BIST 9.693
DOLAR 32,50
EURO 34,69
ALTIN 2.499,53
HABER /  EKONOMİ

Mutfaktaki yangını TÜİK yalanları söndüremez

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, hükümetin enflasyon hedefini ıskaladığını ve TÜİK'in düşük gösterdiği enflasyonun, çarşıda pazarda, günlük hayatta kat ve kat daha yüksek olduğunu söyledi.

Abone ol

Umut Oran'ın açıklaması şöyle:

AKP, enflasyon hedefini bu yıl da ıskaladı... 2013'te yüzde 5.3 hedefleyen AKP, daha sonra bunu yüzde 6.8'e revize etti. TÜİK, 2013'ün resmi enflasyonunu kağıt üstünde yüzde 7.4 olarak ilan etti.

Halkın hiç tüketmediği ürünler bir kenara bırakılıp, doğrudan vatandaşın yaşamını ilgilendiren mal ve hizmetler baz alındığında ise enflasyon bunun kat kat üstünde…
Endekste yer alan 130 gıda ürünündeki ortalama artış ise yüzde 9.7 olarak açıklandı. TÜİK'in veri tabanında gofret, kraker, kek, baklava, tahıl gevreği, badem içi, cips, kakao, çikolata gibi fantezi ürünler dışarda tutulup, halkın en çok tükettiği 40 temel gıda ürünü baz alınırsa bunlardaki ortalama fiyat artışı yüzde 16.2 'ye ulaştı .

Yani halkın sofrasındaki yiyeceklerin yıllık ortalama fiyat artışı, resmi gıda enflasyonu olarak açıklanan oranın iki katına yaklaşıyor ve genel enflasyon oranının ise iki katından daha yüksek.
2013 yılında gıda grubunda en çok pahalanan ürünlerin başında ise sebzeler geldi; bazı ürünlerdeki yıllık fiyat artışı yüzde 100 'ü aştı.

TÜİK'in "TÜFE madde sepeti ve ortalama fiyatları "na göre 2013 yılında ;

o Patates yüzde 110
o Kuru fasulye yüzde 58.9
o Patlıcan yüzde 36.6 ,
o Sivri biber yüzde 34.5
o Lahana yüzde 28.5 zamlandı.

2013 yılında asıl rekor artışlar ise sağlık hizmetlerinde yaşandı; 17 temel sağlık hizmetinde ortalama yıllık fiyat artışı yüzde 69 oldu. Bir yılda;

o Laboratuvar tahlil ücreti yüzde 223 ,
o Ultrason ücreti yüzde 146 ,
o Röntgen ücreti yüzde 136 ,
o Diş dolgu ücreti yüzde 135 ,
o Hastane yatak ücreti yüzde 124 ,
o Normal doğum ücreti yüzde 114,
o MR çekim ücreti yüzde 113 ,
o Diş çekim ücreti yüzde 111 ,
o Sezaryenle doğum ücreti yüzde 45.3,
o Ameliyat ücreti yüzde 38 ,
o İlaç fiyatları yüzde 25 arttı.

2013 yılında birçok alandaki bazı mal ve hizmetlerin yıllık fiyat artışları dudak uçuklattı. Ulaştırma gurubunda en yüksek artış yüzde 140.5 'le şoför eğitim kurs ücretinde yaşandı.

Haberleşme gurubunda internet ücreti bir yılda yüzde 45.7 , sabit telefon görüşme ücreti yüzde 27.4 arttı.

Geçen yıl üniversite katkı payı yüzde 221,8 artarken, okul kitapları yüzde 36.1 , spor karşılaşmalarına giriş yüzde 30,3 , özel kablo yayın hizmetleri yüzde 21.2 zamlandı.
Ekonomi süper, enflasyon düşüyor masalı çarşı pazardaki bu fiyatlarla çökmüştür. AKP hükümeti enflasyonu düşük göstererek onmilyonlarca ücretli çalışanı düşük ücret artışına mahkûm ederken, temel harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim ettiği vatandaşını iki kere mağdur etmektedir. Kaşıkla verdiğini kepçeyle alan AKP hükümetinden tek kurtuluş yolu vardır o da 77 gün sonra önümüze gelecek sandıktır.

AKP hükümeti, ilan ettiği enflasyon hedefini geçen yıl da tutturamadı. 2013'te yüzde 5.3 hedefleyen AKP, daha sonra bunu yüzde 6.8'e revize etmişti. TÜİK, 2013'ün resmi enflasyonunun yüzde 7.4 olarak gerçekleştiğini ilan etti. Oysa bu oran, TÜİK'in madde sepetindeki çoğunu halkın tüketmediği yüzlerce ürünün ortalama artışını gösteriyor. H alkın gerçek tüketim sepetindeki mal ve hizmetlerin fiyat artışları ise 2013'te gerçekleştiği ilan edilen resmi enflasyonun kat kat üzerinde... Halkın en çok tükettiği 40 temel gıda ürünü baz alınırsa bunlardaki ortalama fiyat artışı yüzde 16.2'ye, 17 temel sağlık hizmetinde ortalama yıllık fiyat artışı yüzde 69'a ulaştı. Eğitim, kültür, ulaştırma, haberleşme gibi birçok alandaki bazı mal ve hizmetlerin yıllık fiyat artışları dudak uçuklattı.

Hedef enflasyona göre yüzde 3-4'lük zamlara mahkum edilen ve kağıt üzerinde ilan edilen resmi enflasyona göre de fark verilen işçi, memur, emekli kesimin ücret, maaş ve aylıkları 2013'te de reel olarak erimeye devam etti.

MUTFAK 2013'TE YANGIN YERİ OLDU

Hane halkı tüketim harcamalarındaki payıyla orantılı olarak Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) gıdanın ağırlığı, yüzde 24.09 düzeyinde bulunuyor. 2013 yılında TÜFE bazında genel enflasyon yüzde 7.4, Endekste yer alan 130 gıda ürünündeki ortalama artış ise yüzde 9.7 olarak ilan edildi.

Oysa cips, gofret, kraker, kek, baklava, tahıl gevreği, badem içi, kakao, çikolata gibi fantezi ürünler dışarda tutulup, halkın en fazla tükettiği 40 temel gıda ürünü baz alındığında bunlardaki ortalama artışın yüzde 16.2'ye ulaştığı görülüyor.

TÜİK veri tabanında yer alan " TÜFE madde sepeti ve ortalama fiyatları "na göre Aralık 2012-Aralık 2013 döneminde gıda grubunda en çok pahalanan ürünlerin başında ise sebzeler geldi, bazı ürünlerdeki yıllık fiyat artışı yüzde 100'ü aştı.

2013 yılı boyunca patates yüzde 110, kuru fasulye yüzde 58.9, patlıcan yüzde 36.6, sivri biber yüzde 34.5, lahana yüzde 28.5 zamlandı. Bir yılda tahin helvası yüzde 27.6, yeşil soğan yüzde 26.3, balık yüzde 25, kuru barbunya yüzde 24.8, havuç yüzde 22.2, kabak yüzde 21.3, pirinç yüzde 18.6, salatalık yüzde 18.6, marul yüzde 18.2, yumurta yüzde 18, mercimek yüzde 16.7, pekmez yüzde 16.5, pırasa yüzde 16.2, maydanoz yüzde 15.7 zam gördü. Buğday unundan yıllık yüzde 12.8, ekmekte yüzde 11.7, ıspanakta yüzde 11.6, tuzda yüzde 11.2, suda yüzde 9.9, beyaz peynirde yüzde 9.7, bulgurda yüzde 9.4, dana etinde yüzde 8.1, domateste yüzde 7.3 fiyat artışı yaşandı.

Baz aldığımız söz konusu 40 temel gıda maddesinde son bir yıldaki ortalama fiyat artışı yüzde 16.2 olarak gerçekleşti .

Buna göre halkın sofrasındaki maddelerin yıllık ortalama fiyat artışı, resmi gıda enflasyonu olarak açıklanan oranın iki katına yaklaşırken ve genel enflasyon oranının ise iki katından daha yüksek düzeyde gerçekleşti .

RESMİ YALANLA HALKIN ENFLASYONU ARASINDA UÇURUM VAR

Enflasyon sepetinde halkın en çok tükettiği başta gıda olmak üzere çeşitli mal ve hizmetlerin fiyatlarında genel enflasyon oranının oldukça üzerinde artışlar yaşanırken, sepette yer alan tüketimi sınırlı ya da halkın çoğunluğunun tüketmediği bazı mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki düşük artış ve gerilemeler ise genel oranı aşağı çekiyor. Bu durumda devletin resmi enflasyonu ile halkın enflasyonu arasında uçurum ortaya çıkıyor. Bu nedenle TÜİK'in her ay ortalama endeks bazındaki değişimi alarak açıkladığı enflasyon, halk tarafından inandırıcı bulunmuyor. Oysa, işçi ücreti, memur maaşı ve emekli aylıklarına resmi enflasyon hedefine göre artış uygulanıyor, enflasyon farkı da genel endekse göre gerçekleşen orana göre veriliyor. Halkın tüketim sepetindeki mal ve hizmetlerin maliyetinde yaşanan artışın çok daha yüksek olması nedeniyle verilen zamlar hayat pahalılığına karşı ücretli, maaşlı, dar gelirli kesimi korumuyor, bu kesim reel olarak giderek yoksullaşıyor.

SAĞLIK HİZMETİ FİYATLARINDA İNANILMAZ ARTIŞ

2013 yılında asıl rekor artışlar ise sağlık hizmetlerinde yaşandı; 17 temel sağlık hizmetinde ortalama yıllık fiyat artışı yüzde 69 oldu.

Bir yılda; Laboratuvar tahlil ücreti yüzde 223, ultrason ücreti yüzde 146, röntgen ücreti yüzde 136, diş dolgu ücreti yüzde 135, hastane yatak ücreti yüzde 124, normal doğum ücreti yüzde 114, MR çekim ücreti yüzde 113, diş çekim ücreti yüzde 111, sezaryenle doğum ücreti yüzde 45.3, ameliyat ücreti yüzde 38, ilaç fiyatları yüzde 25 arttı. İlk yardım aletlerinin fiyatlarında yüzde 9.3 artış yaşanırken, yıllık artış kontakt lenste yüzde 4, derecede yüzde 3.4, tansiyon aletinde yüzde 3, numaralı gözlükte yüzde 0.6 ile düşük kaldı, uzman doktor muayene ücreti ise yüzde 59.5 geriledi. Bu gelişmeler sonucunda sağlıkla ilgili bu 17 mal ve hizmette ortalama yıllık fiyat artışı yüzde 68.9 olarak gerçekleşti .

Sağlık grubunun TÜFE'deki ağırlığının sadece yüzde 2.22 ile düşük tutulması nedeniyle bu grupta son bir yılda yaşanan rekor fiyat artışları, genel enflasyon oranına çok küçük oranda yansıyor. Oysa halkımız bunu çok yakından hissediyor.

SÜRÜCÜ KURSU ÜCRETİNDE YÜZDE 141 ARTIŞ

TÜFE'de yüzde 17.99'la gıdadan sonra en büyük ağırlığa sahip olan ulaştırma gurubunda yer alan 31 mal ve hizmet içinde geçen yıl en yüksek artış yüzde 140.5'le şoför eğitim kurs ücreti nde yaşandı. Bu grupta yıllık artış uçak biletinde yüzde 12.9, kargo gönderme ücretinde yüzde 10, servis ücretinde yüzde 9.7, taksi ücretinde yüzde 8.8, şehir içi nakliye ücretinde yüzde 7.9 olarak gerçekleşti.

İNTERNETE BİR YILDA YÜZDE 46 ZAM 

Haberleşme grubunda da internet ve telefon görüşme fiyatlarında rekor artışlar yaşandı. 2013 yılında internet ücreti yüzde 45.7, sabit telefon görüşme ücreti yüzde 27.4, APS ile mektup  gönderme ücreti yüzde 12.1, cep telefonu konuşma ücret yüzde 11 arttı. 

ÜNİVERSİTE HARCI YÜZDE 222 ARTTI

Geçen yıl eğitim grubunda da astronomik fiyat artışları yaşandı. Üniversite katkı payı bir yılda yüzde 221,8 arttı. Özel dershane ücretleri (SBS hazırlık) yüzde 13.1, düzey belirleme eğitim programları yüzde 10.6, anaokulu ücreti ile özel lise ücreti yüzde 10.5 zamlandı.  

Geçen yıl okul kitapları yüzde 36.1, spor karşılaşmalarına giriş yüzde 30,3, bilgisayar yazıcısı yüzde 30, özel kablo yayın hizmetleri yüzde 21.2 zamlandı.

Çanak anten-uydu alıcısı fiyatları yüzde 18.1, tiyatro bileti yüzde 15.9, yurt içi bir hafta ve daha uzun süreli tur ücretleri yüzde 15.4, oyuncak fiyatları yüzde 12.5, resim çektirme ücreti yüzde 11.5 arttı.

TÜFE'deki ağırlığı yüzde 16.68 olan konut harcamaları grubunda en yüksek artış yüzde 10.5'le tüp gazda yaşandı. Bu gruptaki artışın ana kaynağı ise kiralar oldu. TÜİK ortalama kirayı 2012'nin Aralık ayında 541 TL olarak baz alırken, bu tutarın Aralık 2013'te 579 TL olduğunu baz alıyor. Buna göre kirada yıllık artış yüzde 7,1. Bu grupta en hızlı artış yüzde 9.3'le su faturasında yaşandı. 2012 yılında yüksek artışlar yaşanan elektrikte ise geçen yılki artış yüzde 0.4'te, doğal gazdaki artış da aynı nedenle yüzde 1.3'te kaldı. Döviz kurlarında dizginlenemeyen yükseliş ise 2014'te elektrik ve doğal gazda yeni zamların habercisi niteliğinde.. 

Ekonomi süper, enflasyon düşüyor masalı çarşı pazardaki bu fiyatlarla çökmüştür. AKP hükümeti enflasyonu düşük göstererek onmilyonlarca ücretli çalışanı düşük ücret artışına mahkûm ederken, temel harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim ettiği vatandaşını iki kere mağdur etmektedir. Kaşıkla verdiğini kepçeyle alan AKP hükümetinden tek kurtuluş yolu vardır o da 77 gün sonra önümüze gelecek sandıktır.