BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Olimpiyat izlenimleri: Yanlış trendesiniz hemen inin!

Gazeteci Sine Büyüka, Türkiye-Sırbistan maçından notlar aktarıyor.

Abone ol

Olimpiyatlarda ilk haftayı yarıladık.

Heyecan artık şehrin dört bir yanına yayılmış durumda.

Önceki gün Westfield alışveriş merkezine gittiğimde yerlere çim halılar serilip dev ekranlar kurulduğunu, insanların oturup ailecek oyunları takip ettiğini gördüm.

Restoranlar ve publarda gün boyu Olimpiyat izleniyor; BBC, 24 kanaldan müsabakaları yayınlıyor.

Oyunlar Londra’nın farklı yerlerine dağılmış durumda olsa da, ben şu ana kadar sadece Stratford’daki Olimpiyat Parkına gitmiştim.

Dün A Milli Kadın Voleybol Takımımız çok önemli bir sınav verecekti.

Geçen sene Belgrad’da finalde karşılaşıp yenildiği, son Avrupa Şampiyonu Sırbistan’la karşılaşacaklardı. Ben de maça gitmek için öğle saatlerinde yola koyuldum.

Öncelikle voleybol maçları şehrin batısında yer alan Earl’s Court’ta yapılıyor.

Stratford’a göre daha merkezi olduğu için, buraya ulaşım da merkezde yaşayanlar için daha kolay.

Ben de Notting Hill’den 10 dakikada Earl’s Court’a ulaştım.

Ancak daha önce boş olan Central Line’ın aksine, buraya giden District Line bir hayli kalabalıktı.

Neyse ki kısa süren bir yolculuğun ardından metrodan indim. İstasyonun her yerinde görevliler sıralanmıştı ve siz daha sormadan sizi arenaya doğru yönlendiriyorlardı. Ben de salona doğru yürüyen kalabalığın peşine takıldım. Daha yolda ay-yıldızlı eşofmanlar giymiş pek çok Türk gördüm.

Metro çıkışından salona varmak en fazla 10 dakika sürdü. Kapıda güvenliği her yerde olduğu gibi askerler yapıyordu ama oldukça güler yüzlü ve naziklerdi.

İçeride her yere tabelalar konmuştu ve işiniz kolaylaştırılmıştı. Medya alanında ise çaylardan, bilgisayarlara, istatistiklerden kitapçıklara ihtiyaç olan her şeyin yer aldığını belirtmeliyim.

Earl’s Court’ta medya mensupları, yetkililer ve oyuncu ailelerine aynı yer ayrılmıştı, girişler de aynı kapıdandı.

Ben de içeri girip yerime oturduğumda çok şaşırdım. Çünkü 15 bin kişilik salonun büyük bir kısmı doluydu. Resmi rakamlara göre maçı yaklaşık 11 bin 500 kişi izlemiş. Bu detayı aktarmamın sebebi ise şu: Buraya geldiğimden beri basın-yayın organlarında en çok tartışılan konu, tribünlerdeki boş koltuklardı.

Organizasyondan yapılan açıklama, medya mensupları, sponsorlar ve oyuncu ailelerinin müsabakalara iştirak etmemesi nedeniyle bu alanların boş kaldığı yönündeydi. Hatta yetkililere ayrılan bazı biletler, yeniden halka satışa çıkartılmıştı.

Dün medya mensuplarına ve ailelere ayrılan kısım çok dolu değildi.

'Yanlış hattasınız, hemen inin'

Hatta bu yerlere askerler oturmuştu. Ancak izleyicilere ayrılan yerler neredeyse tamamen doluydu. Ayrıca çok fazla sayıda Türk taraftar vardı. Maç boyunca ellerinde bayraklarla takıma inanılmaz destek verdiler. Hatta maç sayısından önce bütün salonda “Türkiye” tezahüratları net bir şekilde yankılandı.

Ben de maçı TMOK Başkan Yardımcısı Hasan Arat, eşi ve Tenis Federasyonu Başkanı Ayda Uluç’la birlikte maçı izledim. Herkes çok heyecanlıydı.

Milliler turnuvaya istedikleri gibi başlayamamış, iyi bir oyunun ardından madalya favorilerinden Brezilya’ya 3-2 yenilmiş, ardından Çin Halk Cumhuriyeti’ne 3-1 mağlup olmuştu.

Bu maç çok önemliydi ve takım 25-20, 25-12 ve 25-21’lik setlerle Sırbistan’ı 3-0 yenmeyi başardı. Maçtan sonra oyuncular çok mutluydu ve bu galibiyetin kendilerine çok büyük bir moral olduğundan bahsettiler.

Gerçekten de maç çıkışı herkes çok keyifli görünüyordu.

Bazı oyuncuları aileleriyle yemeğe giderken gördüm. Bazı oyuncularla ise metroda karşılaştım.

Son anda merdivenlerden koşarak inip platformda bekleyen metroya kendilerini attılar.

Ancak o anda aralarından biri metronun Harrods’a gidip gitmediğini sordu.

Görevli “yanlış hattasınız, hemen inin! Piccadilly hattına gideceksiniz” diye seslenince, kapıların kapanmasına saniyeler kala kendilerini dışarı attılar. Bu duruma çok gülüp eğlendiklerini söyleyebilirim.

Günün üzücü yanı Eda Erdem’in maçta sakatlık yaşaması oldu.

Güney Kore maçında oynamayacak gibi görünüyor ama Amerika Birleşik Devletleri maçına yetiştirilmeye çalışılacak. Umarım en kısa zamanda sağlığına kavuşur.

Şimdilik Batı yakasından gelişmeler böyle.

Umarım bir sonraki yazıda da güzel haberler aktarmak kısmet olur.