Muhtıranın adı: 12 Nisan
Genelkurmay Başkanlığından gece yarısı internet üzerinden yapılan açıklamanın tam olarak ne anlama geldiğini CHPli Mustafa Özyürek ve Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu açık biçimde söylediler:
-Bu bir muhtıradır!
Muhtıra 27 Nisanda yapılmıştır. Ama tarihe 12 Nisan Muhtırası olarak geçecektir.
Genelkurmay açıklamasında, 12 Nisandaki basın toplantısına gönderme yapılıyor. Esas olarak o toplantıda dile getirilen mesajlara vurgu çok kesin...
Türkiyenin bu muhtıra ile demokrasi açısından birkaç basamak geriye gittiği inkar edilemez. Sivillerin siyaset üzerindeki etkisinin azaldığı açık olarak görülebilir.
Cumhurbaşkanı seçimini, seçimle gelmiş bir parlamento tarafından çözülemedi. Kriz, siviller tarafından sorumlulukla ele alınamadı.
Bu krizde AK Partinin rolü tartışılacaktır.
Ancak ana muhalefetin muhtırayı yaklaşımı ise apayrı bir yere yazılacaktır.
Nitekim CHP Genel Başkan Yardımcısı Özyürek, olay gecesi NTVde Banu Güvene konuşurken, muhtıra ve demokrasi ilişkisine hiç değinmedi. Sadece AK Parti eleştirisiyle yetindi.
Türkiye, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubattan sonra şimdi de 12 Nisan Muhtırası ile gerilimli bir döneme daha girdi.
Kısa vadede parlamenter demokrasimiz takdir edilecek bir seviyeye gelmeyecek gibi görünüyor.
Artık Cumhurbaşkanlığı seçimi 24 saat önceki önemini yitirmiştir.
Parlamento işlevini sürdürebilirse, krizin kazanım hanesine artı konulabilir. Elbette bu iyimser bir tahmindir.
Ankaralı gazeteciler yaptıkları ilk nabız yoklamalarının ardından şöyle diyorlar:
-Cumhurbaşkanını bu parlamento seçmeyecek!
Sanki AK Partinin iktidarı bitmiş gibi yorumlanıyor
Askeri muhtıra ile asgari demokrasi tarihimize yeni bir sayfa eklenmiş oluyor!