Oyak mı, oymayak mı?
Biz iki bankamızın Yunan Milli Bankasına satılmasının mutluluğunu daha tam yaşayamadan!..
Allah Coşkun Ulusoydan razı olsun(!), stratejik bir bankamızın daha satılmasına vesile oldu.
Darısı satılmamış tüm satılıklarımızın başına.
***
Oyakbankın satışı ile bankacılık sektöründe yabancı payı % 40lara ulaştı bu arada.
Bu oran zengin ülkelerde bile % 12-20leri geçmiyor, geçirilmiyor.
***
Durumun vahametini Fatih Altaylının kaleminden okuyalım isterseniz:
***
Ancak bir ülkenin tüm hürriyetinin yabancılara satılmasına da
karşıyım.
Türk bankalarının tamamının yabancılara
satılması, Türkiyenin tüm birikiminin kullanım hakkının yabancı
ellere geçmesi, Türk sanayisinin ve Türk ticaretinin
Büyüme kontrolünün yabancıların tekelinde olması anlamını
taşır.
Diyelim ki, bir Türk girişimci, bir
Amerikan firmasının tekelinde olan bir konuyla ilgili bir büyük
yatırım yapacak ve uluslararası bir rekabet başlatacak, pazarı
değiştirecek.
Bunun için Amerikan kökenli
bir Türk bankasına başvuruyor.
Türk girişimcinin rakip olacağı Amerikan
firması, original Amerikan bankasının bir kaç milyar dolarlık
müşterisi.
Sizce o banka ABDdeki
müşterisini rahatsız edecek Türk müteşebbise kredi verir
mi?
Verir diyenleriniz var ise, benim elimde bunun aksini kanıtlayan belge bile var, peşinen söyleyeyim.
***
Oyakbankın bir başka önemi daha var.
***
Türkiyenin parça parça satılışı bana bir fıkrayı hatırlattı:
Adamın birisi Burger (budama) hastalığına tutulmuş.
Her yattığında bir uzvu, bir organı kesilip alınıyormuş.
Sonunda parası tükenmiş, hastane masrafını ödeyecek gücüm kalmadı demiş muhasebeciye.
Muhasebeci de ona, Zaten parça parça kaçışından şüphelenmiştim demiş sinirle
Ben seni şimdi oyak mı oymayak mı?