Silahsız kuvvetleri dikkate almak…

Adalet ve Kalkınma Partisi AKP’nin sözcüleri ve lideri ağızlarını açtıklarında “halkın söz hakkından” aşağıya inmiyorlar. Onlara göre bunca yıldır devlet denilen baskı makinesi halkın hiçbir talebini ciddiye almamıştır.

AKP işte bu talebi doğrudan karşılayan bir parti olduğundan 2002’den bu yana iktidarda durabilmektedir.

AKP bu tespitinde haklı olabilir ama asla alacaklı değildir!

Çünkü eylemin mağduriyet ucunda AKP var ise o zaman devletin her yaptığı kötüdür. Ama AKP yoksa sorun teşkil etmez.

Bir adım daha atalım…

Bu işleri devlettin yönetiminde bulunması nedeniyle AKP yaparsa katiyen mesele çıkartmamak gerekir.

Böyle demokrasi anlayışı olamaz.

İkizdere’deki çevreci itirazlar sonunda bölgeyi hidroelektrik santralı cehennemine çevirecek düzenlemeyi dikkate alan Trabzon Doğal ve Tarihi Eserleri Koruma Kurumu son derece şık bir karar aldı. Bölgeyi Doğal SİT alanı ilan etti.

AKP bu sivil itirazı dikkate alıp, “bölgede yaşayan insanların kararı böyle ise bize de saygı duymak gerekir” diyecekken, tam da yıllardır eleştirdiği baskı makinesinin kopyası olduğunu ortaya koydu.

Yeni bir kanuni düzenleme yaparak bölgedeki çevresi sivil iradeyi “silip atmak” yolunu seçti.

Tıpkı “eski devlet” gibi!

Nedir çevrecilerin, bölgede yaşayan halkın eksikliği?

Silahları yok!

AKP de bunları dikkate almayacağını gösteriyor.

Halkın sesi barışçıl eylemlerle çıkarsa bunun bir değeri olmaz mı?

O zaman sorarlar değil mi:

-Nerede senin demokrasi kültürün?

Halkın desteği her zaman önemlidir. Bunu kabul etmeyen iktidarlar, hazin sonuçlarına katlanırlar. Tarihte pek çok örneği vardır. AKP de okusa iyi olur:

-Silahsız kuvvetleri dikkate almak demokrasi için ölçüdür!