Şeytanın bile aklına gelmez! Sütyenine saklamış
Edirne’de telefonla aradıkları çocuğu, babasının karakolda olduğunu söyleyerek, evdeki 40 bin liralık ziynet eşyasını aldıkları iddiasıyla tutuklanan 1’i kadın, 4 şüphelinin yargılanmasına başlandı. Sanıklardan biri altınları sütyenine saklamış.
EDİRNE'de telefonla aradıkları 11 yaşındaki çocuğu, babasının karakolda olduğunu söyleyerek kandırıp, evdeki 40 bin liralık ziynet eşyasını aldıkları iddiasıyla tutuklanan 1'i kadın, 4 şüphelinin yargılanmasına başlandı. Mahkemede sanıklardan Osman A., yaptığının cahillik olduğunu belirterek, mektup yazıp aileden özür dilediğini anlatırken, sanık Aysel H. ise dolandırıcılıkla aldıkları altınları kaybolmaması için sütyenine sakladığını savundu.
Geçen mayıs ayında, bir kişi, ev telefonundan aradığı 11 yaşındaki S.E.F.'ye babasının karakolda olduğunu, tutuklanmaması için evdeki altınları kendilerine vermesi gerektiğini söyledi. 4 şüpheliden 26 yaşındaki Osman A., eve gidip 40 bin liralık altını aldıktan sonra diğer şüpheliler 25 yaşındaki Aysel H., 23 yaşındaki Halil A. ve 27 yaşındaki Reşit A. ile birlikte otomobile binip, kaçtı. Babası eve gelince çocuk, dolandırıldığını anladı. Baba ve çocuğun ihbarı üzerine harekete geçen polis, şüphelileri, TEM Otoyolu'nda yakalayıp, gözaltına alındı. Aramada, evden alınan altınlar araçta ve kadın şüpheli Aysel H.'nin sütyeninde bulundu. Olayla ilgili soruşturmanın ardından 4 şüpheli tutuklanarak cezaevine konuldu.
Haklarında 'Telefonla dolandırıcılık' suçundan Edirne 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açılan tutuklu sanıklar Osman A., Aysel H., Halil A. ve Reşit A., ilk kez hakim karşısına çıkarak ifade verdi. Eve girip altınları aldığı belirlenen sanık Osman A., tahsilat yaptıklarını zannettiğini ve dolandırıcılık olayından haberi olmadığını öne sürdü. Cezaevindeyken mektup yazarak aileden özür dilediğini anlatan Osman A., "Bana telefonda belirtilen adrese gidip, 13 numaralı dairede kapıdan birinin bir şey vereceğini söylediler. Ben de gittiğimde ufak bir çocuk bana poşet verdi. Ben de alıp, arkadaşlarımın arabasına gittim. Daha sonra İstanbul'a giderken polis durdurup, dolandırıcılık olayına karıştığımızı söyledi. Aldığım ziynet eşyalarını saklaması için Aysel'e vermiştim. Pişmanım, dolandırıcılık olduğunu bilmiyordum. Bana sadece bu şekilde tahsilat yapacağımızı, benim 15-20 bin lira para kazanacağımı söylediler. Benim cahilliğime geldi. Ben dolandırıcılık olduğunu bilmiyordum, paraya sıkışık olduğum için böyle bir teklifi kabul ettim. Ben çocukla bizzat telefonla konuşmuş değilim, ben evin içine de girmedim. Daha sonra mektup yazıp, aileden özür diledim. Ben bir cahillik ettim" dedi.
ALTINLARI SÜTYENİNDE SAKLAMIŞ Sanık Aysel H. de dolandırıcılık olayından haberinin olmadığını ileri sürdü. Aysel H., altınları kaybolmaması için sütyeninde sakladığını ifade ederek şunları söyledi: "Polisler bizi durdurduğunda kaçma durumumuz olmadı. Ben zaten arabadan hiç inmemiştim. Ben ehliyetsizlik ya da hız nedeniyle durdurduklarını düşünüyordum. Ben altınları sütyenimin lastiğine takmıştım, altınları bana Osman emanet olarak verdi. Polis memuruna, niye karakola getirildiğimizi sorunca, altınları aradıklarını söylediler. Ben de bunun üzerine çıkarıp, kendim verdim. Ben Azerbaycan vatandaşıyım, oturum izniyle Türkiye'de kalıyorum. İyi bir işim var, kendimi böyle bir olay için riske atmazdım. Benim ailem Azerbaycan'da tanınan, bilinen insanlar, maddi durumumuz da çok iyidir. Altınlar kaybolmasın diye zaten yolda Osman geri alacağını da söylediğinden bu şekilde sütyenimin lastiğine sıkıştırdım."