BIST 10.471
DOLAR 32,86
EURO 35,19
ALTIN 2.448,92
HABER /  GÜNCEL

Saç dökülmesine son

Artık doğru yöntemlerle saçlarımızı koruyabilir, hatta bir daha dökülmemesini sağlayabilirsiniz...

Abone ol

Saç dökülmesinden erkekler kadar kadınlarda şikayetçi… kadınların % 30’u saç dökülmesinden şikayetçidir. Hormanal dengesizlik ve stres, doğum, duygusal şok, hastalık, düzensiz adet görme, diyet ve menopoz ana sebeplerdir. Erkekler % 5’i 20’li yaşlarda saçlarını kaybetmeye başlar, 30’lu yaşlarda bu oran üçte bire çıkar ve 40’lı yaşlarda yarı yarıya olur. Sosyologlara göre, kellik iş hayatında olumlu bir imaj yaratırken, aşk hayatında kaybettirmektedir. Yapılan araştırmalar kellerin daha fazla ruhsal sorun yaşadığını ve kelliklerini kusur olarak görüp karşı cinsle ilişki kurmakta zorlandığını göstermektedir. O zaman ne yapacaksınız, ya durumunuzu kabullenip, kalan saçlarınızı da toptan kestirip çekici dazlaklar modasına uyacaksınız ya da saç çıkaran tedavi yöntemlerinden birini uygulatacaksınız. Saç kaybının fizyolojik sebepleri Saç dökülmesinin temelde üç sebebi vardır. Genetik saat insafsızca ilerler. 70 yıldan fazla süreli bir yaşama yayılmış 25 döngülük ritim hızlanır, bu süre 25/ 30 yıla bazen daha azına düşer. Her bir saç teli için 25 siklus ( döngü) son limittir. Bir saç teli 25 siklusu tamamladığında yaşamı durur, ömrü tamamlanır. Medikal olarak saç telinin büyüme fazı “Anagen Faz” olarak tanımlanırken bunun aksi olarak saç telinin durgunluk ve gerileme dönemi ise “Telogen Faz” olarak isimlendirilir. Psikolojik ve nutrisyonel sebepler Stres, psikolojik sorunlar ve beslenme tarz - alışkanlıkları saç dökülmesinde belirleyici etkenlerdir. Saçımız vücudumuzun bir parçası olduğuna göre kuşkusuz aldığımız gıdalardan, yaşam biçimimizden ve ruhsal durumumuzdan etkilenmektedir. Kısa süreli yoğun diyetlerde ya da uzun süreli bilimsel olmayan diyetlerde, açlıkta, demir eksikliğine bağlı kansızlıklarda, gıdaların vücudumuz tarafından emilemediği hastalıklardan saçın yapısının bozulması beklenir. Erkek hormonlarının fazlalığı Androjenik alopesi(erkek tipi saç dökülmesi) Saçlı derinin belirli bölümlerinde simetrik gelişen, erkeklerde sıkça rastlanan bir saç kaybı şeklidir. Saç dökülmesi şakaklardan başlayıp , tepeye doğru ilerler. Saç sayısında azalma, incelme, kısalma göze çarpar. Kadınlarda ise genelde saçların cılızlaşması,seyrelmesi şeklinde bulgu verir. Erkeklerin %70 inde rastladığımız bu dökülme kadınların %10 unda karşımıza çıkmaktadır. Genellikle 20’li yaşların sonunda başlar, dökülmenin hızı bireysel olarak değişik hızlarda ilerler ve bazen çevre faktörlerinin de etkisiyle değişebilir. Bu tip dökülmeler şiddetli vakalarda tüm tepenin açılmasına kadar ilerleyebilir ve kişinin psikolojik sorunlarının da gelişmesine neden olabilir Etkilenen bölgelerde saçlar inceleşir ve seyrekleşir. Oluşumunda erkeklik hormonu olan testosteronun cilde temasında oluşan dehidrotestosteronun kıl köklerini inceltici etkisi vardır. En sık rastlanan saç dökülme nedenidir.. Kadının üretkenlik çağında, kadınlık hormonu (östrojen) ile birlikte aynı zamanda erkeklik hormonu da vücutta salgılanır. Menopozdan sonra, kadınlık hormonu üretimi ciddi şekilde düşerken erkeklik hormonu seviyesi değişmeden kalır. Bunun sonucunda ise hormonal dengesizlik, saç tellerinde de kendini gösterir. GÜR VE PARLAK SAÇLAR HEPİMİZİN HAYALİ.. Kadınlar için sıkıntı veren ve aynı zamanda ciddi bir güzellik problemi olan saç dökülmesinin sebebi, hastalık, stres, diyet, perma, çevresel ve genetik olabiliyor. Genetik ve çevresel faktörlerden dolayı günümüzde oldukça yaygın görülen, kadın ve erkeğin en önemli sağlık ve kozmetik şikayetlerden biri olan saç dökülmesinde güncel tedavi metodları, yeni umutları da beraberinde getirmiştir. Silikonun seyreltilmiş formları, uzun zamandır saç dökülmesinin tedavisinde kullanılmasına rağmen, çok etkili yüksek konsantrasyonlarının üretilmesi şimdiye kadar sağlanamamıştı. Fransa, Carilene Laboratuarlarında yapılan araştırmalar sonucunda, Carilene Laboratuarlarında çalışan Fransız araştırmacı bilim adamları, çok yüksek konsantrasyonda su bazlı organik biyolojik silikonu elde etmenin bir yolunu keşfettiler. Bu yeni keşfi, klinik olarak saç dökülmesinde test ettiklerinde çok pozitif sonuçlar aldılar. Silicium 44, ölü ve ölmek üzere olan saç folliküllerinde kan akımını artırıp ihtiyacını karşılayarak saç dökülmesini durdurmakta ve aynı zamanda doğal olmayan saç kaybını tetikleyen ve küçük atardamarların tıkanmasına ve oksijensiz kalmasına sebep olan sebum diye bilinen, aşırı yağ bezi salgısını temizlemekte. Sebumun temizlenmesi saç kaybının önlenmesine yardımcı olur ve Silicium 44 ile birkaç ay süren uygulamadan sonra bazı vakalarda saç büyümesinin yeniden stimüle edildiği gösterilmiştir. Carilene Laboratuarları Silicium 44 solüsyonuna tamamlayıcı ve destek tedavi olarak, konsantre organik silikon içeren şampuanı kullanıma sunmakta. İlaç ve sağlık ürünleri üreticisi olarak Fransa’da saygın bir yeri olan Carilene Laboratuarları yeni keşifleri olan Silicium 44 için çok iddialı olup, saç dökülmesinden şikayetçi olanlara yeni umutlar vaat etmektedir. Türkiye’de yaklaşık 2 aydan beri bulunan Silicium 44’ü günde bir defa yatmadan önce uygulamak yeterli oluyor. Günde tek defa uygulanması nedeniyle oldukça ekonomik olması ve kolay uygulanması ayrıca uygulama sonrası saçın yıkanmasına gerek kalmaması ise bu ürününe talebi artırıyor. Silicium 44 ‘ün diğer önemli avantajı ise hayat boyu kullanılmasının gerekmemesi, saç dökülmesi durur durmaz uygulamayı kesebiliyoruz. Saç dökülmesinin tedavisinde Silicium 44 ‘ün 3 aylık bir kullanımı sonunda; SONUÇLAR NASIL? Erkek ve kadın fizyolojisindeki farklılığa bağlı olarak iki cinsteki saç kaybı tipi hafifçe farklılık gösterir. Bu da Silicium 44 kullanımının sonuçlarına yansımakta. Bilimsel gözlemlerde Silicium 44, kadınların % 86’sında 4-8 hafta içinde saç dökülmesini durdurmuştur. Ayrıca Silicium 44, yeniden büyümeyi hızlandırmış ve saç teli çapını artırarak daha iyi bir kapatıcı görünüm oluşturmuştur. Benzer testler erkeklerde yapıldığında Silicium 44 kullanan çalışma grubunun % 86’sında 4-8 haftada saç dökülmesinin durduğu 3-4 aylık uygulamadan sonra, ince tüylerin % 50’sinin yeniden geliştiği ve bir çok vakada bunların olgunlaşma sürecinin devam ettiği gösterilmiştir. Yine erkeklerde de saç teli çapını artırarak daha iyi bir kapatıcı görünüm oluşturmuştur.