BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Tartışılan terörist tarifi

Türkiye Barolar Birliği, terör, terörizm ve terörist kavramlarını açıklamak için kapsamlı araştırma yaptı.

Abone ol

Türkiye Barolar Birliği (TBB), dünyada ve Türkiye"deki terör, terörizm ve terörist üzerinde yapılan tartışmalara da yer verdiği bir rapor yayınlayarak, bu konunun bir fotoğrafını çekti.

Rapora göre, Türkiye"de üniversite gençliğinin terör eylemlerinden uzaklaştığı belirtilirken, "Radikal İslamcı terör örgütleri içinde burjuva kökenden gelenlerin sayısında artış olduğu" belirtildi.

TBB"nin bir proje grubuna hazırlattığı "Türkiye ve Terörizm-2006" konulu rapor, ilginç detayları da ortaya çıkardı. 1980"den bu yana yapılan araştırmalarda terörist profilinin çok fazla bir değişiklik göstermediği belirtilen raporda, evrensel terörist profilinin "amatörleştiği" yönündeki iddialara yer verildi.

İNTİHAR SALDIRILARI
Londra, İstanbul, Madrid ve ABD"de yapılan intihar eylemleri göz önüne alındığında böyle bir şeyden söz edilemeyeceği dile getirilen raporda, "Ciddi teorik ve uygulamalı eğitim almamış sıradan bir insanın, internette birkaç siteyi ziyaret ederek, örgüt merkezinden gelen birkaç militanla görüşerek, kısa bir sürede bu tip intihar saldırılarını gerçekleştirebileceği kabul edilemez" denildi.

"TERÖRİZM HİÇBİR ZAMAN PROLETERİN SİLAHI OLMAMIŞTIR" TBB raporunda, ilginç bir değerlendirmeye gidilerek, "Radikal İslamcı terör örgütleri arasında burjuva kökenden gelenlerin sayısında bir artma olduğu" belirtildi.

Bu anlamda yaşanılan değişimin "ciddi bir değişim" olmadığı belirtilen raporda, "Yer verdiğimiz araştırmaların da gösterdiği gibi, terörizm hiçbir zaman proleterin silahı olmamıştır" denildi. Yapılan araştırmalarda toplumun orta ve üst kesimlerinin terörle daha içli dışlı olduğu kaydedilen TBB raporunda, şu tespit yapıldı: "Çünkü terörizm, en azından lider kadrolar ve "tebliğciler" itibariyla, belli düzeyde eğitim almış, ülkenin ve toplumun koşullarını sorgulayabilecek, 20-30 militandan da ibaret olsa bir topluluğu ölüme götürebilecek liderlik vasıflarına sahip, dış destek unsurlarıyla irtibat kurabilecek, biraz da olsa siyaset yapabilecek insanlara gerek duymaktadır."

ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ ŞİDDETTEN UZAKLAŞIYOR
Hazırladığı raporda Türk terörist profiline de yer veren TBB, bu profilde iki önemli farklılaşmaya dikkat çekti. Farklılaşmadan ilkinin gençliğin özellikle de üniversite gençliğinin şiddet ve terörizm eylemlerinden önemli bir ölçüde uzaklaşması olduğu belirtilen raporda, "Kanımızca bunun en önemli nedeni, 12 Eylül"ün "depolitizasyon" stratejisinin bir ölçüde amacına ulaşmasıdır. Belirtileri daha az görülse de aynı gelişme Türk işçi sınıfı için de geçerlidir" denildi.

TERÖRİSTİN EĞİTİM DÜZEYİ İLKOKUL SEVİYESİNE DÜŞTÜ Türk terörist profilindeki ikinci farklılaşmanın ise eğitim düzeyi ilkokul seviyesine kadar düşüşü olduğu belirtildi. Raporda, "Daha kapsamlı araştırmalarla teyidine gerek olan bu bulguların varlığının Türkiye"de radikal İslami terörizm trendinin yükselişiyle açıklanabileceği düşünülmektedir. Çünkü radikal İslami terörün hedef kitlesini, düşük eğitim düzeyliler oluşturmaktadır" denildi.

BAZI TOPLUMLAR DOĞUŞTAN TERÖRİST
"Bazı din, ırk, ülke ve ulusların da bizatihi "terörist olarak yaratılmadıkları" doğrudur ama bu görüş de esastan eleştirilebilir" denilen raporda, her ırktan, ulustan, ülkeden birkaç terörist çıkabileceği ancak, terörizmin sadece belli ülkeler için sürekli olduğu kaydedildi. Buna örnek olarak da İsviçreli, İsveçli, Finli ve İzlandalı bir örgüt olmaması gösterilen raporda, bu durum şöyle açıklandı: "Buna karşılık, terörizm ve terörizme karşı savaş yöntemleri Ortadoğu patentlidir. Gelişmişlik seviyeleri, geçmişleri, ırksal ve ulusal özellikleri, ülkelerinin jeopolitik ve jeostratejik değerlendirmeleri birbirinden çok farklı olan Ruslar, Türkler, Almanlar, Fransızlar, Araplar, Yahudiler ve İspanyollar neredeyse tüm tarihleri boyunca hem yukarıdan ve hem de aşağıdan terörle iç içe olmuşlardır...

Bazı ülkeler ırklar, dinler ve uluslar bizatihi terörizmi ve teröristi yaratmasalar bile, o ülkelerin, ulusların, ırkların ve dinlerin özellikleri, konumları, koşulları, tarihleri vb.terörizminve teröristin yaratılması için elverişli bir ortam mı oluşturmaktadır? Düşüncemize göre soru böyle soruluyorsa cevabı evettir."

MARUZ KALINAN ŞİDDETE UYGUN KONTR-TERÖR ÖRGÜTLENMELİ
Raporda, "Ne Yapılmalı" başlığı ile terörizm kanosunda özetle şu önerilerde bulunuldu: "-Anayasa"nın kuruluş ideolojisi doğrultusunda partiler üstü bir devlet politikası oluşturulmalı, -Bu politika milli çıkarlara uygun olmalı, -İzlenecek politika sosyo-ekonomik, psikolojik, kültürel, siyasal, finansal, idari ve hukuki tüm boyutlarıyla ele alınmalı, -Ülkenin maruz kaldığı tehditlerin şiddetine uygun olarak kontr-terör veya anti-terör dozajı güçlü değişimler planlanmalı, -Hiçbir ülke terörizmle mücadele ederken, demokrasi ile temel hak ve özgürlükler kulvarında şampiyonluğa koşamaz, çok fazla tehdide muhatap bir ülkenin asla böyle bir lüksü olamaz, -Yasal düzenlemeler, terörle mücadeleyi zaafiyete uğratmayacak, çağdaş evrensel hukuka ters düşmeyecek ve diplomasi dünyasında savunulabilecek bir dille kaleme alınmalıdır."