BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70

Lazca bilen araba, Kürtçe’yi tanımayan hakim

KCK soruşturmasında yapılanlar normal diyenler de var, zaten gergin olan ortamı daha da gerginleştirdiği gerekçesiyle hükümeti eleştiren de var.

KCK soruşturmasında yapılanlar normal diyenler de var, zaten gergin olan ortamı daha da gerginleştirdiği gerekçesiyle hükümeti eleştiren de var.

Son operasyonlarda kantarın topuzunun kaçtığı söylenebilir. Gözaltına alınanların, yakalananların kaçı şiddet ile iç içe, kaçı BDP'yi desteklediği için içerde sorusu sorulabilir.
Ama ne bu soruları sormak amacım, ne de bu tartışmayı derinleştirmek.
Amacım yargılamaya ilişkin soru işaretlerine dikkat çekmek.

Poliste ve savcılıkta Türkçe ifade veren zanlıların mahkemede "Kürtçe ifade" ısrarı yargılamaları kilitledi biliyorsunuz.

Hakim "ben ifademi Kürtçe" vereceğim sözünü duyduğunda yaz kızım diyor, "bilinmeyen bir dilde ifade vermek istediğinden" kelimeleriyle hayır yanıtını tutanağa geçiriyor.
Kilidi Yargıtay da açmadı... Aldığı kararla sanıklar Türkçe biliyorsa ifadelerini Türkçe versin dedi.

Şimdi bir yanda devam eden KCK operasyonları var, diğer yanda bir türlü savunmaları alınamayan zanlılar ve bu nedenle de bitirilemeyen davalar var. Sanık sayısı artıyor ama yargılama yapılamıyor.

Yargı ile KCK sanıkları arasında adeta bir bilek güreşi sahneleniyor.
Peki Türkçe ifade konusunda hakimler neden bu kadar ısrarlı.
Sanık Türkçe bilmese o ifadeyi Kürtçe verebiliyor, Türkçe bilse de ifadeyi Kürtçe verse ne olur?
Türkiye mi bölünür?

Geçenlerde gazetelerde bir haber vardı, bu olayları da göz önünde bulundurduğunuzda çok dikkat çekiciydi.

Haberin başlığı "Lazca bilen araba"ydı.
Otomobil o kadar akıllı hale getirilmiş ki; klimayı aç diyorsun açıyor, radyoyu kapat diyorsun kapatıyor.

Ve bu komutları hangi dilde verirsen ver anlıyor.
Otomatiğe bağlamış yani.
Haberi okuyunca insan sormadan edemiyor, Biz de tıpkı otomobillerde olduğu gibi bu işi otomatiğe bağlayamaz mıyız?

Hangi dilde verirsen ver yeter ki savunmanı ver diyemez miyiz, asıl olan savunmanın alınması yargılamanın tamamlanması değil mi?
Zaten gözaltılar tutuklamalar tartışılırken bir de yargılamayı tartışılır hale getirmek kime ne yarar sağlıyor, insan gerçekten düşünmeden edemiyor...