CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, TBMM Genel Kurulu’nda, Soma’da pazar günü yaşanan yangınla adından bir kez daha söz ettiren Uyar Madencilik’e ait ocağı Meclis gündeminde tutmayı sürdürdü.
Abone olSakine Öz, madende yaşanan iş kazalarını bir cinayet, denetimsizliği ise açıkça soruşturulması gereken “şirket-devlet” ilişkisi olarak adlandırdı. Milletvekili Öz, madencilerin taşeron çalışma usulleri ve denetimsiz iş güvenliği sonucunda göz göre ölüme gönderildiğini sözlerine ekledi.
Konuyla ilgili 3 ayrı Meclis Araştırmas önergesine imza koyan CHP Milletvekili Öz, devlet-şirket ortaklığı sonucunda ölümüne neden olunan işçilerin ve yaralanan madencilerin hakkını sormak için yeni bir araştırma önergesi daha verdiklerini, ilgili madenle ilgili soruşturmalarda kesin sonuç alınıncaya kadar süreci takip edeceklerini sözlerine ekledi.
CHP’li Sakine Öz’ün konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Maden Şirketi ile AKP Ortak mı Çalışıyor?”
“Ülkemiz ve bölgemizin enerji ocaklarından Soma’daki iş cinayetleri, 2005 yılından bugüne yeterince denetlenmedi. Denetimler sonucu kapatılan maden ocağı, tüm uyarılarımıza karşın, her nedense 5 gün sonra faaliyetini sürdürdü.
AKP’nin il ve ilçe mitinglerine işçilerimizin baretleriyle gönderilmesi konusunda anlaşan maden işletmecisi ile bir AKP Manisa Milletvekili, işçilerimizin uğradığı kaza ve kayıplar söz konusu olunca suskunluğa büründü.
Soma’ya, farklı kentlerden çalışmaya gelen işçilerimiz, Soma’yı yurt edinip burayı emeğin ve enerjinin kalbine dönüştürdü, fakat taşeron çalışma ve güvencesiz iş zulmü, işçilerimizi mağdur etmeye devam etti.
Manisamizin Soma ilçesine bağlı Darkale’deki kömür ocağinda yaşanan maden faciasinda, yine yüreğimiz yandı.
AKP’nin korumalığını üstlendiği Uyar Madenciliğe ait maden işletmesinde yaşanan son yangında, işçimiz Yunus Güçlü yaşamini yitirmiş, 27 işçimiz ise ölümle burun buruna gelmiştir.
Biz, bu madenin elektrik sistemindeki sorunlar konusunda hükümeti defalarca uyardik, bu madende sağlikli bir denetleme istedik ama çözüm hep ertelendi…
elektrik kontağindan çikan yangindan yükselen duman, hava bacalari tikali olduğu için, işçilerimizi ölümle yüz yüze getirmiştir.
Devleti yaninda göremeyen işçimiz, her günü ölüm tehlikesiyle geçirmektedir.
“Somali Madencimiz Canından Bezdi!”
AKP döneminde devlet, denetimi bırakmış, insan saymadığı işçimizi hem parti mitingine, hem de ölüm çukuruna yollamıştır. İşçinin cani hiçe sayilmiş, sesini çikaranin ekmeği elinden alinmiştir.
AKP’nin Manisa mitinglerine iş baretleriyle, yevmiyeyle gitmek zorunda birakilan işçilerimiz, maden kazasi olunca denetim eksik bırakılarak, devlet- şirket ortakliğiyla resmen ölüme terk edilmiştir…
2005 yilindan beri yaşanan kazalardan sonra, arkasini sürekli hükümete yakin güçlere ve 1 AKP Manisa Milletvekiline yaslayan bu maden, 2011’deki müfettiş raporlarinda “kapatilmali” dendikten 5 gün sonra, her nedense, çalişmasini sürdürmüştür. Maden işletmesi, ufak cezalarla kârini katlamiş, bu ölüm çukuru, iş cinayetlerine ev sahipliği yapmiştir.”
“Çözüm için Defalarca Sesimizi Yükselttik”
“7 emekçimize mezar olan bu ocakta, 60’tan fazla eksik tespit edilmiş, müfettiş raporlarina rağmen hiçbir somut önlem alinmamiştir. Sendikali işçiyi de yildiran bu güvencesiz ortama, taşeron belasina itiraz edenler işten çikarilmiştir.
Aynı maden ocağında, eylül-ekim ve kasım aylarında yaşanan iş cinayetlerine dikkat çekmiş, Bakan Taner Yildiz ile Faruk Çelik’i derhal göreve çağirdik…
11 Kasim 2012’de, ayni madendeki faciada 1 işçimizi yitirdik, 8 işçimiz yaralandi. Olayin hemen ardindan, maden ocağindaki iş ve işçi güvenliğiyle ilgili sorunlarin araştirilmasi için önerge verdik.
AKP sıraları yine kaçti, kendi cinayetiyle yüzleşemedi. Manisa’nin AKP’li vekilleri, sömürüye yine seyirci kaldi…”
“Madendeki Israrımız Sürdü…”
“25 Şubat’taki maden faciasinda, bu defa 35 yaşindaki işçimiz Harun Tufan’i yitirdikten sonra, madendeki taşeron ilişkilerin işçi sağliğini yok sayan boyutlarina dikkat çektik, yeni bir araştirma önergesi daha verdik.
Biz, aylardir direniyoruz; hükümetin dikkatini bu madendeki işçi isyanina çekiyoruz… Söylemediğimiz söz, göstermediğimiz çözüm yolu kalmadi… Ne var ki, madendeki utanç dolu, emek düşmani hükümet-şirket ortakliği kirli boyutlara vardi…
Bu yıl, Temmuz’da, ramazan ayinda maden işçilerimize zorla iftar mesaisi uygulandi.”
“Bakan, Madene İftara Gelince, İşçiye Zorla Mesai Uygulandı”
“Enerji Bakani Taner Yildiz, işçilerimizin sorununu çözmek için değil, siyasi şov için soma’daki madende iftara gelecek diye, mesaisi biten maden işçilerimiz evlerine dahi gönderilmedi. Bakan Yildiz, işçinin talebine duyarsiz kaldi, madende zorunlu iftar mesaisini sadece seyretti. Mesaisi biten işçiler, akşam 17’den gece 23’e kadar madende tutuldu. Bu zulme ve şova itiraz eden işçimiz, acimasizca tehdit edildi.”
“Kendinize Gelin, Madenin Hesabını Verin!”
“Ülkemizde iş sağliği adina ne sorun varsa, Soma’daki bu madende var! Sorumlular hesap vermedikçe, hükümet, denetimi birakip yan gelip yattikça, her gün bir canimiz daha korkuyla madene iniyor…
Biz direndikçe susan, emek ve ekmek söz konusu olunca kafasini kuma gömenler, her maden faciasinda arazi oluyorlar…
Meclisimiz bu emek ve adalet mücadelesine duyarsiz kalmamali, denetimler ve taşeron zulmü son bulmalidir.
Konuyla ilgili meclis araştirma önergelerimiz gündeme alinarak derhal bir komisyon kurulmalidir.”
ÖNCEKİ HABERLER
