BIST 10.248
DOLAR 32,31
EURO 34,80
ALTIN 2.398,49
HABER /  DÜNYA

Paketin çözüm sürecine bir katkısı olmadı

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratikleşme Paketi’nin çözüm sürecine bir katkısının olmadığını savundu. <br/>istifa tartışmal...

Abone ol

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratikleşme Paketi’nin çözüm sürecine bir katkısının olmadığını savundu.
istifa tartışmalarının olmadığını, partisinin olağanüstü kongresinin yerel seçimlerden sonra yapılacağını söyledi.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Demirtaş, hakkında çıkan istifa haberleri, demokratikleşme paketi, çözüm süreci ve yerel seçimlerle ilgili açıklamada bulundu. Çözüm sürecinde yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Demirtaş, hükümetin süreci bitirdiğini ifade etti. Demirtaş, "Demokratik çözüm ve barış olarak adlandırdığımız katkı sunduğumuz gelişmesi için sonuca varması için çaba sarf ettiği çözüm sürecinin muhataplarından bahsediyordu. Bunun karşılıklı diyalog uzlaşma üzerine kurulu süreç olarak tanımlıyordu. Söz konusu çözüm sürecinden beri yaşanan gelişmeler ortaya çıkan tablo ise hükümet bu sürecin başında müzakereden bahsediyordu. Başbakan grup toplantısı değerlendirmesinde, ortada süreç olduğunu biriyle bu meselelerin konuşulduğunu kabul etmiyor. Başbakana göre, ortada süreç yok. Açıklanan paketin sürece katkısı da yok. Onlara göre İmralı’da Öcalan ile görüşülmüyor. Hükümet şu anda fiilen olmasa bile kamuoyu nezdinde süreci bitişmiştir. Hükümetin nezdinde bunların değeri yoktur" dedi.

"DEMOKRATİK PAKET KONUSUNDA KÜRT TARAFININ GÖRÜŞÜ ALINMADI"
Demirtaş, demokratikleşme paketi konusunda ilk kez yaptığı açıklamada, Başbakan Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi’nin çözüm sürecine bir katkısının bir alakasının olmadığını dile getirdi. Demirtaş, "Abdullah Öcalan, sizin elinizde rehin tutulan mahkumdur. Sizin istek ve onayınız olmadan hiçbir heyetle görüşme yapması imkansızdır. Başbakanın bilgisi ve onayıyla heyetler adaya gidip Öcalan ile görüşmeler başlamıştır. Hükümetin bunu yok sayması iki yüzlülüktür. Kendi başlattıkları diyaloğun arkasında durmamak iki yüzlülüktür. Buna diyalog diyemiyorsanız, bu kadar Akil İnsanları niye sokağa döküp, diyaloğun önemini halka niye anlattınız. Bu paketin açıklanma ve hazırlanma biçimi tümüyle müzakereyi koparma bitirme üzerine inşa edilmiştir. Kürt tarafının görüşü alınmamıştır. Tekçi dayatmacı bir paketle AK Parti’nin yapacağı bu kadardır. Kabul eden eder. Biz müzakereyi derinleştirmek için risk aldık. Türkiye halkı ile barışı hak ettiği için süreci destekliyoruz. Sürece kredi ve destek veriyoruz. Sürece verdiğimiz kredinin yüzde 80’nini AK Parti kendine harcamıştır. Partisini ve iktidarını güçlendirmek için harcamıştır. Daha önce de anlı anlayışla heba etmiştir. Biz böyle olmasın diye defalarca görüşme yaptık, Öcalan heyeti defalarca uyardı. Kendi kendine gelin güvey oluyorlar. Herkesin de kendi kuyruklarına takılmasını bekliyorlar. Siz siyasi partinizde, biz AK Parti sevenler derneği miyiz. Siz seçime gidiyorsunuz da biz, AK Parti’yi destekleme kurumu muyuz? Bu yaklaşımla mücadele etmeden sadece AK Parti’ye güvenerek, Türkiye’ye demokrasi ve özgürlük gelmeyeceği teyit olmuştur. Ne kadar mücadele ederseniz o kadar kazanırsınız. Paket, AK Parti’nin yüzünün teşhir olmasından başka bir şey değildir" diye konuştu.

"ÇOCUKLAR BURADA ÖĞRENCİ ANDINI ZATEN OKUMUYORLAR"
Demokratikleşe Paketi içerisinde yer alan öğrenci andı ve kamuda başörtüsü konularını da değinen Demitaş, bölgede öğrencilerin andı okumadığını ifade ederek, okul ve hastanelerde başörtülülerin olduğunu söyledi. Demirtaş, "Çocuklar burada andı zaten okumuyorlar. Başörtüsünü zaten okulda da hastane de kullanıyorlar. Halk bu sorunu kendisi çözmüştü zaten. AK Parti, bunları kendi başarısıymış gibi genelgeye bağladı. Anadilde eğitim meselesi bizim özel okulumuz yok. AK Parti milletvekilleri ve cemaatin özel okulları var. Kürt çocuklarını senin milletvekillerinin okullarına mecbur edeceksin buna da eşit yurttaşlık diyeceksin. Biz anamızdan taksitle mi doğduk, haklarımızı taksit taksit veriyorsun. Akil insanların raporlarına bir bakın. Kim karşı ana dilde eğitime. Kürtlerin hakları Başbakanın elinde rehin kalsın diye yapılmıyor. Kürtler mecbur kalsın. Sen kimsin ki, sadaka dağıtır gibi hak dağıtmaya kalkıyorsun. Sen gasp edilmiş hakları, iade etmek zorundasın. Bunu yapmak istemezsen gidersin. Çıkmış her tarafta sanki büyük sadaka dağıtmış gibi, kendisine minnet duymuyoruz niye kendisine şükranlarımızı sunmuyoruz diye bunu duymayınca hazretleri çıldırıyor. Müzakere anlayışını kabul etmeyen bir Başbakandan nasıl destek beklersin. Seçim barajında kendisine yarayan formülü getiriyor. Sıfıra indirelim. Neyinden korkuyorsun. Yüzde 50 oy alıyorsun niye korkuyorsun. Barajı sıfıra indirelim tüm partiler girsin" şeklinde konuştu.

"KENDİ BÖLGEMİZDE OKULLAR AÇIP ANADİLDE EĞİTİM VERECEĞİZ"
Anadilde eğitim sorunun çözüm konusunda BDP’nin projesi olduğunu dile getiren Demirtaş, bölgede okullar açıp, kitaplar bastırıp anadilde eğitim sorununu çözeceklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Türk, Kürt’ün anadilini problem etmez. Bir taraftan köhnemiş Kemalist zihniyet bir taraftan da kişisel çıkarlarını kazanma derdinde olanlar var. Biz başörtülü kadınları destekleriz. Bizim korktuğumuz başı ve zihni kapalı erkeklerdir. Beyni örümcek ağı bağlamış erkeklerdir. Bunlar şimdi başörtülü kadınlar üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışıyor. Bu devlet, bu topraklar, hepimizinse Türkün çocuğu sadece özel okulda eğitim yapmıyorsa Kürt’ün, Ermeni, Arap’ın da hakkıdır. Biz bu devlete vergi verirken, sadece Türklerin çocuğu ana dilinde eğitim alsın diye vermiyoruz. Yapmıyorsan kültürel soykırımcısısın. Yapmıyorsan Kürtleri halk olarak tanıma gibi bir derdin yok. Pakette çıkanlar bizim mücadelemizle kazanıldı. Sokakta kazanılan resmi gazetede yayınlanıyor. Kendi bölgemizde okullar, sınıflar açma eğitim verme temelinde başlatacağız. Anadilde eğitimi de böyle çözeceğiz.”

"DAĞDAN İNDİRMEK İSTEDİĞİN İNSANLAR İÇİN NEDEN TEZKERE ÇIKARIYORSUN"
AK Parti hükümetinin Suriye sınırından sonra Irak sınırı için çıkarmayı hazırladığı tezkere konusunu da eleştiren Demirtaş, önümüzdeki günlerde İmralı Adası’na gidip Öcalan’la görüşme gerçekleştirip, yaşanan sorunları aktaracağını söyledi. Demirtaş, "Bu hafta İmralı’ya gidersek Öcalan’ı dinleyeceğiz. Durumun vahim olduğunu biliyoruz. Siz tıkadınız. Ben müzakere yapmıyorum anlayışındasınız. Kürt tarafı desteğini ve özverisini ortaya koydu. Sen mezarlığa halen tahammül göstermiyorsun. Halk cenazelerini evlatlarını saklansın mı? Mezarlıkları senin görmeyeceğin kuytu yerlere mi yapsın. İnsanların ölüsüne bile tahammülün yok, canlı gelmesine nasıl tahammül edersin. Ölüler her toplumda en büyük değerdir. Kimin şehit diyeceğine hükümet karar veremez. Böyle bir yasa yoktur. Meclis açılır açılmaz 2 savaş tezkeresi çıktı. Dağdan indirmek istediğin insanlara karşı niye tezkere çıkarıyorsun. Hani dağdan indirecektin. Gereğini yapacaktın. Hani baldıran zehrini içecektin. Maşallah her gün şerbet içiyorsun. Üstelik tadını çıkarıyorsun. Savaş tezkeresini Perşembe günü meclise getiriyorlar. Askerin, polisin, anası bilsin ki hükümetin yaptığı canları korumaya yönelik değildir. Süreç olur veya olmaz biz barıştan vazgeçmeyiz. AK Parti bitirir mi, toparlar mı biz seçenek ne olursa olsun demokratik çözüm ve kalıcı barışta ısrarcı olacağız" ifadelerini kullandı.

“SEÇİME HDP İLE BDP OLARAK GİRİYORUZ”
Yerel seçimlerle ilgili de konuşan Demirtaş, batıda HDP doğuda ise BDP olarak seçime gireceklerini açıkladı. Demirtaş, "Seçimlere batıda HDP ile doğuda ise BDP olarak giriyoruz. Türkiye demokrasi ve sol hareketiyle ortak platformumuzdur. Seçim yarışı içerisinde güçlü çalışma yapma içerisinde olacağız. HDP ve BDP ayrımı yoktur. BDP’nin kadroları vardır o partide. BDP’den ayrı uzak değil bizatihi bizim partimizdir. Gelecekte de ortak parti olacağımız bir harekettir" dedi.

"PARTİDEN UZAKLAŞMAK HALKIN DEĞERLERİNE İHANET OLUR"
Hakkında çıkan istifa tartışmalarına cevap veren Demirtaş, partisinden istifanın söz konusu olmadığı ifade ederek, şunları söyledi:
"Partimizde eş başkanlık konusunda tartışma ve istifa söz konusu değil. Biz bu koltuklarımızı babamızdan miras almadık halkın emanetidir. Teslim ettiği gibi, halk geride alır. Zamanı yeri geldiğin de teslim ederiz. Zamanı geldiğinde. Seçime kadar gündemimizde olağanüstü kongre yoktur. Bütün amacımız kazanımların büyümesidir. Parti bizimle var olmadı bizimle de bitmez. Bizler koltuk sevdası yöneticiler değiliz. Bunun dışındaki tartışma doğru olmaz. Konumuz ne olursa olsun partiyi zarara uğratacak bir tutum asla olmaz. BDP’den ayrılma gibi bir durumumuz da olmaz. Öleceksek de bu hareket içerisinde öleceğiz. Partiden uzaklaşmamız halkın değerlerine ihanet olur.”

"MİLLETVEKİLLERİMİZİN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLMA GİBİ BİR ARZUMUZ YOK"
BDP Genel Merkezi’nin dün açıkladığı seçim çalışmalarında kadın kotası konusunda değerlendirme yapan Demirtaş, BDP’li milletvekillerinin belediye başkan adayı olma gibi bir arzularının olmadığını kaydetti. Kadın kotasının BDP’nin ilkesel bir duruşu olduğunu dile getiren Demirtaş, "Açıklanan yerler kadın kotası açısından yetersizdir. Bunun dışında da mutlaka kadın adayları olacaktır. Türkiye’de ilk kez kadın belediye başkanı olacak. Diyarbakır’da bunu gerçekleştireceğiz. Kadın adayını ön seçimde belirleyeceğiz. Kendini yetkin gören, iddialı olan herkes başvuru yapabilir. Başı açık başı, kapalı kriterlerimiz yoktur. Ufku kapalı olandan korkarız sadece. BDP, Türkiye toplumunun değerlerini saygıyla karşılayan Türkiye partisidir. Kadın kendini bu konjonktürde iyi eğitebilirse daha başarılı olur. Erkek zihniyet dediğimiz şey kirliliğe bulaşmıştır. Kirlilikle geldiği yönetime taşıyor. Belediye açısından da böyledir. Kaldı ki bazı kadınlarda da bu zihniyet vardır. Kastettiğimiz kadın bu değil. Neden daha fazla kadın diye sormak gerekir. Milletvekillerinin belediye başkanları olma gibi engel yok. Ama arzuladığımızı bir durum yok. Seçimden sonra daha güçlü BDP’yi nasıl daha güçlendirebiliriz çalışmasını yürüteceğiz. Halkın beklentisi var. Bunu karşılamak için kendimizi yenilemek zorundayız" diye konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından sınır güvenliği için Mardin’in Nusaybin ilçesinde Suriye sınırında istinat duvarı örmesini eleştiren Demirtaş, "Genelkurmay Başkanlığı kaçak inşaat yapıyor. Belediye yıkabilir. Duvar çekilmesini değil sınırların kaldırılmasını istiyoruz. Kürt’ü Kürt’ten ayırmak saflık olur duvarın masrafına yazık olur" ifadelerini kullandı.
(İHA)