BIST 10.677
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.419,09

Medeniyetler buluşması: Saddam'ın idamı!

Mart 2003'te Siirt'te Tayyip Erdoğan'ı parlementoya taşıyacak özel seçimi Akşam gazetesi için Coşkun Aral ile birlikte izliyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Adana Başkonsolosu bizden iki gün önce Siirt'e gelmiş. Siyasi partilerin il yöneticileriyle görüşmüş. Onların ellerine birer broşür sıkıştırmış.

Irak'ın işgali öncesinde kamuoyu hazırlaması yapıyordu.

O broşür bizim elimize geçti. Okuduk. Saddam'ın ne kadar "vahşi bir diktatör" olduğu anlatırlırken, Irak'ın bataklıklarını bile kurutarak doğal hayatı mahvettiği ifade ediliyordu.

İnsan hakları ihlalleri falan dozu en yüksek ajitasyonla pompalanıyordu.

Sonra da "Irak'ın özgürlüğüne kavuşturulması" gerektiğinden söz ediyordu.

Irak'taki "ABD malı özgürlüğü" yaşarak gördük.

Özgürlükler şampiyonu insanlığın yaşadığı en rezil insan hakları suçlarını gönül rahatlığıyla işledi.

Yetmedi.

Egemen bir ülkeyi işgal etti.

Liderini yasa dışı yollarla, yakaladı, yargıladı, mahkum etti, en sonunda da idam etti!

Hem de İslam dünyası için en kutsal gün olan Kurban Bayramı arifesinde...

Saddam'ın idamı, ABD'nin her türlü iki yüzlülüğünün perdesini indirmiştir.

Medeniyetler buluşması, dinler-arası diyalog gibi kavramları delik deşik etmiştir.

Saddam Hüseyin ise gerçek liderlere özgü dik başlı duruşundan ödün vermeden, son nefesine kadar direnmiştir.

İdam esnasındaki vakur hali sadece Arap dünyasında değil, direnişçi bütün ulusların kalbinde sonsuza kadar yaşayacaktır.

Amerika arife günü yaptığı infazla, Saddam'la birlikte kendi ipini de çekti!

Artık gönül rahatlığıyla cehennemin dibine kadar özgürce yürüyebelir. Çünkü bu yol açıldı!

Bundan sonra medeniyetler buluşması denildiğinde Saddam Hüseyin'in idam sahnesi gelecek akıllara...

Katillerle, kurbanların buluştuğu nokta!