BIST 10.046
DOLAR 32,41
EURO 34,81
ALTIN 2.418,15
HABER /  DÜNYA

Kürtlerin arabulucusu Kürt devletini anlattı

Suriye’deki Duhok anlaşmasının arabulucusu Muhyeddin Şeyh Ali, "Türkiye IŞİD'e karşıysa, YPG ne istiyorsa yapsın, versin" dedi.

Abone ol

Suriye’de Barzani'ye yakın Kürt partiler ve PYD arasında yapılan Duhok anlaşmasının arabulucusu Muhyeddin Şeyh Ali süreçle ilgili kritik detayları, Al Jazeera'nın Diyarbakır muhabiri Mahmut Bozarslan'a anlattı. 

PKK'nın Suriye kolu PYD ile, Suriye'deki diğer Kürt partileri arasında 22 Ekim'de Irak'ın Duhok kentinde imzalanan anlaşmanın perde arkasını ve detaylarını, anlaşmanın arabulucusu Muhyeddin Şeyh Ali Al Jazeera'ye anlattı. Ali'ye göre, anlaşmaya, değişik çizgilerde ve ülkelerde örgütlenmiş, belli başlı bütün kürt grupları destek verdi.

Süreç kapsamında Cemil Bayık ve Barzani'yle görüştüğünü anlatan Muhyeddin Şeyh Ali, anlaşmanın temelinde IŞİD karşıtlığı ve Kürt hareketinin bir araya gelmek istemesinin yattığını, Türkiye'nin de 'eğer IŞİD'e karşıysa' YPG ne isterse vermesi gerektiğini, yoksa tarih boyu 'IŞİD zulmüne sessiz kalmakla hatırlanacağını' ileri sürdü.

ali.20141027135419.jpg

ÇETİN PAZARLIKLAR...

Anlaşma, Irak Kürdistan Özerk Bölgesi’ndeki çeşitli partilerin himayesindeki partilerin çatısı altında toplandığı Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) ile PKK çizgisindeki partilerinin toplandığı Tev-Dem arasında imzalandı. Irak Kürdistan Özerk Yönetimi Başkanı Mesut Barzani de anlaşmanın sağlanabilmesi için yapılan ve bir haftadan uzun süren çetin pazarlıklara katıldı.

Bu iki ana grup, PYD'nin tek taraflı ilan ettiği kantonlar, Suriye Arap muhaletine yönelik tutum ve rejimle ilişkiler konusunda görüş ayrılıkları yaşıyordu ancak IŞİD'in Kobani'ye saldırısından sonra bir araya geldi. Arabulucuğu da Suriye Kürtleri Demokratik Birlik Partisi Genel Sekreteri Muhyedddin Şeyh Ali yaptı. Ali, tarafları uzlaştırmak için Kandil, Erbil ve Süleymaniye'de görüşmeler yaptı.

Ali, Irak eski Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne (KYB) yakın. Ancak diğer partilerle de iyi ilişkiler kurmayı başarabilmiş olmasıyla tanınıyor.

"TÜRKİYE'DEN DESTEK BEKLİYORUZ"

Ali, Duhok anlaşmasının başarılı olması için Türkiye’den ve Türkiye kamuoyundan destek istedi

“Bizim en yakın komşumuz Türkiye’dir. YPG’ye, Kürt siyasetine tehlikeli demek yanlıştır. Suriye Kürtleri Türkiye için hiçbir zaman tehlike değiller.Maalesef Türkiye’de bazı kurumlar kurumlar IŞİD üyelerinin Suriye’ye geçmelerine yolaçtı. Duhok anlaşması Suriye toplumuna hizmet ediyor, Türkiye’ye hizmet ediyor, bütün milletleri hizmet ediyor, kimseye karşı değil. Tüm demokratik güçler, Türkiye’de olsun, Kürdistan’da olsun onlardan beklentimiz bu ittifaka destek olsunlar. Türkiye’deki belediyelerin hepsinden destek ve yardım bekliyoruz. Türk parlementonsundan, Türk hükümetinden Duhok anlaşmasına olumlu bakmalarını istiyoruz. Heyetler oluşturuduğunda ilişki kurmak için öncelikle Kırıkhan, Islahiye, Antep,Kkilis, Mardin, Diyarbakır belediyelerine gideceğiz. Parlementodaki partilere gideceğiz, insani yardımın devamını isteyecegiz. Türkiye eğer IŞİD'e karşıysa, YPG’e ne istiyorsa versin. Bu Türk-Kürt kardeşliği için olumludur. Tarih ileride "Türkiye’ye kendini geri çekti, Kürtler parçalansın diye IŞİD’i öne sürdü' diye yazmasın. Türkiye Dersim ve Zilan katliamlarını bize hatırlatmasın. “

ANLAŞMA İÇİN BARZANİ VE CEMİL BAYIK İLE GÖRÜŞTÜ

45 yıldır Kürt siyasetinin içinde olan Ali, anlaşma öncesinde PYD'nin de içinde bulunduğu KCK'nin onayını aldığını, bu onayı almak için Cemil Bayık ile görüştüğünü anlattı:

“İlk görüşmelerimiz Mesut Barzani ile oldu. Erbil dışında onun özel bir yeri var orda görüştük. Sonra ENKS ve TEV-DEM davet edildi. Onlar davet edilmeden önce ben Kandil’e gittim. KCK yönetiminden Cemil Bayık ve arkadaşlarıyla konuştum, uzunca bir görüşme yaptık. Süleymaniye giderek KYB sorumlularıyla görüştüm. İran- KDP lideri Mustafa Hicri ile görüştüm. Benim amacım ENKS ve Tev-Dem ve PYD’i biraraya getirmekti. Hepsi buna ‘evet’ dedi ve hepsinin tavrı olumluydu.”

KANDİL'DEN DESTEK SÖZÜ

Bayık’ın anlaşmayı desteklediğini belirten Ali, anlaşmanın temelinde IŞİD karşıtlığı ve Kürt hareketinin bir araya gelmek istemesi var:

“Kandil’dekiler bu projeyi gönülden destekliyor. Bu anlaşma müşterek görüşler üzerine kuruldu. O da IŞİD karşıtlığı ve IŞİD ile sonuna kadar mücadele. Tüm siyasi hareketler Erbil [Barzani] Süleymaniye [Talabani] ve Kandil [PKK] Suriye Kürtlerinin kardeş olduğunu ve barışmaları gerektiğini dile getirdi. Kandil ayrıntılara girmedi. Cemil Bayık ‘Barışın, biz sizinleyiz” dedi, Mesut Barzani de 'Barışın biz sizinleyiz' dedi”

KANTON YÖNETİMİNİN ÖNEMİ...

PYD’nin tek taraflı olarak ilan ettiği kanton yönetimi PYD ve diğer Kürt partileri arasında önemli sorunlardan biri.

PYD ve ENKS arasında Barzani’nin himayesinde 2012 Haziran ayında yapılan Erbil Anlaşması Suriye’de ağırlıklı alarak Kürtlerin yaşadığı bölgelerde PYD ve diğer partiler ortak yönetim kurma, silahlı güçlerini de birleştirmesini öngörüyordu. Ancak anlaşma hayata geçirilmedi, PYD Ocak 2014’te Afrin Cizire ve Kaboni’de kanton yönetimi ilan etti.Diğer partilerin bu bölgelerde faaliyet göstermesine de izin vermedi. Bu partilerin yöneticileri kanton ilanını ‘emrivaki’ olarak tanımladı, üyelerinin bir kısmı Kuzey Irak topraklarına geçmek zorunda kaldı.

Geçen hafta imzalanan Duhok anlaşmasına göre, kantonların yönetimi bundan sonra ortaklaşa yapılacak, yönetimde yüzde 40 PYD’nin yüzde 40 ENKS’nin ve yüzde 20 de bağımsızların payı olacak.

Ali, kanton yönetiminin kalacağını ama gözden geçirileceğini ve seçimlerin de uygun bir zamanda yenileceğini söyledi:

“Üç temel gündem vardı. Koordinasyon içinde siyasi ekip oluşturmak, kantonlardaki yönetimin ortaklaşması ve saldırılara karşı savunmanın YPG ile birlikte koordine edilmesi. Tek komutanlık yani. Ayrıca askeri birliklerin birleştirilmesi için bir heyet kurulacak. Bu heyet YPG ile görüşerek, bunu sağlayacak. Demokratik özerlik yönteminde yani kantonların üzerinde durulacak. Toplumsal sözleşmeleri gözden geçirilecek, biraz daha zenginleştireceğiz. Bazı eklemeler ve çıkarmalar yapacağız. Kantonlar kalacak çünkü bu alanda boşluk var. Boşlukları kantonlar dolduracak. Daha sonra müsait bir zamanda seçim yapacağız.”

Kaynak: Al Jazeera