BIST 10.644
DOLAR 32,25
EURO 35,10
ALTIN 2.494,76

Muharrem ince neden öfkeli?

Ben iktidarın ve özellikle kürsüde bu suçlamayı bizzat dile getiren Bülent Arınç'ın da Muharrem İnce'nin dokunulmazlığının kaldırılması için parmak kaldıracağını sanmam.

Biliyorsunuz, CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce bir suçlamayla karşı karşıya.

Tamam, suçu sabit değil, ortada sadece bir iddia var.

Üstelik adi bir suç!

Kim olsa, öfkelenir, suçsuzluğunu ispat için uğraşır.

Aklanmak ister.

Buraya kadarını çok iyi anlayabiliyorum, dilekçesini verdi, dokunulmazlığımı kaldırın aklanayım dedi.

Ben iktidarın ve özellikle kürsüde bu suçlamayı bizzat dile getiren Bülent Arınç'ın da Muharrem İnce'nin dokunulmazlığının kaldırılması için parmak kaldıracağını sanmam.

Yemeği ısıtıp ısıtıp gündeme getirecekler, Muharrem İnce de her seferinde dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyecek.

Hakikaten böyle adi bir suçla karşı karşıya kalmak insanı çileden çıkarabilir.

Ama, öfkede bir yere kadar!

Olayın ertesi gününden, Cuma gününe kadar Muharrem İnce'ye ulaşmaya çalıştım, telefonu çoğu zaman kapalıydı, sonra kendisine ulaştım, konuşmak istemedi.

Normal.

Olay medyada geniş yankı bulunca tekrar aradım, çünkü işim bu, haberin peşinden koşmak lazım.

Telefonlarımı açmadı.

Nihayet Cuma günü kendisi beni aradı, ısrarla aramalarıma kayıtsız kalmadı.

Ama o ne aramak.

Sanki karşısında Bülent Arınç var!

O yüksek sesle, "Ne konuşayım, buyur, söyle" derken, ben gazeteci olduğumu unutmadan kendisine kibarca "konu hakkında neden sessizsiniz" diye sordum.

Çok öfkeliydi.

"Ne yapayım, ne konuşayım, medya maymunu mu olayım" diye bağırmaya başladı.

Ses tonu o kadar yüksekti ki, ben bir ara Başbakanla konuşuyorum sandım! 

Oysa benim amacım, içinde bulunduğu durumu anlatabilmesi için kendisine günde 2 buçuk milyon okuru olan İnternethaber'de sesini duyurmasını sağlamak ve bu olayı merak eden, kendisini oylarıyla oraya taşıyan halkın bilgi sahibi olmasına aracı olmaktı.

Yani ben sadece işimi yapıyordum.

Muharrem İnce'nin suçlu olduğunu da bilemem, suçsuz olduğunu da.

Kimse bilemez.

Ama bir suçlama karşısında herkese bu kadar öfkeli olması insanı düşündürüyor.

Üstelik karşısında bu olayla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gazeteci var.

"Bir bayan var" diye yazmayacağım çünkü erkek de olsa bu kadar bağırması yanlış.

Yine de ben bu öfkesini suçlamanın türüne veriyorum.

Dilerim bunda sonra, kendisini haber için arayan gazetecinin, haberin peşinde koşan bir emekçi olduğunu unutmaz.

Tıpkı, yıllarını haber peşinde koşmak için harcamış ve habercilik yaptığı için tutuklandıklarını söylediği gazeteciler gibi...


Günün sözü:
"İnsanlar her zaman kahraman olamazlar ama her zaman insan olabilirler." Benjamin Franklin


twitter.com/nsrnylmz