BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,08
ALTIN 2.469,33
HABER /  GÜNCEL

Süren'in borç ödeme planı hazır

Galatasaray'ın efsane döneminde başkanlık yapan Faruk Süren Canaydın'ın çekilmesini istedi. Dağ gibi yığılan borcu sorun etmeyen Süren'in ödeme planı da hazır.

Abone ol

Galatasaray Kulübü eski Başkanı Faruk Süren, kulüp başkanı Özhan Canaydın'ı eleştiri bombardımanına tutarak, ''Başkan Canaydın, 45 milyon dolarla devraldığı kulübün borcunu 180 milyon dolara çıkardı'' dedi. NTV'deki ''Off the record'' programına katılan Süren, kendisinin kulüp yönetiminden ayrıldığında borcun 50-55 milyon dolar olduğunu belirterek, ''Sonraki başkan Mehmet Cansun, birlikte başlattığımız halka açılmayı gerçekleştirdi ve bu borç 33 milyon dolara düştü. Mehmet Cansun da kitaplara göre 62 milyon dolarla devretti'' diye konuştu. Faruk Süren, Özhan Canaydın'ın ''Kulübü 109 milyon dolar borçla devraldım'' şeklindeki açıklamasının doğru olmadığını ve burada gayri samimi bir tutum bulunduğunu ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Canaydın yönetiminin yayınladığı maliyet raporlarında, 31 Mart 2002'de devraldığı borç yekununu sıralarken, bir kere affa uğramış vergilerin, affa uğramamış hali var. Ayrıca, Ali Sami Yen Stadı üst hakkının 40 yıllık kirası da var. Bunları sayarsanız borcu 109 milyon dolara getirebilirsiniz. Ama kendi gösterdikleri borçlara bakarsanız burada Ali Sami Yen Stadı üst hakkı yok. Bu kalem birden ortadan kalktı, bu gayri samimi bir tutumdur. Başkan Canaydın, 45 milyon dolarla devraldığı kulübün borcunu 180 milyon dolara çıkardı. Bugün devralmış olduğu borçla arada yüzde 187 fark var.'' 1995 yılından 2005'e kadar bankalara 50 milyon dolarfaiz ödendiğini anlatan Süren, bunun 35 milyon dolarının 2002'den 2005'e kadarki sürede gerçekleştirildiğini vurguladı. -''CANAYDIN'IN ŞAHSİ RİSKİ VAR''- Faruk Süren, Özhan Canaydın'ın mart ayındaki seçimlerde yeniden aday olmasının ana motivasyonunun, yönetimdeyken aldığı şahsi risklerin olduğunu ileri sürdü. Eski yönetici Ali Dürüst'ün evinde Riva Kongresi'nden 1 hafta önce yapılan toplantıda Canaydın ile tartıştıklarını anlatan Süren, şunları söyledi: ''Ben bu toplantıda kendisine bu görevi bırakması gerektiğini, karakterinin bu görev için müsait olmadığını söyledim. Çünkü bu ekip meselesidir, kulüp yönetimi sevgi yönetimidir, o sevgiyi paylaşma yönetimidir. Bu toplantıda birtakım diyaloglar geçti, ama kavga halinde değildi, fikir münakaşasıydı. Ses tonları tabii ki bazen değişti. O kendisini başarısız bulmuyor, bizden enkaz aldı ya, onu düzeltiyor. Kendisinin büyük bir özveriyle girdiği birtakım şahsi riskleri var. Bunlar önemli riskler. Herhangi bir ters yönetimin gelmesi Özhan Canaydın'ı ciddi sıkıntıya sokar. Galatasaray'da bunlar olmaz, ama her türlü ihtimali de göz önünde bulundurmak lazım. Kendisinin seçime girmesinin ana motivasyonu bu. Bu probleme Galatasaray'ın eski şıklığı içinde bir çözüm bulabilmeliyiz. Özhan Canaydın yıprandı, yoruldu, sağlığı bozuldu, işkence etmemek lazım. Neticede arkadaşımız, başkanlık yapmış, yapıyor da. Şık bir çözüm bulmalıyız. Galatasaray'ın Canaydın'a şık bir şekilde teşekkür etmesi ve başka bir kişinin oraya gelmesi şart.'' ''YAPTIĞI EN BÜYÜK İYİLİK...'' Faruk Süren, ''Başkan Canaydın'ın kendi dünya görüşünün doğru olmadığını kanıtlayarak, Galatasaray'a genel anlamda bir faydası olduğunu'' söyledi. Özhan Canaydın'ın ''Küçük olsun, benim olsun'' dünya görüşüne sahip olduğunu savunan Süren, ''Kendisinin düşünce tarzının geçerli olmadığını kanıtladı. Galatasaray'a yaptığı en büyük iyilik budur'' dedi. Süren, eski yönetici Adnan Polat'ın başlattığı yardım kampanyasına da değinerek, kampanyayı takdirle karşıladığını kaydetti. Faruk Süren, ''Ancak bunun Hababam Sınıfı mantığından çıkıp, modern iletişim gereçleriyle kulüp tarafından organize edilmesi lazım'' diye konuştu. Polat'ın ''Biz kulübü borçsuz devrettik'' dediğini hatırlatan Süren, ''O da bu borçların faturasını hafif hafif bize çıkartmaya çalışıyor, el insaf. Borçlar artmış, hiçbir başarı yok, çözüm yolu yok. Tek üretilen çözüm yolu Riva arazisini satmak'' dedi. ''ÇÖZÜLEMEYECEK BİR SORUN YOK'' Süren, Galatasaray'ın çözülmeyecek probleminin olmadığını da vurgulayarak, kulübün yeniden yapılanması gerektiğini kaydetti. ''Galatasaray artık rekabet ortamındaki bir seçimin lüksünü kaldıramayacak durumda'' diyen Süren, şöyle devam etti: ''Bugün Galatasaray'ın konsensüs oluşturup, bir başkan altında toplanıp, doğru dürüst bir yönetimle, bizim başlatmış olduğumuz yapılanmayla devam etmesi lazım. Ufak borçlar ödenecek, güvenilir bir ekip çıkacak, bu bankalarla oturup konuşulacak ve ödeme planı yapılacak. Aslında bu yapıldı, ancak bu planı bozuyorlar. Gayrimenkul anonim şirketi kuruldu, buna ayni sermaye olarak Riva konulacak. Bu hisseler bankalara rehin edilebilir. Borç da bu şirkete nakledilebilir. Bu borçlar 7-8 senede ödenebilir. Arada 25-30 milyon dolarlık işletme futbolu alırız ve bu sermeye ile çalışmaya başlar. Taraftarın sempatisi kazanılır. İyi bir takım kurulur, takımın omurgası yıldız oyuncularla oturtulur. Etrafına gençleri yerleştirir. Arada Sportif A.Ş'nin gelirleri gelir.'' ''ÇOK YIPRATILDIK'' Yönetimden çok yıpratıldıkları için ayrıldıklarını, bırakmaktan başka şanslarının olmadığını dile getiren Süren, şunları kaydetti: ''Meydan muharebelerini kazandık, gerilla savaşını kaybettik. Bize karşı olanlar gerilla savaşını başlattılar, dedikodular, yıpratmalar ve daha vahim şeyler de oldu. Bu süreci geçerken paraya ihtiyacımız var, kredi alıyoruz. Bazı üyelerimiz, 'Bunlara para vermeyin, sizi şikayet ederiz, işten attırırız' diye banka genel müdürlerine mektuplar yazdılar. Bana sorarsanız bunların çoğu kişisel gerekçelerle oldu. Böyle bir açılımı reddedenler geri kalmaya mahkumdurlar.'' Süren, Galatasaray'ın AIG isimli şirketten ayrılmak için ekstra 14 milyon dolar ödemek zorunda kaldığını ifade ederken, daha sonra 23 milyon dolara Ünal Aysal tarafından alınan hisselerinin değerinin bugün 40 milyon dolar olduğunu söyledi. Başkan Canaydın'ın Rumen teknik direktör Mircea Lucescu'yu göndermekle büyük hata yaptığını savunan Faruk Süren, yerine gelen Fatih Terim'in ise yalnız bırakıldığını söyledi.