BIST 10.471
DOLAR 32,83
EURO 35,24
ALTIN 2.446,18
HABER /  GÜNCEL

Medya dünyasını sarsacak röportaj

''Doğan grubunun tek dostu kalmadı... Herkes kazık yemiş, hesaplaşmadan geçiyor bugünlerde..'' Bu röportaj çok konuşulacak...

Abone ol

Zeynep KURTBAY 
İNTERNETHABER

 

Ergun Babahan 24 yaşında başladı gazeteciliğe... Yeni Asır, Söz, Hürriyet, Sabah, Yeni Binyıl, Akşam sonra yeniden Sabah derken geçtiğimiz yıl tam da bu zamanlarda yayın yönetmenliği koltuğuna, kendi deyimiyle ayrıcalıklara veda edip kenara çekildi. Şimdi Star gazetesinde köşe yazıyor, 24'te Günün Manşeti programını yapıyor. Ona omurgasız diyen de oldu; yağcı diyen de tosuncuk diyen de.. O ise ''Ben değişmedim, taraf oldum, taraf olmazsanız bertaraf olursunuz'' dedi. Doğru bildiği yoldan şaşmadı. Sabah'ı ölmek üzereyken yeniden dirilttiğini söyledi.

Ergun Babahan'la çocukluğundan yola çıkıp medya serüvenini konuştuk. Selahattin Duman'ın yardımcısı olmak nasıldı? Zafer Mutlu'dan ilk azarını ne diye işitti? Neden bunalıma girdi, ruhu neden sıkıldı? Sabah'ın Medya Plaza yıllarındaki gece kaçamakları, kebap partileri, Zafer Mutlu'nun evinde poker partileri, meyhane buluşmaları... Şimdi o sıkı dostluklardan geriye ne kaldı? Kırgınlıkları, pişmanlıkları... Bu röportajda hepsini okuyacaksınız. Röportaja bugün; medya tarihinin en önemli olayıyla sohbetimizden başlıyoruz; Ertuğrul Özkök'ün gidişi ve yansımaları üzerine konuştuk. Hükümet medya ilşkileri üzerine...

Ertuğrul Özkök’ün gidişi sizce bir tasfiye mi, hükümet kelle mi aldı?

Hükümetin kelle almaya ihtiyacı yok. Bence Doğan grubu hükümete hoşgörünmek için hamle yaptı. Bir çeşit biat gösterisinde bulundu. Doğan grubu da yandaş medya oldu böylece.

Eğer öyleyse Bekir Coşkun’un gidişi Doğan grubunun elini rahatlatmamış mıdır?

Yazarlar o kadar belirlemez. Aslolan manşetlerdir. Her gün aynı yazıyı yazan askere esas duruşa geçip sivillere çakan yazar devri bitiyor Türkiye’de. Artık insanlara küfürle hakaretle ‘bidon kafalı’ diyen yazarlık bitiyor. Böyle yazarlık zaten mümkün olamazdı. Sorun ne Özkök’te ne Bekir Coşkun’da..

Patronlar bu gazeteyi zengin olacağım diye kullanacağım derse yayın yönetmeni de aynı fikir de olursa öyle olur. Ama sonuçta felaket olur. İşte Sabah’ın başına gelenler. Doğan grubunun başına gelenler ortada; o yolun yol olmadığını gösteriyor.

Çizgiyi belirleyen patrondur demiştiniz yazınızda. Patronun çizgisinden siz nasıl etkilendiniz?

Onun yol olmadığını, bedelini gazeteciliğin ödeyeceğini anlatmanız lazım. Eğer o konuda sizinle hemfikir değilse Turgay Ciner’in bana yaptığı gibi sizinle yolunu ayırır.

Özkök başlangıç mı peki? Arkası gelir mi size göre?

İktidar samimiyse demokrasiyle ilkede medya ile ilgili çok köklü bir değişiklik yapması gerekir. Medyada ne kadar televizyon ne kadar gazete sahibi olabileceğinin Avrupa standartlarında olduğu gibi düzenlenmesi gerekir. Eski paradigmaya göre kurulmuş gazetelerin gerek Hürriyet gerek Milliyet gerek çok genç olmasına rağmen Vatan o yola devam etmesi mümkün değil artık.

Özal ‘2.5 gazete kalacak’ demişti. Sizce kaç gazete kalacak?

Patronlar batar gazeteler batmaz.

Günahları sevapları neydi Özkök’ün?

Onun muhasebesini mutlaka kendisi yapıyordur. Onun kararını patronu, okurlar ve kendisi yapacak. Markalar kalıyor hayatta. Hürriyet’i Aydın Doğan yaratmadı, 5 yıl sonra ne olur bilmiyoruz.

Satış hamlesinde etkisi olur mu bu değişimin?

Aydın Bey ‘küçüleceğim’ diyor, müşteri olursa herhalde satmak istiyor. Satıştan yırtmak istiyor mu çok emin değilim.

Eşzamanda siz de bir başka büyük gazetenin yayın yönetmeniydiniz. Özkök’ü kıskandığınız, yerinde olmayı istediğiniz oldu mu?

Biz Sabah’ı çıkarttığımızda uzun yıllar Hürriyet’in çok üstünde bir tirajla gittik. Sonrasında da Hürriyet’in hemen ensesine yapıştık ve rekabet içinde olduk. Sabah’ta çalışmanın Hürriyet’i kıskanacak bir durumu yoktu. Batıştan sonra çok iyi bir duruma getirdiğimizi düşünüyorum, yok olacak, öldü bitti denilirken.

Bu dönem genel yayın yönetmenliği yapmak zor mu?

Her dönem zordur. Gazetecilik yapmak istemenize bağlı. Bu dönem tercihlere bağlı. Yani işte devletin odaklarının güç değiştirmesi asker vesayeti dediğim şeyde ondan yana da tavır alabilirsin.

Medya hükümet ilişkileri nasıl gelişiyor?

Çok parlak değil. Sadece hükümeti suçlamamak lazım. Medyanın da tutumuyla bu noktaya savurduğunu görüyoruz.

DOĞAN GRUBUNUN TEK DOSTU KALMADI

Peki Özkök’ün gidişinden sonra Doğan’la hükümetin ilişkileri nasıl olacak sizce?

Doğan grubunun bundan sonra nasıl bir gazetecilik anlayışına sahip olacağına bağlı. Eğer eski alışkanlıklarına devam ederse medya gücü ile ihale almak gibi başka alanlarda silah kullanmak isterse olmaz. Hürriyet şu anda çok zor bir dönemden geçiyor. Çünkü yanında bir tek dostu yok. Yazarından çizerine işadamından siyasetçisine tek dostu yok. Herkes Hürriyet’ten bir kazık yemiş, hesaplaşmadan geçmiş olduğu için Doğan grubu hep yalnız.

Enis Berberoğlu’nun gelişi ile ne değişir?

Sırf Enis Berberoğlu’nun belirleyeceği bir şey değil bu. Patronajın bakışı olacaktır.

Sizin döneminizde hükümet medya ilişkileri nasıldı? Gazetecilik habercilik refleksi nasıl değişti zaman içinde?

O zaman hükümet çok zayıftı zaten. Bir yağma dönemi oldu. Çiller döneminde başlayan devam eden bir şeydi. Medya tek parti dönemine uyum sağlayamadı. Özellikle Doğan son 10 yılı hiç okuyamadı. Koskoca Hürriyet gazetesi kuponla Sabah’ın karşısında ayakta durabiliyorsa çok ciddi yanlışlar yapmış demektir.

Dinç Bey bugün medyada olsaydı ne değişirdi sizce?

Dinç Bey’in çok düzgün farklı bir gazetecilik yapacağına inanıyorum.

DİNÇ BEY GAZETECİYDİ ÇALIK ÇOK KİBARDI CİNER YANLIŞ YAPTI

Çalıştığınız patronlardan hangisini ayrı bir yere koyarsınız?

Dinç Bey çok özel biri. Onun yanında başladım. Haber refleksini, heyecanı, haber atlanınca öfkelenmeyi. Şimdiki arkadaşlara bakıyorum da şanslılar. Dinç Bey’de o vardı.  Heyecan vardı. Gazeteciydi. Çalık çok kibar biriydi. Ciner doğru başladı ama sonradan yanlışlar yaptı.

Ne oldu da yanlış yaptı?

Medya patronluğu taşınması çok kolay bir şey değil.

 

RÖPORTAJDA YARIN:

MESLEKTEKİ EN GÜZEL YILLARINI NEREDE KİMLERLE GEÇİRDİ?

NEDEN AKLI HEP AMERİKA'DA KALDI?

SELAHATTİN DUMAN'LA ÇALIŞMAK NASILDI?

MEDYA PLAZA YILLARINDA SABAHÇILARIN GECE KAÇAMAKLARI NEYDİ?

ZAFER MUTLU'DAN İLK TERFİYİ NE ZAMAN NEREDE ALDI?

BUGÜNKÜ GAZETECİLER NEDEN ÇOK ŞANSLI?

İŞ TAKİBİ YAPTI MI?

ESKİ DOSTLUKLARINDAN GERİYE NE KALDI?