BIST 10.567
DOLAR 32,26
EURO 35,01
ALTIN 2.480,09
HABER /  DÜNYA

Savunma Bakanı Yılmaz’a göre Esad, meşruiyetini yitirdi

İzmir temasları kapsamında AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ı makamında ziyaret eden Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, gazeteciler...

Abone ol

İzmir temasları kapsamında AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ı makamında ziyaret eden Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı.
Bakan İsmet Yılmaz, OHAL Bölgesi eski Valisi Hayri Kozakçıoğlu’nun evinde ölü olarak bulunması hakkında, “Allah rahmet eylesin diyorum. Allah herkesin yüzünü iki cihanda da ak eylesin diyorum” yorumunu yaptı.

"KENDİ HALKINA KARŞI BALİSTİK FÜZE KULLANAN BİR İKTİDAR MEŞRUİYETİNİ KAYBETMİŞTİR"
Beşar Esad’ın halkına karşı füze kullanmakla, meşruiyetini yitirdiğini belirten Bakan Yılmaz, “Kendi halkına karşı balistik füze kullanan bir iktidar meşruiyetini kaybetmiştir. Zulüm ile abad olunmaz, zulümle iktidarda kalınmaz. Şu anda Esad rejiminin halkına yapmış olduğu zulümdür. Füze değil ne alırsa alsın kendisini iktidarda tutmaya yetmez. Birçok yerde öyledir. Devletler kılıçla alınır ancak adaletle yönetilir. Bu adaleti ve yönetme hakkını kaybetmiştir. Suriye’yi yönetme hakkına ve yeterliliğine sahip değildir. Bir zaman meselesidir, bugün veya yarın. Ancak kendi halkını düşman bilen hiçbir rejimin o milleti yönetme hakkı yoktur. Tarih tecrübeleriyle sabittir. İnşallah bu süreç içerisinde Suriye’de de bunu göreceğiz” dedi.

"RUSYA’DAN SURİYE’YE GİDEN FÜZELER İÇİN SÖZLEŞME YAPILMIŞ"
Füzelerin daha önce Suriye ile yapılmış bir sözleşmenin hükümlerinin yerine getirilmesi için gönderildiğini belirten Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: “Rusya’nın Dışişleri Bakanı da yapılmış olan bir sözleşmenin bu Suriye’deki olaylar çıkmadan çok önce yapıldığını, dolayısıyla bu sözleşmeden önce, yani kriz döneminde biz bu füzeleri onlara sağlamadık, daha önce yapılmış olan sözleşmenin hükümlerinin yerine getirilmesi şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Gerek İsrail, gerek Rus yetkilisinin açıklamalarını bir araya getirdiğimizde anlıyoruz ki, bu füzeler için Suriye tarafından Rusya ile sözleşme yapılmış. O sözleşme hükümleri de yerine getirilmiştir diye düşünüyoruz. Ancak bu füzeleri şu ana kadar - yaklaşık 300’e yakın- kendi halkına karşı kullanıyor.”

"MİLLET, KENDİSİ İÇİN ÇALIŞANA YÜZDE 51’İ DE, YÜZDE 52’Yİ DE, YÜZDE 59’U DA VERİR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıkladığı son anket sonuçlarını da değerlendiren Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, şunları kaydetti:
“Kişiler yanılabilir ama toplum vicdanı yanılmaz. Her seçimde milletin önüne alternatif gitmiştir. Millet her seçimde kendisine yakın olanı seçmiş ve iktidara getirmiştir. Ve bu seçmede, seçimde hiçbir zaman millet; ‘yanlış yaptık’ dememiştir. Çok net. Menderes ile CHP yarışa girmiştir. Menderes’i seçtiğine millet pişman olmamıştır. Nereden anlıyoruz? 1961’de yapılan seçimlerde CHP’nin vekil oy oranı düşmüştür. Biz Menderes’in devamıyız diyen partiler oyunu arttırmıştır, vekil sayısını arttırmıştır. Darbeyle birisini götürürsün ama milletin desteğini alamazsın. 1960’da Menderes’i uzaklaştıranları millet takip etti. Demirel ile CHP yan yana geldi; millet Demirel’i seçti. Özal ile Halkçı Parti yan yana geldi; Özal’ı seçti. Biz milletin kendisiyiz. Partiyi de o kurdu, rotasını da o çizdi. Cenab-ı Allah’a hamdolsun geçmiş yıllardan çok daha iyi bir noktadayız. Ve istiyoruz ki bu millet çok daha iyisine layıktır. Zamanımız az, yapacak işimiz çok. Milletten vekalet aldık. Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkabilmek için çok çalışmamız lazım. Biz de onu yapıyoruz. En çalışkan kişi kim dese millete biri; Başbakan der. Değil mi? Allah güç ve kuvvet versin; durduğu yok. Dolayısıyla millet de kendisi için çalışan bu Başbakana yüzde 50’yi, 51’i de, 59’u da verir.”

"STATÜKOYU SAVUNANIN ÜLKEYE KATABİLECEĞİ BİR ŞEY YOK"
Bakan İsmet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede değişime açık olan ve yeni bir şey söyleyenlere ihtiyaç var. Statükoyu savunan, hala 30-40’larda kalmış insanların bu ülkeye katabileceği hiçbir şey yok. Herkesin kendisinin düşündüğü gibi düşünmesini istiyor, herkesin kendisinin giyindiği gibi giyinmesini, hatta kendisi neden içiyorsa ondan içmesini istiyor. Dolayısıyla herkesi kendisi gibi ’tektipleştirme’ politikasının demokratik ve çoğulcu toplumlarda alanı olmaz. Alanı olmadığı için de bu tektipliği savunanı demokrasiye geçtikten sonra milletimiz çok iyi görmüş ve tespit etmiştir. Tek başına iktidarı da vermemiştir. Bundan sonra da bu tek tipleşmeyi savunan, çağın dışında kalmış, milleti küçümseyerek gören, şehirlere, üniversitelere, meclise almayanları, millet kendi yönetim koltuğuna almayacaktır diye düşünüyoruz. Yeni şeyler söylemek ve değişime açık olmak lazım. Her şey değişir. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Bugün Türkiye’de değişime yönelik tek fikri olan, her gün yeni bir şey söyleyen tek parti de milletin istekleri doğrultusunda. 2023 yılında bu ülkeyi dünyanın on büyük gelişmiş ülkesi arasına koymak istiyoruz. 2071 hedefimiz de var. Birlik ve beraberliği sağlamalıyız. Bunu sağlamak tektipleştirmekle olmaz. Çoğulculuğu zenginlik olarak görmekle olur. Bunu savunan tek parti de AK Parti’dir. İnşallah yerel seçimlerde de bu düşünceyle milletimizin huzuruna gideceğiz. Söz de karar da milletindir. Onlar ne karar verirse, onun karşısında boynumuz kıldan incedir.”

"MİLLETİN NE İSTEDİĞİNİ ANLAMIŞLARSA BU BİZİ SEVİNDİRİR"
CHP Genel Merkezi’nin seçim propaganda çalışmaları için bastırdığı ve partililere halka nasıl davranmaları ve konuşmaları gerektiği hakkında ikazların olduğu eğitim kitapçığı hakkında ne düşündüğü sorulan Bakan İsmet Yılmaz, durumu memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Yılmaz, “Milletin diliyle konuşmak lazım. Biz bundan memnun oluruz. En azından milletin ne istediğini bir noktada görmüş, anlamışlarsa bu bizi sevindirir. Bizim gerçekten çok iyi, halkın değerlerini tutan bir ana muhalefet partisine ihtiyacımız var. Bakın ana muhalefet partisi bir gün Esad’ı kınamadı. Esad’ı kınamadı da, sormak lazım acaba bunlar Suriye’de mi seçime gidecekler? Ama bilin ki Suriye’de seçime girse Esad da kazanamaz, Esad’ın buradaki destekçileri orada dahi girse orada da kazanamaz. Dolayısıyla bu milletin nabzını iyi tutmak lazım. Bu noktada anlaşılıyor ki bu nabız yakalanmaya çalışılıyor. Biz bundan memnuniyet duyarız. Hiçbir rahatsızlığımız yoktur. Bence bu yolda devam etsinler” ifadelerini kullandı.

"MİLLETİN İSTEDİĞİNİN YANINDA OLAN KAZANIR"
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ve beraberindeki 190 kişilik heyetin, çözüm sürecine destek vermek için Diyarbakır’a yaptığı geziyi de memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Yılmaz, “Çözüm sürecini milletimiz istiyor. Başka ölçümüz yok. Millet destekliyor derken nasıl anlamalı? Bugün yaklaşık yılbaşından bu yana beş aylık süreç içerisinde hiçbir ilimize bir şehit cenazesi gelmiyor. Doğru mudur? Bundan kim rahatsız olabilir? Herkese onu sorduk yani. Sizin kendi evladınız olsaydı ne yapmasını isterdiniz? Bir ona cevap verin. Ondan sonra da başkasının evlatları üzerinden siyaset yapmayın. Barışın, selamın; her yerde huzur olsun, barış olsun demenin neresi zararlı? Millet barış istiyor. Milletin isteğinin yanında olan da kazanır. Dolayısıyla bu anda Diyarbakır’a giden bir belediye başkanı ve arkadaşları milletin istediğini yapıyorlar. Milletin duygularına tercüman oluyorlardır. Özü budur” şeklinde konuştu.
(İHA)