BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Paşa'nın 'Allah belanı versin' dediği general

Yazar Mehmet Acet, bugünkü yazısında 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın darbecilere karşı verdiği mücadeleyi anlattı.

Abone ol

Hava Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal, savaş uçaklarının kalkışını engelleyemediğini söyleyen Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe'ye çok sert çıkmış.

Darbe girişimi sırasında İstanbul'da düğünde olan Hava Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal'ın, derdest edilmeden önce verdiği talimatlarla felaketin boyutlarını asgari düzeye indirdiği ortaya çıktı.

15 Temmuz darbe girişiminin bilinmeyenleri gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. FETÖ'nün kanlı darbe girişiminin püskürtülmesinde payı bulunan Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın o gece neler yaptığını, Yeni Yaşak gazetesi yazarı Mehmet Acet, bugünkü yazısında paylaştı:

UÇAKLARIN KALKIŞINI ENGELLE(YE)MEYEN GENERALE: ALLAH BELANI VERSİN!

"Hava Kuvvetleri Komutanı, bir darbe girişimi olduğu kendisine rapor edildiği anda, 24 havacı generali İstanbul'da düğün salonunun bir odasında topluyor.

“Darbecilik bir Divan-ı Harp suçudur” dedikten sonra emrindeki generallere havadaki uçakların derhal indirilmesi, yerdeki uçakların da havalanmasının engellenmesi emrini veriyor.

Bir taraftan da bu 24 havacı generalin hangilerinin darbecilerle işbirliği içinde olduğunu, tavırlarını, gözleriyle süzerek anlamaya çalışıyor.

HAVADAKİ UÇAKLARIN ÇOĞU İNDİRİLİYOR

Paşaların çoğu komutanlarından alıp aşağıya ilettikleri emirlerden olumlu sonuç alıyor.

Havadaki uçakların çoğu indiriliyor, yerdekilerin kalkışı engelleniyor.

Ancak nice sonra, Diyarbakır'daki Üs'ten sorumlu Generalden, “Komutanım uğraştım ama uçakların kalkışını engelleyemedim” cevabı geliyor.

Abidin Ünal, zaten şüphe duymakta olduğu Diyarbakır Üs Komutanı'ndan böyle bir cevap alınca, o Generalin gözlerinin içine bakarak “Allah belanı versin!” diye bağırıyor.

6 uçak Diyarbakır'dan kalkmıştı

DARBE girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan Diyarbakır 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, tutuklanmıştı.

Darbe girişimi sırasında Ankara'da TBMM başta olmak üzere bir çok noktayı bombalayan savaş uçaklarından 6'sının Diyarbakır'da bulunan 8'nci Ana Jet Üssü'nden kalktığı ortaya çıktı. Diyarbakır'daki pilotların da aralarında bulunduğu 37 kişi tutuklandı.

Aynı üste daha sonra, 2 savaş uçağının da aldıkları talimatla, darbe girişimine karşı durmak için ve havalanan diğer savaş uçaklarını indirmek için havalandığı öğrenildi.

Ankara'yı bombaladıkları belirtilen 6 savaş uçağı bir daha Diyarbakır'a geri dönmezken, başka üslere indiği öğrenildi.

Hava Kuvvetleri Komutanı'nın darbeyi durdurmak için yaptığı o toplantıya katılan 24 Havacı Generalin 9'u daha sonra darbedeki rollerinden dolayı tutuklandı.

Darbenin savuşturulmasına ciddi katkılar sağlayan o 1,5 saatlik toplantının sonunda darbeciler, salonu basıp Abidin Paşa dahil bütün generalleri derdest ettiler.

Ancak işbirliği içinde olanların kelepçeleri kısa süre sonra çözüldü.

Abidin Ünal, darbenin asıl merkez üssü Ankara Akıncılar'a (Mürted) doğru yola çıkarılırken, Fenerbahçe Ordu Evi'nde bırakılan eşi Leyla Ünal'ın yanına gelen işbirlikçi paşalar, FETÖ'nün alamet-i farikasına uygun düşecek şekilde sahte üzüntü beyanında bulunuyorlardı.

ERDOĞAN'IN UÇAĞINI GECE GÖRÜŞ GÖZLÜĞÜ İLE BULMA ÇABASI

15 Temmuz'un bir numaralı hedefi Cumhurbaşkanı Erdoğan idi.

Erdoğan'ın tehlikelerle dolu o uçak yolculuğu ile ilgili bugüne kadar bir sürü anekdot anlatıldı.

Erdoğan ve ailesi her anı ölümcül riskler taşıyan o yolculuktan Allah'ın lütfu ile kurtulmuştu.

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal

Şunu biliyoruz:

Darbeciler o uçağı bulmak için o gece ellerinden gelen her şeyi yaptılar.

Hareket Merkezi'nde kabloların kesilmesi sayesinde Erdoğan'ın uçağının kimlik bilgilerinin darbecilerce tanımlanmasının önü kesilmişti.

Ama onlar buna rağmen pes etmemişler.

Öğrendik ki, o geceye dair hava iletişim sistemine şöyle bir bilgi girişi olmuş.

Havada Cumhurbaşkanı'nın içinde bulunduğu uçağı bulabilmek için her yolu deneyen F-16 pilotları, elektronik tanımlama sistemi devre dışı kalınca bu defa gece görüş gözlüğünü başlarına geçirmişler.

Ve gördükleri uçakların peşine takılıp yanlarına yaklaşarak uçak kuyruğundaki yazıları okumaya başlamışlar.

Uçakların kuyruğundaki yazılar, o uçağın kimliğini gösteriyor.

Ama Allah'tan, bu yöntemle de Cumhurbaşkanı'na ulaşamamışlar."