BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70

Mahşerin Üç Atlısı

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kabul töreni, Cumhurbaşkanı’nın değil, ülkenin en üst makamı Cumhurbaşkanlığı’nın verdiği bir davet.

Biz siyaset jargonuna uydurduk bu sözü.

Öyle olunca da ’Muhalefetin Üç Atlısı’ oldu bu.

Kim bunlar?

Ordu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Başbakanımızın Eşi Emine Erdoğan Hanımefendi.

Cumhurbaşkanı Gül’ün dün kabul töreni vardı Köşk’te biliyorsunuz.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kabul töreni, Cumhurbaşkanı’nın değil, ülkenin en üst makamı Cumhurbaşkanlığı’nın verdiği bir davet.

Cumhurbaşkanı, Anayasaya göre de Ordu’nun Başkomutanı.

Ordu mensupları suya tirit bir bahane ile Köşk’teki kabul törenine katılmadılar.

Neymiş, aynı gün ve saate başka bir kabul töreni düzenlemişler.

Başkomutan’ın da davetine icabet etmiyorlar.

Beni bu konuda Cumhurbaşkanı’nın yanında tavır almak zorunda bıraktılar.

Ben bunu bir tepki olarak kabul etmiyorum zira.

Ordunun kozmik odası didik didik edilirken gıkınız çıkmayacak.

Muvazzaf askerler neredeyse yaka paça evlerinden alınırken gıkınız çıkmayacak.

Konu 29 Ekim olunca tepki göstereceksiniz.

Buna argo tabiri ile ‘yalandan kabadayılık’ derler.

Hiç şık olmadı.

Orduya yapılan bunca haksızlığa isyan eden kitlelerce de hoş karşılanmadı bu tavır.

Hayrünnisa Hanım’ı boşamasını mı bekliyorsunuz Cumhurbaşkanı’nın?

**

Mahşerin diğer atlısı da Kemal Kılıçdaroğlu.

Cumhurbaşkanı Meclis’e gelirken ayakta karşılayacaksınız, iş 29 Ekim kabul törenine katılmak olunca protesto edip gitmeyeceksiniz.

Gitmeden önce de papatya falı açacaksınız.

‘Gideceğim gitmeyeceğim’ diye.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Köşk’e gitmeyip, Kadıköy’deki kutlamalara katılması, o akşam orada bulunanlar arasında hoş karşılansa dahi, halkın genel çoğunluğunda popülist bir yaklaşım olarak hatıralarda kalacaktır.

Başörtü meselesinde AKP’nin elindeki kozu alma çabalarının samimi olmadığını göstermiştir halkımıza.

Kılıçdaroğlu da, Cumhurbaşkanı’nın eşini boşamasını mı beklemektedir?

**

Gelelim zurnanın zart dediği yere?

Yani Mahşerin 3. Atlısı’na.

Ordu’nun, Kılıçdaroğlu’nun bu daveti protesto etmeyip gitmemelerini, netice itibariyle doğru bulmasam da, siyasi sebepler ile izah edebilirsiniz.

Fakat Emine Erdoğan Hanımefendi’nin bu davete icabet etmemesini, kadınsı dürtülerin dışında hiçbir mazerete sığdıramazsınız.

Bir kadın olarak Hayrünnisa Hanım’ı sevmeyebilirsiniz.

Bir kadın olarak Hayrünnisa Hanım’a öfke dahi duyabilirsiniz.

İtici bile gelebilir Hayrünnisa Hanım’ın hareketleri size.

Daha da ötesi, sizin üstünüzde bir konumda bulunmasını hazmedemeyebilirsiniz.

Hatta hatta kıskanabilirsiniz.

Ama siz Başbakan eşisiniz.

Uluslararası davetlerde eşinizin yanında yer alabiliyorsanız, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın Cumhuriyet Bayramı kabul töreninde de yer almalısınız.

Aksi halde siz de Ordu Komutanları ile Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı saflarda yer alarak Mahşerin 3. Atlısı olursunuz.

Bunun ismi ‘hazımsızlık’ da olsa, ‘çekememezlik’ de olsa, ‘kıskançlık’ da olsa, yakışmadı Başbakan Eşi Emine Erdoğan’a..