı olan kanunları yapmak, yasama görevlerini yerine getirmektir. Bizlerin bu konularda yoğunlaşması gerekiyor. Vatandaş da (Yeter ki hukuk uygulansın, adil olunsun.) diyor.” CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt, merkezî sınav sistemine rağmen eleman alımlarında torpilin devam ettiğini savundu. Özellikle mülakatlarda yanlı davranıldığını ileri süren Öğüt, “Kurum yetkilileri kendilerine yakın insanları tercih ediyor. Bu nedenle vatandaşın güveni azalıyor. Oysaki, objektif ve şeffaf olunmalı. Sınava giren kişiler mülakatta da aldıkları puana göre değerlendirilmeli.” önerisinde bulundu. Öğüt, kamu kurumlarındaki sınav sistemi sebebiyle ihtiyaç sahibi seçmenlere özel sektörde iş bulmaya çalıştığını söyledi. CHP Mersin Milletvekili Hüseyin Özcan da merkezî sınav sisteminin çok doğru bir uygulama olduğunu kaydetti. İnsanların eskisi kadar iş ve tayin talebiyle gelmediklerine dikkati çeken Özcan, ısrarlı seçmenleri de ikna ettiklerini sözlerine ekledi. Devletin personel alımları, 1999 yılından beri merkezî sınav sistemiyle yapılıyor. Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) girenler, belirlenen taban puan doğrultusunda çalışmak istedikleri kurumla ilgili tercih yapıyor. Memur tayinleri de artık bilgisayar yoluyla yapılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenler için başlattığı uygulamaya bu sene Sağlık Bakanlığı da geçti. Diğer kurumlar da bu yöndeki altyapılarını tamamlamaya çalışıyor. Otomasyon sistemine rağmen, ‘A grubu kadrolar’ olarak adlandırılan müfettiş yardımcılığı ve kaymakam adaylığı gibi alanlarda kurum içi sınav ve mülakatlar yapılıyor. Haber: Habib Güler Kaynak: Zaman