BIST 10.248
DOLAR 32,25
EURO 34,68
ALTIN 2.401,79
HABER /  GÜNCEL

Pınar Dilşeker Aliye gibi oldu

Şarkıcı Pınar Dilşeker'in boşandığı eşi, geçtiğimiz hafta "özledim" diye aldığı 1.5 yaşındaki çocuklarını hala geri getirmedi. Yaşananlar Aliye dizisini aratmadı.

Abone ol

Aliye dizisinde, boşanmaya yanaşmayan eşi tarafından kaçırılan iki çocuğunun hasretiyle yanıp tutuşan Sanem Çelik'in dramının benzerini gerçek yaşamda Pınar Dilşeker yaşıyor. Dilşeker'in 7 ay önce boşandığı müteahhit eşi Çetin Yılmaz, geçtiğimiz çarşamba günü "özledim" diyerek 1.5 yaşındaki oğullan Mert Ali'yi annesinden aldı. Yılmaz o günden bu yana Dilşeker'in telefonlarına çıkmıyor, notlarına cevap vermiyor. Eski eşinin tepkisinden korktuğu için karakola başvurmaktan çekinen Dilşeker, üzüntüden 50 kiloya düştü. Konuyla ilgili konuşurken kelimelerini dikkatle seçen şarkıcı, oğlunu getirmesi için eski eşinin insafa gelmesini bekliyor. Bu olayı günlerdir sır gibi saklayan Pınar Hanım'ın yaşadıkları, boşanmasıyla ilgili yaptığımız röportaj sırasında ortaya çıktı. Dilşeker sohbet boyunca göz yaşı döktü.

* Evliliğinizi bitirmenizde hangi neden etken oldu?

Aşk bitti sonrasında sevgi. Zaten geriye bir tek şey kalıyor o da saygı... O da bitti mi aynı evde yaşamak mümkün değil.

* Eşinizden evliliğiniz süresince şiddet gördüğünüz söyleniyor. Doğru mu?

Hayır, eşim böyle bir insan değil.. Sadece kavga etmeden tek gün geçiremez olmuştuk. Bu, henüz 1,5 yaşında olmasına rağmen Mertali'yi çok etkiliyordu. Çocuğumuzun böyle bir ortamda büyümesini istemedğimiz için ayrılmaya karar verdik.

* Çocuğun velayeti kime verildi?

Bana verildi. Aslında eski eşim çocuğu benden almayı istedi ve çok büyük mücadeleler verdim. Sonunda hakim, Mert Ali'yi 1,5 yaşında olduğu ve anne bakımına ihtiyacı olduğu gerekçesiyle bana verdi. Ama babası haftasonları alıyor. Çocuğuna çok düşkün.

* Bebeği evde göremedik dışarıda mı?

(Pınar Dilşeker bu soruyla birlikte hüngür hüngür ağlamaya başlıyor) Babasıyla birlikte. Çetin Bey 10 günlüğüne Antalya'ya gitmişti. Özlediği için oğlumu Cumartesi günü değil Çarşamba'dan babasına verdim. Hafta başı getirmesi gerekiyordu ama 4 gün geciktirdi. Oğlumu çok özlüyorum... Getirmesini bekliyorum.

* Aramıyor musunuz?

Arıyorum telefonlarımı açmıyor. Notlar bırakıyorum, dönmüyor. Oğlumu alıkoydu demek istemiyorum çünkü o onun da evladı.. Ama günlerdir oğlumdan haber alamadım. (Dilşeker'in gözyaşları artarak devam ediyor)

* Neden savcılığa başvurmuyorsunuz?

Çocuğu karakol yoluyla alabilirim. Ama o kadar çok prosedür var ki, bunlara sabrım yok. Önce karakola gidip ardından savcılığa dilekçe vermem gerekiyor. Sonra bir psikolog desteği alıp çocuğu alacağım. Ben bunları yapmak istemiyorum. Çünkü o çocuğumun babası evladımı istiyorum sadece o kadar. Bekliyorum...

Kaynak: www.vatanim.com.tr