BIST 9.722
DOLAR 32,55
EURO 35,01
ALTIN 2.427,83
HABER /  GÜNCEL

Paşam kaç tekme yedin

27 Mayıs cuntasının tutukladığı Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun'un yazdıkları bir dönemi en net biçimde anlatıyor.

Abone ol
27 Mayıs cuntasının tutukladığı Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun ve beraberindeki generaller, nakledildikleri Yassıada'da kötü muamelelere maruz bırakılmışlar.

Erdelhun, 'kırmızı valiz'den çıkan notlarında, bu sorgulamalar anlatılıyor. Erdelhun, adaya gönderilirken yaşadığı acı bir anıyı ise şöyle kaleme alıyor: "Benden önce getirilen general arkadaşlar bana 'Paşam, kaç yumruk, kaç tekme yedin!' sorusunu sordukları zaman hayret ettim."

27 Mayıs günü Harp Okulu'na götürülen Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun, 16 gün tutuklu bulunduğu okuldan Yassıada'ya nakledilmek üzere çıkarıldığında üzerinde sivil elbiseler vardı. Erdelhun, Genelkurmay Muhafız Tabur Komutanı ve aynı zamanda Milli Birlik Komitesi üyesi Fazıl Akkoyunlu'nun kendisiyle yakından ilgilenmesine çok şaşırmıştı. Bakın o gün yaşadıklarını kırmızı valizinden çıkan notlarında nasıl kaleme almıştı.

"3 Haziran 1960'ta emekliliğimiz tebliğ edildi. 13 Haziran 1960 günü gece başka bir yere nakil edileceğimizden hazırlanmamız istendi. O gece grup grup Etimesgut Havaalanı'na nakledildik. Sivil elbise giydiğimden pek tanınmıyordum. Genelkurmay Muhafız Tb. Kl. Fazıl Akkoyunlu (M.B. Komitesi üyesi) benimle yakından ilgileniyordu. Milli Birlik Komitesi idarecileri bizlerin (generallerin) nakledilirken yolda askerler tarafından tartaklanmasını istemiş. Beni yakından tanıyan bazı komiteciler yol boyunca tartaklanmamam için Akkoyunlu'yu görevlendirmiş. Çünkü Yeşilköy'de meydandan geçerken iki sıralı astsubay ve subay koridorunda, benim önümdekiler oldukça hırpalandı. Fakat yanımda giden Fazıl Akkoyunlu'nun 'Dur!' ihtarı ile bu muamele bana tatbik edilmemişti. Yalnız Yassıada'da karaya çıkarken hoparlörden ismimiz okundukça küfürvari sözler duyuyorduk. Benim için işittiğim "tüüü... sana!" oldu. Ertesi gün benden önce getirilen general arkadaşlar bana "Kaç yumruk, kaç tekme yedin?" sorusunu sordukları zaman hayret ettim."

SUÇUNU KABUL ET, NE DE OLSA SONUÇ DEĞİŞMEYECEK

Erdelhun ve beraberindeki generaller Yassı-ada'daki şartlara alışmaya çalışırken 1960'ın Temmuz'unda haklarında soruşturma başlatılmıştı. Milli Birlik Komitesi tarafından 1 Temmuz'da Yassıada tutukluları için 31 kişilik soruşturma kurulu oluşturuldu. Erdelhun'u karanlık bir odada sorgulayan kişi, askerlikten uzaklaştırılmış eski bir hakimdi. Paşa'nın notları, hukukun nasıl tahrip edildiğini gözler önüne seriyordu. "1960 Temmuz'undan 1961 Ağustos'una kadar devam eden soruşturmalar esnasında en acayip ve kanunsuz olanı ışıklı oda soruşturması idi. Bunu ordudan matrut (atılmış) Askeri Hâkim Kamil adında birisi yürütüyor ve sorgu esnasında aşağılayıcı ifadeler kullanıyordu. Sorgu odasına alındığım zaman 500 mumluk bir elektrik huzmesi gözüme tevcih edildiğinde ne odadakileri ne de etrafı görmek kabil olmuyordu. İlk sual şöyle idi: 'Rufekai habesetiniz (kötü, alçak arkadaşlarınız!) her şeyi söylediler fakat sen inkâr yoluna saptın. Şu gördüğün dosya içerisinde her şey yazılı. Gel sen de ikrar et de suçunu (suçunu kabul et), yiğitlik sende kalsın. Netice nasıl olsa değişecek değildir' dediler. Cevaben: Olan ve bildiğim her şey söylenmiştir. İnkâr edilen hiçbir şey yoktur. İkrar edenlerle yüzleşmeye hazırım.' dedim."