Sayenizde camiler kışlamız oldu

Demek şehitler üzerinden siyaset yapılıyor öyle mi?..

Pişkinler tekkesinin yeni sloganıdır bu!..
Hale bakınız!..
Binbaşımızın cenazesini karşılamak için havaalanına giden birliğin aprona girişine izin verilmiyor, cenaze uçaktan kamyonete yüklenilerek çıkarılıyor...
Yetmiyor!..
Cenaze için camiye gelenlerin elindeki Türk bayrakları polise toplattırılıyor!
Alayınıza yuh olsun!..
Bu nedir be!..

Kimsiniz, nesiniz, neyin peşindesiniz?!

Bu vatanın bu kadar mı bütün kalelerini girildi, ordularının son ferdi de mi terhis edildi?!.

Vatan toprağı için göğsünü düşmana açan bir şehit askerin tabutuna, düşman toprağında bile daha saygılı davranılır...
Ey muhteremler!..
Devr-i iktidarınızda, eşkıya cesetlerinin devlet araçları ile taşınmasını “medeniyetin, demokrasinin gereği, AB emridir” dalgasına millete kanıksattınız!..
Yetmedi!..
Şehit cenazesine bavul muamelesi!..
Tebrikler beyefendi, hani bir damla şehit kanı 550 milletvekilliğine (ayrıca mukayesedeki kaliteye bakınız!) değişilmezdi!?.
Camilere gidenler, şehitlerin ardından feryat edenler, iktidara yönelik eleştirilerde bulununca siyaset yapıyorlarmış ya?!.
Söyleyene bak, çanak tutuğu işlere bak!..
Ey Tayyip!..
Bakınız, elleri kolları bağlı düşman üstüne yürüyen çocuklarımızı ancak camilerde kucaklayarak destek verebilme imkanı ile kısıtlanmış durumdaydık!..
Minarelere süngü, kubbelere miğfer gibi bakıyor ve “camiler kışlamız” diyoruz ama öfkeniz üzerimizedir.

Şehit cemaati önüne polis barikatı yığacak kadar, bu “gerçek millete” yakınsınız!..

Vaziyetiniz budur...
Şehitler üzerinden siyasetmiş!..
Camilere parti militanları geliyormuş...
Ne olacaktı, CHP’liler, MHP’liler şehitlere gelmeyecek mi?..

O şehitlerin hangi “tutuk eller” yüzünden toprağa düştüğünü bilen insanlar zatınıza ve ekibinize, tepki göstermeyecek mi?..

Sizi vatan için gerekli göreve davet etmeyecek mi?..
Bu nasıl bir mantıkdır ki;
Şehit cenazesini, “katil devlet” sloganları ile kaldırılan cenaze ile mukayese eden bir devlet büyüğü olabilir!?.
İstanbul’da iki şehidimizin cenaze töreni var. Cami önü ardı çevresi polis dolu. Ne için?.. Temelde, iktidar mensuplarını cemaatin öfkesinden korumak için!.. Dünyanın neresinde böyle bir durum var!!?
Camiye elbette öfkeli karşıtlarınız gelecektir... Elbette nasibinizi alacaksınız... Bu duruma sebep sizsiniz, söylediklerinizdir!.. Şehitler camilere inerken, bu şehitleri musalla taşlarına gönderenler belli iken. “Beşyüz terörist için mi gideceğiz” açıklamalarınıza, bu şehitleri toprağa düşürenler alkış tutarken.
Sizlere ne denilecek!?.
Camilerden “aleyhte gösteri yapıyor” diye topladığınız vatandaşlar arasında, imam hatip mezunu, din adamları var... Din adamı cami adabını bilmiyor da siz ve yandaşlarınız biliyor öyle mi?!.

O din adamını bile cami avlusunda isyan ettiren durumu şöyle izah ediyorsunuz...
“İstikrar!..”
Millet, “çocuklarımızı şehit ediyorlar, memleketimiz üzerinde oyunlar oynanıyor, vatan elden gidiyor” feryat ediyor, verilen cevap...
“Ekonomik göstergeler muazzam, istikrarı sağladık!..”
Ne ekonomi göstergesi, ne de istikrardan pay almadıkları, geçim sıkıntısı ile boğuştukları yetmezmiş gibi bir de çocuklarını toprağa veriyorlar vatandaşlar!..
Yetmiyor!..
Yakalarına polis yapışıp karakola sürüklüyor, Başbakan’ın emri ile!.. Çocuklarının kanının hesabını sordukları için!..
Şehitler üzerinden siyasetten bahsediyorlar ya!.. Yapanlar da kendileridir... Bu ortamı da geriyorlar, gözler tabutlardan ayrılamıyor... Bizim kalemlerimiz de...
Oysa, tomar tomar yolsuzluk dosyaları ulaşıyor elimize, açmaya zaman bulamıyoruz!..
Şehitlere yakınmaktan. Camilerden çıkamıyoruz, asker uğurlamaktan “Camiler kışlamız” oldu!..