BIST 9.916
DOLAR 32,52
EURO 34,97
ALTIN 2.439,20
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

O kavgaya sahlepli dürümlü savunma

Dün Milli Eğitim Komisyonu'nda çıkan kavganın yankıları sürüyor. Olayların birinci elden tanıkları ise yaptıkları açıklamalarla birbirlerini suçluyor...

Abone ol

TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda 4+4+4'lük tasarının görüşülmesi sırasında çıkan kavganın tarafları CHP ve AK Parti'den birbirlerini suçlayan açıklamalar gelmeye devam ediyor.

Dün komisyon salonunu işgal eden AK Parti'lilerin gerginlik çıkarma kastında oldukları iddiasında bulunan CHP Grupbaşkanvekili Muharrem İnce "Her şey planlı. Önce dürüm yediler, sonra işgale başladılar" dedi.

İnce'nin bu açıklamalarının hemen ardından konuşan Milli Eğitim Komisyonu Başkanı AK Parti'li Nabi Avcı ise olayın CHP provakasyonu olduğunu söyledi ve ekledi:

'Sahlep istediler, gidip getirdik."

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda yaşanan olayları değerlendirirken, "Her şey planlı. Daha öğlen 150 dürüm ve ayran söyleniyor. 150 dürümü yiyorlar. 15.30'da komisyon salonunu işgal ediyorlar. Hiçbirinin elinde yazılı metin yok. Konuşmak için değil fedailik için gelmişler" dedi. 

BÖYLE BİR TEZGAH...

"4+4+4" düzenlemesi görüşmelerinin son gününde yaşanan kavgayı değerlendiren Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, "Böyle bir tezgah ancak bu kadar ucuz atlatılabilirdi" dedi. Avcı, teklifin görüşmeleri sırasında sahlep isteyen CHP'lilerin bu talebini bile yerine getirdiklerini belirtti.

Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, eğitimde "4+4+4" düzenlemesinin kabul edildiği komisyonda yaşanan kavgayı, NTV'ye değerlendirdi.

Nabi Avcı, özetle şu ifadeleri

"Bunun bir evveliyatı var. 10 gündür süren tartışmaların zirve noktası oldu. 91 saat 41 dakika çalıştık, 6 madde geçti. Kavga ve kargaşa daha önce de yaşandı. CHP'li bir milletvekilinin 'kan dökülür müsebbibi siz olursunuz' şeklinde bir tehdidi oldu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li vekillerin toplantı salonunda bulunması ve komisyon çalışmalarının engellenmesi" talimatını verdi.

İki gün önce KİT Komisyonu'nda yapılan toplantıda kürsüye yürüyerek komisyonu çalışamaz hale getirdiler. İki saat ara vermek zorunda kaldık. Kendi komisyon odamızda işgal edilecek kürsü yok. CHP'liler salonun küçük olduğu gerekçesiyle toplantının daha büyük olan KİT Komisyonu salonuna alınmasını istediler. 'O salon sabıkalı, orada nahoş olaylar oldu. Olay çıkmaması konusunda söz verir misiniz' dedim.Başından beri keşke böyle olmasaydı, görüşmeler makul bir müzakere zeminde yürüyebilseydi. Uyarılarımıza, ricalarımıza rağmen bunu CHP'lilere anlatamadık.

BAŞBAKAN 'GEÇMİŞ OLSUN' DEDİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan telefonla arayarak 'geçmiş olsun' dedi. Televizyondan izlemiş. 'Size bir zarar geldi mi?' diye sordu.

İnşallah bu olaylar devam etmez ama devam edeceğine yönelik işaretler var. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce 'İkinci raundu var' dedi. İnşallah öyle bir şeye girmezler. Genel Kurul'un kuralları daha net tanımlanmış kurallar. Toplantı düzeninin bozulmasına yönelik kurallar daha açık.

Sorun, konuşma hakkı verip vermemek değil. Konuşmanın nerede ve hangi kurallarla yapılacağıdır. Şiddete başvurmamak, divanı çalışamamaz hale getirmemek, komisyon başkanını çalışamamaz hale getirmemek, kürsü işgal etmemek ve diğer arkadaşların konuşmasına yol açmamak üzere kendilerine imkan verdik.

'SAHLEP İSTEDİLER, GİDİP GETİRDİK'

Arkadaşlarımız sukünet ve olgunlukla CHP'li vekilin 12 saat süren konuşmasını dinlediler. İhtiyaçları nedeniyle ara vererek konuşmasına fırsat verdik. Düşünebiliyor musunuz 'Sahlep istiyoruz' diye not gönderdiler, gidip sahlep getirdik. Demokratik olgunluk içinde tamamlanması için gayret gösterdik. CHP'nin dünkü toplantının böyle olmasını istediği anlaşıldı.

'UCUZ ATLATTIK'

Başıma atılan cisimle ilgili prosedürü öğrenip, şikayette bulunacağım. Komisyon Başkanı olarak elimden gelen çabayı gösterdim. Bir başkanın da orada yapabilecekleri sınırlıydı. CHP, hem olay çıksın hem de medya tarafından takip edilerek sansasyon oluşturulsun istiyordu. Yine de ucuz atlatık. Böyle bir hazırlık ve tezgah, ancak bu kadar ucuz atlatılabilirdi.

Ailem çok üzüldü. Endişelenmişler. Benim basın toplantısındaki görüntüme üzülmüşler."