BIST 10.183
DOLAR 32,21
EURO 35,10
ALTIN 2.471,69
HABER /  GÜNCEL

Mimar Sinan bu hataya kahrolurdu

Hala çözülemeyen sırlarıyla Süleymani'ye bir kez daha şaşırttı. Bu kez camide 150 yıllık bir hata bulundu.

Abone ol

Mimar Sinan'ın kalfalık eserim dediği Süleymani'ye Camisi'nde sürdürülen restorasyon sırasında 150 yıllık bir hata ortaya çıktı. Prof. Dr. Hüsrev Subaşı'nın ortaya çıkardığı hat hatası, uzun bir araştırma döneminin ardından düzeltilirken caminin Kurban Bayramı'nda ibadete açılması düşünülüyor.

Projenin hat danışmanlığını yürüten Prof. Dr. Hüsrev Subaşı Süleymaniye Camisi'nin ana kubbesindeki yazıların 1860'lı yıllarda Sultan Abdülmecid zamanında görevlendirilen hattat Abdülfettah Efendi tarafından yazıldığını söyledi.

Yaptıkları çalışmada, birbirine monte edilen çinkolardaki çivilerin zamanla paslandığını ve hat yazılarının yüzde 65'inin ortadan kalktığını gördüklerini belirten Subaşı, daha önce alınan kalıp ve eski fotoğraflar üzerinden hareket ederek, yazının aslına uygun biçimde ihya edilmesini sağladıklarını anlattı.

Subaşı, yazının bir yerinde nakkaş veya hattat hatası gördüklerinde, bunların düzeltilmesi noktasında 5-6 hattatın müzakere ederek karar verdiğini belirtti.

PANDANTİFLER YER DEĞİŞTİRMİŞ

5.5 metre çapındaki pandantiflerin de usulüne uygun biçimde ihya edildiğini ifade eden Subaşı, şunları kaydetti:

''Kıbleye yakın ön pandantifte 'Başarıyı bana veren Allah'tır' anlamında bir ayet var. Avluya yakın arka pandantifte de ''De ki ey Peygamber, her şeyi yaratan Allah'tır' anlamında bir ayet var. İnsan camide böyle bir şey yazacak olsa, herhalde 'Her şeyi yaratan Allah'tır' ifadesini ön tarafa koyar, diğerini ise arka tarafa koyar bir nevi eserin imzası gibi. Bu durum bana mantıksız geldi ve bir arşiv araştırması yaptık. Yaptığımız araştırmada 1970 yılına ait bir fotoğraf bulduk ve 'Her şeyi yaratan Allah'tır' önde, 'Başarıyı bana veren Allah'tır' yazısı arkada. Bunların neye istinaden değiştirildiği yönünde hiç bir bilgi yok.''

AYETTEKİ EKSİK HARF

Ana kubbenin yazısının uygulamasında bir sıkışma gördüklerini, bunun hat kurallarına göre olmaması gerektiğini tespit ettiklerini belirten Subaşı, ''Yazı mükemmel yazılmıştı ancak 8 metre çapındaki bir yazı büyük bir alanı işgal ediyor. Dörde veya ikiye bölerek tozlamış olmalılar. Kalemkar ekibi, parça parça yazıyı tozlarken bir yerde sıkıştırmak zorundaydılar ve biz bunu fark ettik. Kendi hattatlar kurulumuzda bunun müzakeresini yaptık ve düzelttik'' diye konuştu.

150 yıl önce ana kubbeye yazılan ayetin bir harfinin unutulduğunu gördüklerini anlatan Subaşı, Abdülfettah Efendi'nin en az 30 yazısını incelediklerini ve camideki yazıyı yazdığı zamanlardaki kompozisyonlarında yer alan ''h'' harfini elle aldıklarını ve bu harfi olması gereken yerine koyduklarını belirtti.