BIST 10.740
DOLAR 32,22
EURO 35,01
ALTIN 2.500,23
HABER /  GÜNCEL

Tecavüz ettikleri amca kızını asmışlar!

Kadıköy'de cinnet getiren 54 yaşındaki inşaat teknikeri, birlikte yaşadığı eski eşini ve üvey kızını bıçaklayarak öldürdü.

Abone ol

Diyarbakır’da amca çocukları tarafından tecavüz edilen, ardından da ahırda asılarak ‘intihar’ ettiği izlenimi verilen 15 yaşındaki Havva E. cinayetinin sanıkları, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 12 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.

Diyarbakır’ın Kocaköy İlçesi’ne bağlı Sergen Köyü’nde oturan 15 yaşındaki Havva E., 29 Nisan 2009 günü evlerinin ahırında asılı bulundu. Yapılan otopside Havva E.'nin bakire olmadığı, ölmeden 1 ile 5 gün önce kızlığını yitirdiği belirlendi. Bunun üzerine soruşturma derinleştirildi ve olayın ‘intihar’ değil cinayet olduğu ortaya çıktı.

Hem tecavüz, hem de cinayeti gerçekleştirdikleri gerekçesiyle amcasının çocukları Mehmet E. ve Hüseyin E., sadece tecavüz olayına karıştığı gerekçesiyle yine amcasının oğlu 16 yaşındaki V.E. ile oğlu Mehmet ve yeğeni Hüseyin E.'ye ‘Kendisi intihar etsin veya siz ettirin’ diyerek azmettirdiği gerekçesiyle de amcası Abdurrahman E. tutuklandı.

Sanıklar baba- oğul Abdurrahman ve Mehmet E. ile Hüseyin E. ve V.E. hakkında dava açıldı. Yapılan DNA testinde, Havva E.’ye Mehmet E., Hüseyin E. ve V.E.’nin tecavüz ettiği belirlendi. Abdurrahman E.'nin de oğlu Mehmet E. ile yeğeni Hüseyin E.'yi cinayete azmettirdiği saptandı.

SANIKLARDAN BİRİ ÖLDÜ

Yargılama sırasında yaşı küçük olan V.E., bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Sanıklardan Mehmet E. ise cezaevinde yakalandığı bağırsak kanseri nedeniyle bir süre önce tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

Diyarbakır 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen tecavüz ve cinayet davasının dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Abdurrahman E., Hüseyin E. ve tutuksuz yargılanan 16 yaşındaki V.E. katıldı. Duruşma V.E.’nin yaşının küçük olması nedeniyle kapalı oturumla gerçekleştirildi. Sanıklar savunmalarında suçlamayı kabul etmedi.

CESETTE DARP İZİ YOK

Mahkeme heyeti daha sonra esas hakkında mütalaasını okuması için savcıya söz verdi. Savcı mütalaasında, asılarak öldürülen Havva E.’nin cesedine Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan otopside silah yarası, dayak izi, cebir, boğma ya da boğuşma izinin bulunmadığını belirtti.

Otopsi sonucunda Havva E.'nin canlıyken asıldığı, bakire olmadığı, kızlık zarının kısa bir zaman diliminde 1 ya da 5 gün önce yırtılmış olduğunun tespit edildiği mütalaada belirtildi. Mütalaada, İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nin raporunda, tırnak örneklerinden elde edilen Havva E. ve başka kişilere ait olabileceği değerlendirilen karışık DNA tiplerinin sanık Mehmet E. ve başka kişilere ait DNA profillerini içerdiği kaydedildi.

Durumun ölen Havva E.'nin ablası olan şikayetçi Mühbet E.’nin jandarma ve mahkemede alınan beyanlarından da anlaşıldığı kaydedilen savcının mütalaasında, sanıklar Mehmet E., Hüseyin E. ve V.E.'nin tecavüz ettikleri yer aldı.

ASMIŞLAR

Savcı mütaalasındada cezaevinde ölen sanık Mehmet E. ile diğer sanık Hüseyin E.'nin, amcalarının kızına tecavüz ettiklerinin ortaya çıkmamaması ve suçu gizlemek, delilleri ortadan kaldırmak ve yakalanmamak amacıyla Havva E.’yi asarak öldürdükleri ifade edildi. Mütalaada, Havva E.'nin amcası olan sanık Abdurrahman E.'nin hem oğlu Mehmet'e hem de yeğeni Hüseyin'e, “Kendisi intihar etsin veya siz ettirin” diyerek cinayete azmettirdiği, asma eylemini de Mehmet E. ve Hüseylin E.'nin gerçekleştirdiği belirtildi.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜRBOYU İSTEMİ

Savcı mütalaasında, sanıklardan Abdurahman E.’nin ‘kasten adam öldürme’ suçuna azmettirmek, sanık Hüseyin E.’nin maktuleye karşı ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ile ‘kasten öldürmek’ suçlarından ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası, yaşı küçük olan V.E.’ye de tecavüz suçundan 12 yıla hapis cezası istedi. Sanıklardan Mehmet E.’nin ise yaşamını yitirmesi nedeniyle davasının düşürülmesi istendi.

"EŞİNİ VE KIZINI DEFALARCA BIÇAKLADI"

BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]


Kadıköy'de cinnet getiren inşaat teknikeri Kazım Doğan (54), 5 yıl önce boşandığı ancak birlikte yaşadığı Hale Kocakırbaş ile Kocakırbaş'ın ilk eşinden olan kızı Ayışığı Kocakırbaş'ı (15) defalarca bıçaklayarak öldürdü.

Cinayetten sonra kendi kızı Semanur Doğan'ı (9) yanına alarak evden çıkan Doğan, otomobilde polisin gelmesini bekledi.

Korkunç olay, saat 02.00 sıralarında Kozyatağı Şanlıer Sokak Evren Apartmanı Numara 25/3'deki dairede meydana geldi. Kazım Doğan, kozmetik ürünleri üreten bir firmada çalışan, birlikte yaşadığı 5 yıl önce boşandığı eşi Hale Kocakırbaş ile henüz bilinmeyen bir nedenle tartıştı. Tartışma sonrası cinnet getiren Kazım Doğan, mutfaktan aldığı ekmek bıçağı ile Kocakırbaş'ı holde bıçakladı. Daha sonra yatak odasına giden Doğan, Kocakırbaş'ın ilk eşinden olan kızı Ayışığı Kocakırbaş'ı yatağında bıçakladı.

Bu sırada gürültüye uyanan kızı Semanur Doğan'ı kucağına alan Doğan, evden çıkarak 34 TS 9877 plakalı otomobiline bindi. Otomobilde sigara yakan Doğan, polisi arayarak eşi ve kızını öldürdüğünü ihbar etti. Kısa sürede olay yerine giden polis, Doğan'ı otomobilde sigara içerken buldu. Eve çıkan polis ve sağlık ekipleri Hale Kocakırbaş ile kızının yaklaşık 30'ar bıçak darbesi ile öldürüldüğünü belirledi. Kazım Doğan gözaltına alınarak Bostancı Polis Merkezi'ne ardından da Gayrettepe'deki Aseyiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Semanur Doğan da Kadıköy Çocuk Şubesi'nde koruma altına alındı. Polis, Semanur Doğan'ın psikolog gözetiminde ifadesinin alınacağını belirtti.

SORUNLARI YOK GİBİYDİ

Bina sakinleri olaydan sonra şok yaşarken, ailenin bir komşusu, "Altı ay önce taşındılar. Bir sorunları yok gibiydi. Hatta mutlu aile tablosu çiziyorlardı. Kadın evde rutubet olduğu için taşınmayı düşündüklerini söylemişti" diye konuştu. Cesetler incelemelerin ardından Göztepe Eğtim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

"CİNAYETİN SIRRI 4. ERKEKTE"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...

TIKLAYIN...

[PAGE]

Adana'da dövülüp elle boğulduktan sonra atıldığı ormanlık alanda belden aşağısı çıplak halde bulunan Berrin Akmansoluk’un (44) vücudunda bulunan spermlerin, olayla ilgili olarak yargılanan 3 sanığa da ait olmadığı anlaşıldı.

Akmansoluk’un cesedi Sarıçam ormanlarında 27 Ekim 2009’da bulundu. Akmansoluk ile birlikte oldukları iddia edilen arkadaşları Murat Okur, Gökhan Can ve Nurullah Bedir gözaltına alındı. Sanıklar birbirlerini suçlarken, Can ile Bedir tutuklandı. Okur ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Haklarında ‘cinsel saldırı ve kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan sanıklar 7’inci kez çıktıkları duruşmada yine birbirlerini suçlarken, Akmansoluk’un vücudunda bulunan spermlerin sanıklara değil, başka bir erkeğe ait olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine mahkeme heyeti Akmansoluk ile en son kimin cinsel ilişkiye girdiğinin tespiti için kadının cep telefonunun incelenmesini istedi.

Ayrıca Bedir’in mahkemeye gönderdiği mektupta yer alan ‘Akmansoluk Okur'un sevgilisiydi. Okur kendisini mesai arkadaşlarıyla aldattığı için Berrin’i öldüreceğini söylediği’ şeklindeki iddia üzerine Okur’un mesai arkadaşlarının da DNA örneklerinin alınmasına karar verilerek duruşma ertelendi.

"BİR EVDEN 5 CESET ÇIKTI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...

TIKLAYIN...

[PAGE]

Korkunç olay, İnebolu'ya 10 kilometre mesafedeki Yolüstü Köyü'nde bugün saat 11.30 sıralarında ortaya çıktı. Evin perdeleri ile kapılarının açılmaması üzerine komşuların janadrmaya haber verdi. Muhtar, köy halkı ve jandarmanın kapı kilidini kıraka açtığı evde 5 kişinin cesediyle karşılaştı.

Kastamonu'nun İnebolu ilçesi'nde yoğun kar yağışı nedeniyle 81 köyde elektrikleri kesilmişti. Ancak karların erimesine rağmen yıkılan elektrik direkleri ve kopan kablolar sonucu İnebolu'nun 29 köyüne 12 gündür elektrik verilemedi. Köy halkı da piknik tüpünün üzerine lüks lamba ekleyip, aydılatmada kullanmak durumunda kaldı. Yolüstü Köyü'nde Çelenlioğlu ailesi de aynı şekilde piknik tüpünü aydınlatmada kullandığı ortaya çıktı. Yolüstü Köyü'nde oturan emekli işçi Şevki Çelenlioğlu (50), eşi Mehalat Çelenlioğlu (45), çocukları 4 yaşındaki Beyza ve 6 yaşınaki Eren ile misafirliğe giden komşuları 50 yaşındaki Pakize Çendik'in piknik tüpünden zehirlenerek hayatlarını kaybettikleri ortaya çıktı.

Yolüstü Köyü'nde Şelenlioğlu ailesine ait evin perdeleri ile kapısının açılmaması üzerine komşuları durumu muhtara haber verdi. Köy muhtarı Yılmaz Kıvrak durumu İnebolu Jandarmasına haber verdi. Köye gelen jandarma ekipleri, muhtar Yılmaz ve vatandaşlarla birlikte evin kapısını açtıklarında korkunç manzara ile karşılaştı. Misafirliğe gelip, gece aynı salonda kalan Pakize Çendik kanepede, anne Melahat ile 2 çocuğu yer yatağında, eşi Şevki Şelenlioğlu da bir başka yer yatağında ölü olarak bulundu.

Köy halkı, 4'ü aynı aileden 5 kişinin aydınlatmak için kullanılan piknik tüpüne kurban gittiğini belirtirlerken, yetkilileri suçladılar. Olayı anlatan komşuları, "Gece aynı salonda uyumuşlar, sabah perde ve kapılar açılmayınca durumdan şüphelenip, önce muhtara, ardından jandarmaya haber verdik. Kapı açılınca korkunç manzara ile karşılaştık" dedi. İnebolu Cumhuriyet Savcılığı da olay yerinde inceleme yaptı.

"ÖLÜM BİLE AYIRAMADI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...

TIKLAYIN... 

[PAGE]

İZMİR'in Torbalı İlçesi'nde, borç nedeniyle evlerine haciz gelince birlikte ölümü seçen Meryem Caner (52) ile eşi Kıbrıs gazisi Ergün Caner (57) gözyaşları içinde son yolculuklarına uğurlandı.

Cesetleri yataklarında el ele bulunan Caner çifti, yanyana toprağa verildi.

30 yıllık evli Meryem- Ergün Caner çiftinin İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu'ndan öğle vakti yakınları tarafından alınan cenezeleri ilk olarak Torbalı Kırbaş Mahallesi'ne getirildi. Çift için, Ergün Caner'in baba ocağı önünde tören düzenlendi. Cenazenin evin önüne gelişi sırasında gözyaşları sel oldu. Yasemin Tanıç, amcası Ergün Caner'in tabutuna doğru yönelerek, “Amca beni yalnız bırakma” diyerek ağlaması yürekleri dağladı. Edilen duaların ardından bir süre omuzlarda taşınan Canir çiftinin tabutları, kırbaş Mezarlığı'na götürüldü. Burada kılınan namazın ardından el ele ölüme giden Caner çiftinin canezeleri yanyana toprağa verildi. Cenazeye, Torbalı Belediye Başkan Yardımcısı Yıldız Sivrikaya, Torbalı Ticaret Odası Başkanı Behçet Çınar, Torbalı Ziraat Odası Başkanı Murat Uslu, AK Partili Torbalı Belediye Meclis Üyesi Hamit Şen, Kıbrıs gazileri ve çok sayıda kişi katıldı.

ÖLÜM KARARINI BİRLİKTE ALMIŞLAR

Tepeköy Mahallesi'nde dün sabah satalerinde meydana gelen olayda, Kıbrıs gazisi çiftçi Ergün Caner, borçları nedeniyle evlerine haciz gelince, birlikte intihara karar verdiği eşini yatağında başından vurduktan sonra elinden tutup aynı tabancayı ağzına dayayıp ateşleyerek canına kıydı. Polisin soruşturması sonucu Ergün Caner'in eşini vurduktan sonra amcasının kızı Yasemin Taniç'i telefonla arayıp, “Biz intihara karar verdik. helalleştik. Yengeni öldürdüm. Şimdi de ben intihar ediyorum. Hakkınızı helal edin” dediği ortaya çıktı. Evde polisin yaptığı aramada bulunan biri savcılık diğeri yakınlarına yazılmış iki not çıktı. Ölmeden önce yakınlarıyla helalleşen Caner çiftinin bıraktığı mektupta, yakınlarına “Borcum vardı gururuma yedimedim. Bu yüzden eşimle intihara karar verdik. Bizi affedin” yazdığı belirtildi.

"OKUL MÜDÜRÜNE TACİZDEN DAVA"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

ANTALYA’nın Aksu İlçesi Aksu İlköğretim Okulu müdürüyken müzik öğretmeni S.Ü.’ye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla hakkında dava açılan okul müdürü M.K. 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sabıkası olmayan müdür M.K.'nın bu cezası ertelendi.

2007 yılında Aksu İlköğretim Okulu'nda müzik öğretmeni olan 36 yaşındaki S.Ü., okul müdürü M.K.'nın kendisine cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ve savcılığa başvurdu. Şikayetin ardından Milli Eğitim Müdürlüğü okul müdürünü il merkezinde bulunan başka bir okula atadı, disiplinsiz davranışları nedeniyle pek çok kez kınama cezası verilen öğretmen S.Ü. ise İbradı İlçesi'ndeki bir köy okulunda görevlendirildi. S.Ü.'nün iddiaları üzerine savcılık tarafından başlatılan soruşturma sonunda da Antalya 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde taciz suçundan dava açıldı. Mahkeme heyeti dünkü karar duruşmasında, okul müdürü M.K. hakkında cinsel taciz suçunu işlediği gerekçesiyle 20 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına hükmetti. Müdürün sabıkasız olması ve sabit adresinin bulunması nedeniyle cezası ertelendi.

Müdür M.K. ile öğretmen S.Ü.'nün birbirleri hakkındaki suçlamaları içeren diğer davaları da Antalya mahkemelerinde devam ediyor.

Daha önce de Aksu İlköğretim Okulu'nda taciz olayını soruşturdukları sırada, “Müdür bey Allahsız ve Ermeni mi?” diye soran ilköğretim müfettişleri Nedim Düztepe ve Mehmet Çağlar'a 30'da 1 oranında maaş kesimi cezası verilmişti. Eğitim-İş Antalya Şubesi yönetimi de okul müdürü M.K.'ya destek açıklamasında bulunmuş, “Bu dosya yandaş olmadığı düşünülen çalışanlara karşı bir gözdağı, suçlulara cesaret abidesidir” açıklaması yapmıştı.

"EL ELE CAN VERDİLER"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]

Yalova-Bursa yolunda motosikletin kamyona çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında iki kişi olay yerinde feci şekilde can verdi.

Edinilen bilgiye göre Bursa'dan Yalova istikametine giden 30 yaşındaki Özgür Deniz Erdoğan yönetimindeki 77 plakalı motosiklet, Kirazlı Köyü mevkiinde 42 yaşındaki Davut Parlak yönetimindeki 77 DK 970 plakalı kamyona yandan hızla çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyonun çamurluğu ile kasası arasına sıkışan motosiklet sürücüsü Özgür Deniz Erdoğan, olay yerinde feci şekilde can verdi.

Erdoğan'ın arkasında oturan ve sevgilisi olduğu öğrenilen 23 yaşındaki Fatma Karakaya da olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza sonrasında kamyonun çamurluğu ile kasası arasına sıkışan gencin cesedi uzun süren çalışmayla sıkıştığı yerden çıkarıldı. Daha sonra iki gencin cesedi, Yalova Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Jandarmanın olayla ilgili soruşturması sürüyor.

Öte yandan kazada hayatını kaybeden Özgür Deniz Erdoğan'ın, Yalova eski Emniyet Müdür Yardımcısının oğlu olduğu öğrenildi.

"HOLDİNG VELİAHTINA İĞRENÇ SUÇLAMA"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...

[PAGE]



Bir holdingin Yönetim Kurulu Üyesi M. O.’nun oğlu Ö. O. (28) hakkında, Antalya’da kendilerine ait tatil köyünde konuk ettikleri bir aile dostlarının kızı olan M.G.’ye tecavüz ederek kızlığını bozduğu iddiasıyla dava açıldı.

Antalya Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanacak olan olan O.’nun, “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 10 yıldan az olmamak kaydıyla 19 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Savcılığın hazırladığı iddianameye göre olay 6 Haziran’da, Antalya’nın Kemer İlçesi’ne bağlı Çamyuva Beldesi’nde faaliyet gösteren bir tatil köyünde meydana geldi. Ö. O., kendilerine ait otele tatil için gelen M.G. (22) ve ağabeyi H.V.G.’yi, ailece tanıştıkları için otelin diskosuna eğlendirmeye götürdü.

'RUH SAĞLIĞI BOZULDU'

İddiaya göre Ö. O., sarhoş olan M.G.’yi, bir ara diskodan çıkarıp otelin arkasındaki bahçeye götürdü. Okan, alkolün etkisiyle kendinden geçen genç kıza, bakire olduğunu söylemesine ve direnmesine rağmen tecavüz etti. Daha sonra da lobiye bıraktı. Yaşadıklarını ağabeyine anlatan M.G.’nin şikâyeti üzerine, savcılık soruşturma başlattı.

Gözaltına alınan Ö. O. ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılırken, Adli Tıp’ta yapılan incelemede M.G.’nin kızlık zarının yeni bozulduğu belirlendi. Tecavüz sonrasında genç kızın ruh sağlığının bozulduğu da raporda belirtildi. Savcılık, O. Holding’in velahtı Ö. O.’nun 19 yıla kadar hapsini istiyor.