"Liderim zırvalıyor, projesi palavra"
Dün hiç olmamış bir şey oldu.
Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi hakkında verdiği kararına Başbakan’ın “Yüzkarası” demesine, bu defa sözcü değil, bizzat Başkan Tülây Tuğluk cevap verdi.
Üstelik bir Anayasa Mahkemesi Başkanı ilk defa bir Başbakan hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mutlaka seçimi ve siyasi geleceği etkileyecek bir gerginlik bu!
***
Bundan ibaret de değil.
Hükümet, seçimin psikoljisini Cumhurbaşkanlığı seçimi ile belirlemek için germeye devam ediyor.
Seçime giden bir parlâmento “Cumhurbaşkanını halkın seçmesi”nden çok öte bir şey yapıyor.
5+5 ile altyapısı hazırlanmamış bir başkanlık sistemini dayatıyor.
“Referandum” yaparak “Halktan korkanlar ile halkın yanında olan” popülizminin getirisinden yararlanmak istiyor.
Sistem değişikliği bile seçim malzemesi yani!
***
Başta Irak olmak üzere, dış politikanın seçimler üzerinde nasıl bir etki yaratacağını henüz bilmiyoruz.
Terörün etkisi ne olacak?
Bu gelişmeler hangi siyasi partileri nasıl etkileyecek acaba?
***
Seçimin sonuçlarını etkileyecek bir de “mikro siyaset” var.
Bu oynak ve ağır rekabet zemininde kimbilir ortaya ne sansayonlar çıkacak.
***
Bir partinin “vitrinindeki” çok önemli şahıslardan birinin, liderinin en önemli siyasi tezi için “zırva” dediğini...
Ya da partisinin adını kullanarak adaylardan para toplamaya kalkışan bir yetkilinin dinleme kayıtlarının açıklandığını...
***
Bazılarının neden siyasi partilerde siyasete girmediklerinin cevabı belki de seçime giderken var olan bu kaotik ortam olmalı.
Neyse ki siyaset sadece siyasi partilerde yapılan işin adı değildir.
Bir çok alanda siyaset yapılabilir.