Tarkan'dan şok sözler 'Ölümü adeta geri sayım gibi...'
Vejetaryenlik, beslenme düzenine et ve et ürünlerini dahil etmemektir. Tarkan, Selma Ergeç, Ebru Şallı ve birçok ünlü isimlerinde de vejetaryen olduklarını biliyor muydunuz? İşte vejetaryen olduklarını öğrendiğinizde çok şaşıracağınız ünlüler...
Vejetaryenlik, beslenme düzenine et ve et ürünlerini dahil etmemektir. Farklı birçok türü bulunur ama temel de et yememektir. Birçoğunuz vejetaryenliğe uzak baksada hepimizin yakından tanıdığı bazı isimlerde vejetaryen...Tarkan, Selma Ergeç, Ebru Şallı ve birçok ünlü isimlerinde de vejetaryen olduklarını biliyor muydunuz? İşte vejetaryen olduklarını öğrendiğinizde çok şaşıracağınız ünlüler... MURATHAN MUNGAN / Murathan Mungan, vejetaryenliği seçen isimlerden. Evinin bahçesinde kendi sebzelerini yetiştiren, vejetaryen ağırlıklı bir kitap yazmak istediğini söyleyen Mungan, vejetaryenliği seçmesiyle ilgili şu sözleri söylüyor: "Kedileri ve köpekleri biz evcilleştirip, hayatımıza dahil etmişiz. Başka bir idrakla bakıyorlar bize. Ben gözleri olan hiçbir canlının ölüsünü yeme hakkını kendimde görmediğim için vejetaryenim. Tıpkı vicdan gibi. İnsanı durup dururken vicdanlı yapamazsınız. İçin hazır olduğunda, tekamül ettiğinde, buraya gelirsin."
NEVŞİN MENGÜ Son zamanların en gündemde olan isimlerinden biri olan haber spikeri Nevşin Mengü de vejetaryen, hem de çocukluğundan beri. Başarılı spiker, etin tadını bile bilmediğini söylüyor.
TARKAN Afrika'da çekimleri yapılan Büyük Göçler adlı vahşi doğa belgeselini seslendiren Tarkan bu program için Kenya'ya gitmiş ve orada gördüklerinden etkilenerek vejetaryen olmaya karar verdiğini açıklamıştı. Hatta "Ben hayata farklı bakıyorum. Ama bazı gelenekler maalesef değişemiyor, keşke biraz değişse. Haberlerde kurbanlık hayvanları görüp üzülüyorum. Hayvanlar ölümü adeta geri sayım gibi bekliyorlar. Keşke daha az hayvan öldürsek." açıklamasıyla o zamanlar çok da tepki toplamıştı.
PELİN BATU Uzun yıllar boyunca et yemeyen, tabağında bir hayvan görme fikrine dayanamayan Pelin Batu, ciddi sağlık sorunları nedeniyle mecburen yeniden et yemeye başlamış. Ancak balık ve annesinin yaptığı köfteden başka bir et ürünü de yiyemiyormuş. Başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor Batu: "New York'ta yaşarken rahip bir aile dostumuz vardı. Bir hafta sonu bizi yemeğe davet etti. Ben de o zamanlar 14-15 yaşındayım ve hayvanları çok seviyorum, çok meraklıyım. Doğduğumdan beri evimiz hep hayvanat bahçesi gibiydi. Yılan ve kirpimiz bile vardı. Annem beni de götürmek için, “Bak kuzular orada varmış orada, oynarsın.” dedi. Ben de, oh ne güzel pastoral bir gün geçireceğim, yeşilliğin içinde hayvanlarla oynayacağım diye seviniyorum. Bir gittik bahçede kuzular şişte dönüyor. Şok oldum tabii. Belki tuhaf gelecek ama ilk şiirimi 5 yaşımda ve bir kuzu için yazmıştım. Çünkü bütün oynadığım bir kuzunun sonrasında yendiğini öğrendiğimde çok şaşırmıştım. O olay beni o kadar etkilemişti ki hayatımda o gün bu gün hiç kuzu yemedim."