BIST 10.209
DOLAR 32,38
EURO 34,81
ALTIN 2.397,77
HABER /  DÜNYA

Rasmussene karşılık paket

Türkiye Rasmussen krizinde istediğini kopardı. NATO yönetimi Türkiye'yi ikna için paket önermek zorunda kaldı.

Abone ol

Saatler süren Rasmussen krizi uzun süren pazarlıklar sonucu aşıldı. Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'e onay veren Türkiye karşılığında bazı tavizler kopardı.

Kriz esnasında devreye giren Obama'nın telkinleri etkili oldu. Obama garantör olarak Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül'ün çekincelerini giderdi.

Krizi aşma sürecinde NATO, devreye AB kartını sokmak istedi. Olli Rehn Türkiye'nin üyeliğinin riske girdiğini ima etmesi tepki çekti.

TÜRKİYE'YE ÖNERİLEN PAKET

Önerilen pakette; NATO Genel Sekreteri Yardımcısı'nın, Silahsızlanmadan Sorumlu NATO Sekreteri Yardımcı Vekili'nin ve NATO'nun Afganistan Özel Temsilcisi'nin bir Türk olması öngörülüyor. Medeniyetler İttifak Toplantısı'nda karikatür krizinden dolayı özür dilemesi, PKK'nın terör örgütü olduğunu ve terörle mücadele konusunda çok önemli çalışmalarda bulunacağına dair taahhütte bulunuluyor..

 
 Berlusconi Rehn nehri kenarında Erdoğan'a böyle dil döktü. Uzun telefon görüşmesi nedeniyle karşılama törenini kaçırdı. Fotoğraflar için tıklayın

ERDOĞAN: OBAMA ÇEKİNCELERİMİZİ GİDERDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'ndeki genel sekreter krizinin aşılmasının ardından yaptığı açıklamada, "Çekincelerimiz Obama tarafından giderildi, Sayın Cumhurbaşkanı da Türkiye için 'olur' verdi" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Çekincelerimizi kendilerine çok açık, net iletmiştik. Zirvede bunlar tekrar gündeme geldi. Sayın Obama ile görüştük. Bugün sabahtan itibaren liderlerle görüşlerim oldu. Cumhurbaşkanımızla sürekli görüşme halinde olduk. Son gelinen noktada çekincelerimizin özellikle Sayın Obama tarafından hatta Sayın Obama'nın garantörlüğünde çözüldüğüne yönelik bize bilgiler gelmesi üzerine Sayın Cumhurbaşkanımız da kendilerine bu noktadaki olurumuzu verdiler. Böylece bu adım atılmış oldu. Temennimiz odur ki, verilmiş olan bu garantiler yerine getirilir" dedi.

BUGÜN NELER YAŞANDI?

NATO zirvesinde yeni genel sekreter arayışları çerçevesinde yaşanan ve Türkiye'nin Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'in adaylığına karşı çıkmasından kaynaklanan kriz, ABD Başkanı Barack Obama'nın devreye girmesi ve ''garantör'' olması ile çözüldü.

Güvenilir diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre, NATO zirvesinin dün akşamki yemekli çalışma toplantısında, Türkiye'yi temsil eden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yoğun baskı altında tutulmak istendi.

OBAMA TARAFSIZ KALDI

Rasmussen'in adaylığına muhalefette Türkiye yalnız kaldı. Yemekte, NATO'nun tüm müttefikleri, Gül'e, Rasmussen için mutabık olduklarını anlatırken, ABD Başkanı Obama'nın gelişmeleri sessiz ve tarafsız bir görüntüyle izlediği gözlemlendi.

Elde edilen bilgilere göre, dün akşamki tartışmalarda, Cumhurbaşkanı Gül, eleştiri ve talepleri geri çevirirken, Türkiye'nin çekincelerini, kaygılarını ve beklentilerini dile getirdi.

Gül, ''AB içinde biz bu kararı aldık'' diyen Avrupalı müttefiklere, ''Burası AB değil, NATO. Kararı burada, birlikte alırız'' yanıtını verdi.

DİĞER ADAYLAR ÇEKİLDİ

Bu tartışmalar sırasında, NATO genel sekreterliğine aday olan diğer isimlerin adaylıktan çekilmesi de baskı oranını artırdı. NATO toplantılarında dün akşam sonuç alınamazken, gece yoğun bir telefon trafiği yaşandı.

Bu sabah, tüm NATO ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşme talebinde bulundular. Gül bu talepleri geri çevirdi.

GÜL VE OBAMA 1 SAATTEN FAZLA GÖRÜŞTÜ

Abdullah Gül, ABD Başkanı Barack Obama'dan gelen görüşme talebini ise kabul etti. Obama ve Gül, bir saatten fazla görüştüler. Bu görüşmenin bir bölümüne, Rasmussen de çağrıldı ve katıldı.

OBAMA KEFALET VERDİ

Bu temaslar sırasında Gül, Türkiye'nin istek, endişe ve beklentilerini ayrıntılı olarak anlattı, çekinceleri dile getirdi.

Görüşmenin belirli bir aşamasında, Obama, Türkiye'nin söz konusu isteklerinin ve beklentilerinin karşılanması konusunda ''garantör'' olduğunu söyledi ve kefalet verdi. Gül, bu gelişme üzerine Rasmussen'in NATO Genel Sekreteri olmasına yeşil ışık yaktı.

Kaynaklar, Türkiye'ye hangi söz ve güvencelerin verildiği konusunda bilgi verilemeyeceğini, bunun da doğal olduğunu ifade ediyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, söz konusu tartışma ve pazarlıklardan sürekli haberdar edildiği ve görüşlerinin alındığı bildirildi.

ERDOĞAN İLE DAKİKALARCA KONUŞTU

Bu arada İtalya Başbakanı Berlusconi Başbakan Erdoğan ile krizin aşılması için telefon görüşmesi yaptı.  İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, NATO liderler zirvesi karşılama törenine katılmayarak cep telefonuyla konuşmayı tercih etti. Bu arada Merkel'e arkasını dönerek uzaklaşan Berlusconi, karşılama töreninin sona ermesine rağmen dakikalarca Ren Nehri kenarında turlayarak cep telefonuyla yaptığı görüşmesine devam etti. Liderler, karşılama törenini yapıldığı alandan ayrılarak Kehl Köprüsü'ne yürürken, Berlusconi bu yüzden, köprü üzerindeki çekilen aile fotoğrafına giremedi.

TÜRKİYE'YE AB TEHDİTİ

NATO krizi kendi içinde aşamayınca devreye AB üyeliği süreci sokuldu. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, Ankara'nın, Danimarka Başbakanı Rasmussen'in NATO genel sekreterliği adaylığına karşı çıkmasının, Türkiye AB ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini ileri sürdü. Rehn, "Türkiye, çok beğenilen Rasmussen'i desteklemeyerek hata yapıyor" derken, "ifade özgürlüğü" ilkesinden söz etti ve Ankara'nın tavrının, Türkiye-AB ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini ileri sürdü. Rehn, "Bu durumda, AB üyesi ülkeler ve AB vatandaşları, ifade özgürlüğü gibi değerler konusunda Türkiye'nin uyum düzeyini sorgulayacaklar" dedi.

KARİKATÜR VE ROJ TV'NİN RÖVANŞI

Hz. Muhammed karikatürü ve Roj TV konularında kötü bir sınav veren Danimarka Başbakanı Rasmussen'e Başbakan Erdoğan soğuk baktığını daha önce de belirtmişti. Erdoğan iki konuda krizi yönetmede başarısız olduğunu savunduğu Rasmussen'in barış için yetersiz olacağını söylemişti.