BIST 9.897
DOLAR 36,12
EURO 37,66
ALTIN 3.391,13

Ordumuz Göz Bebeğimizdir! NOKTA…

Teğmen İkra Kuyumcu Hava Harp Okulu birincisi.
Teğmen Ebru Eroğlu Kara Harp Okulu birincisi. İlk kez Kara, Deniz ve Hava Harp Okulu birincileri kadınlar oldu.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan başarılı teğmenlerle gurur duymuş, mutlu olmuş “Kızlar Anadolu’yu yansıtıyor” demişti. Üç genç kadının Harp Okulu birincisi olmasını Anadolu’nun ışığı olarak görülmesi çok anlamlıydı. Bu genç teğmenler Deniz Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Kara Kuvvetlerinde komutan olarak üst rütbelerde görev alacak ve ülkesi için çalışacak hizmet edeceklerdi.
Ancak bu hayaller yarım kaldı,
Anadolu’nun ışığı aydınlanmadan söndü!
Yaşanan sevinç göz yaşına döndü.
Nasıl mı?
Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde gerçekleşen izinsiz yemin her şeyin sonu oldu. Dört yüze yakın olduğu söylenen yeni mezun teğmen “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedi. Bunların sadece beşine ve disiplinsizlikle ilgili görülen üç sıralı amire ihraç cezası verildi. O nedenle “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganından dolayı atıldılar demek kasti bir çarpıtma anlamı taşır.
Eğer “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ifadesi, ihraç cezasının sebebi olsaydı dört yüze yakın yeni mezun teğmene soruşturma açılması ve hepsinin ihraç edilmesi gerekirdi.
Demek ki sorun Mustafa Kemal’in askerleriyiz demekte değil, emre itaatsizlikten kaynaklanan disiplinsizliktedir.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensupları hiç tartışmasız kurucu liderimiz Atatürk'ün yolunun takipçisidir. Bu konu tartışmaya açık değildir.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde disiplin tüm sistemin esasıdır. Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri orduya ilişkin disiplin hukukunu tavizsiz uygulamakla yükümlüdür. Aksi durumda otoritesi sarsılır.
Ordumuza verilebilecek en büyük zarar disiplinsizlik karşısında reaksiyon vermekten geri durmasını sağlamaktır. O nedenle disiplinsizliğe göz yummak söz konusu olamaz. Disiplinsizliğin ayrıcalığı da olamaz. Ortada askeri disipline aykırı bir eylem var. Bu eyleme yaptırım uygulanmamalı demek aymazlık olur.
Hatta ‘gençlik hatası hoş görülmeli’
‘kadın oldukları için tolere edilmeli’
‘alanlarında birinci olmuşlar, şans verilmeli’
diye bakmak yanlıştır.
Çünkü söz konusu ORDUDUR, ORDUMUZDUR.
Taviz verilemez.
Bu durumda tartışılabilecek tek husus bu kusurlu eylem için uygulanan yaptırımın orantılı olup olmadığıdır.
Yaptırım uygulanmalı ama uygulanan yaptırım o tertemiz, pırıl pırıl donanımlı gençlerin atılması mı olmalı?
Karara karşı çıkan çevrelerin, kişilerin veya muhalif olanların gerçek derdi askeri disiplin tartışması ve hukuk mu?
Değil tabi ki…
Tek dertleri bu olayı dar ve kısır siyasi çıkarları için istismar etmektir.
Fetöcü çeteden arındırılmaya çalışılan güçlü ordumuz istismara konu edilemez. Ordumuz siyasete konu edilemez.
Bunu akıllarından geçirenler gerçek manada akılsızlardır.
Ordumuz göz bebeğimizdir! NOKTA…