BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19

Önce İzmir'den, Öncü İzmir'e!

Bir dostuma ?Önce İzmir Hareketi? yerel bir devrim hareketinin ilk siyasal ve sosyolojik örneği olacak demiştim, ama açıkçası bu kadar kısa sürede bu kadar mesafe alacağını ummamıştım.

Her biri, Önce İzmir Hareketi'nin öncüsü kabul edilen katılımcıların hızla arttığını, artık binlerle ifade edildiğini görüyorum.

Eh, bu da öncülerden biri olarak beni çok mutlu ediyor dersem yalan olmaz.

Peki ne oldu da Hepşenkal?ın başlattığı bu hareket bu denli hızla mesafe aldı? Hareketin hızla büyümesinde ve gittikçe ulusal basının da dikkatini çekmeye başlamasında etken neydi?

Nedeni basit! Önce İzmir Hareketi, merkezi bürokrasiye ve siyasete karşı duyguların değil, aklın başkaldırısıdır. Ayrıca başlaması gereken yerden başlamıştır, içinde demokrasi ateşi hep yanan İzmir?den?

İzmirli'lerin, hareketin samimiyetine inanması ve kaybettikleri zamanı telafi etme isteklerinden ayrıca bir faktör olarak söylenebilir.

Bu hareketin desteklemek isteyen sponsorluğa kendiliğinden talip olan değerli işadamlarını da kutluyorum. Ama Hepşenkal, bu konuda harekete bir zarar gelmemesi için inanılmaz seçici davranıyor ki, doğrusuda budur.

*****
Önce İzmir Hareketi'nin önümüzdeki günlerde ülkenin gündemine geleceği söylenen Yerel Yönetimler Reformu konusunda alternatif model ve öneriler paketi üzerinde çalışıldığını biliyorum. Bu, ÖİH?nin ?global düşünüp yerel davranmak? felsefesine de uygundur.

Devletin yeniden yapılandırılması ve başkanlık sistemine geçilmesi ile ilgili tartışmalar bile, köklü bir Yerel Yönetimler Reformu yapılmadan bir anlam taşımamaktadır. Çünkü merkezin bu kadar güçlü olduğu, özgürlüklerin ve ekonominin iplerini elinde tuttuğu bir yapıda, başkanlar ancak ?Seçilmiş Kral? olurlar.

Diğer taraftan, Yerel Yönetimler Reformu?nun vatandaşımıza güvenmeyen bir anlayışla, bir denetim mekanizması olarak çıkarılması halinde mevcudu bile arayabileceğimiz merkezi bir yapı ortaya çıkabilir.

İnanılmaz ama gerçek: Toplanan vergilerimizin %80?i merkezde, %15?i illerimizde harcanmaktadır. Bu oran çağdaş, demokratik ülkelerde aşağı yukarı yarı yarıyadır, hatta bir çoğunda harcamaların %50?sinden fazlası yerel yönetimlerce yapılır.

Merkezi Bürokrasi ve siyasiler, vatandaşlarımızın iş takibi için Ankara?ya gelmeleri nedeniyle kilitlendiklerinden, çalışamadıklarından şikayet ederler? Ama ellerindeki yetki ve gücü paylaşmaya da yanaşmazlar.
Üreten; vatandaş! Vergi veren, vatandaş! Askere giden, vatandaş! Ama aynı vatandaşın kendi yöresine yapılacak hizmetlerin ve yatırımların hangi tercihlerle yapılması gerektiği hiç sorulmamaktadır? Cahil ya...

Ayrıca, Yerel Yönetimlerin güçlenmesi yolsuzlukların da bizzat halkımız tarafından doğrudan denetlenmesini sağlayacaktır. Çünkü en doğru denetim; verdiği vergilerin çoğunu kendi yöresinde harcama yetkisi olan halkımız tarafından yapılabilir.


Sözün özü; Yerel Yönetimler ile ilgili olarak ortaya konulacak duruş ve alternatif projeler Önce İzmir Hareketi'nin, Öncü İzmir Hareketi'ne dönüşmesinin habercisi olacaktır. İlgililerine duyurulur.