BIST 10.664
DOLAR 32,25
EURO 35,03
ALTIN 2.439,98

Oyak mı, oymayak mı?

Biz iki bankamızın Yunan Milli Bankası’na satılmasının mutluluğunu daha tam yaşayamadan!..

 

Allah Coşkun Ulusoy’dan razı olsun(!), stratejik bir bankamızın daha satılmasına vesile oldu.

 

Darısı satılmamış tüm satılıklarımızın başına.

 

***

 

Oyakbank’ın satışı ile bankacılık sektöründe yabancı payı % 40’lara ulaştı bu arada.

 

Bu oran zengin ülkelerde bile % 12-20’leri geçmiyor, geçirilmiyor.

 

***

 

Durumun vahametini Fatih Altaylı’nın kaleminden okuyalım isterseniz:

 

***

 

“Ancak bir ülkenin tüm ‘hürriyetinin’  yabancılara satılmasına da karşıyım.

Türk bankalarının tamamının yabancılara satılması, Türkiye’nin tüm birikiminin kullanım hakkının yabancı ellere geçmesi, Türk sanayisinin ve Türk ticaretinin ‘Büyüme kontrolünün’ yabancıların tekelinde olması anlamını taşır.

Diyelim ki, bir Türk girişimci, bir Amerikan firmasının tekelinde olan bir konuyla ilgili bir büyük yatırım yapacak ve uluslararası bir rekabet başlatacak, pazarı değiştirecek.

Bunun için Amerikan kökenli bir Türk bankasına başvuruyor.

Türk girişimcinin rakip olacağı Amerikan firması, original Amerikan bankasının bir kaç milyar dolarlık müşterisi.

Sizce o banka  ABD’deki müşterisini rahatsız edecek Türk müteşebbise kredi verir mi?

‘Verir’ diyenleriniz var ise, benim elimde bunun aksini kanıtlayan belge bile var, peşinen söyleyeyim.”

 

***

 

Oyakbank’ın bir başka önemi daha var.

 

Silahlı Kuvvetler'in her türlü iç ve dış (açık veya kapalı) silah alımları, silah ve mühimmat ödemeleri Oyakbank'tan geçiyor.
 
***
 
Bir de satışın açıklanmasının zamanlamasına dikkatinizi çekerim.
 
Seçim öncesi hergün bir operasyona tabî tutulan ordumuza, bu satış da iyi geldi doğrusu.

 

***

 

Türkiye’nin parça parça satılışı bana bir fıkrayı hatırlattı:

 

Adamın birisi Burger (budama) hastalığına tutulmuş.

 

Her yattığında bir uzvu, bir organı kesilip alınıyormuş.

 

Sonunda parası tükenmiş, “hastane masrafını ödeyecek gücüm kalmadı” demiş muhasebeciye.

 

Muhasebeci de ona, “Zaten parça parça kaçışından şüphelenmiştim” demiş sinirle…

 

“Ben seni şimdi oyak mı oymayak mı?”