BIST 10.219
DOLAR 32,21
EURO 34,86
ALTIN 2.444,47
HABER /  GÜNCEL

Kürt aydından şok iddia !

Kürt aydın İhsan Aksoy müthiş bir iddiada bulundu

Abone ol

Yeni Şafak'tan Burcu Bulut'un haberine göre; PKK içinde ayrılıkların yaşanabileceğini söyleyen Kürt Aydın İhsan Aksoy, PKK sorunun çözmünün nasıl mümkün olacağını, Zana'nın BDP içinde çıkışını ve Suriye'nin PKK ile ilişkisine dair konuları değerlendirdi.

İşte İhsan Aksoy'un Yeni Şafak'ta yer alan söyleşisi:

PKK tarafından ölümle tehdit edilen Kürt aydınlardan biri olan İhsan Aksoy, 'Eğer gerçekten kendini aydın kategorisine koyuyorsan, kim ne derse desin, doğruyu söylersin. PKK'nın vahşetine sessiz kalmak bir aydına, demokrata yakışmaz' dedi. 'Bu işi ancak Erdoğan çözer' diyen Leyla Zana'nın açıklamalarını 'BDP'nin argümanlarının çöktüğünün göstergesi' olarak değerlendiren Aksoy, 'BDP'lilerin konuşma izni PKK'ya tâbi' tespitini yaptı.

İhsan Aksoy, Kürt solunun önemli isimlerinden. Yine Kürt solunun önemli temsilcilerinden yakın arkadaşı Kemal Burkay'la Türkiye Kürdistanı Sosyalist Partisi'ni kuran Aksoy, 12 Eylül darbesinin ardından Türkiye'de barınamayınca siyasi mülteci olarak Avrupa'ya gitti. PKK'nın tehdit ettiği Kürt aydınlardan biri olmasına karşın, PKK'ya karşı olduğunu her zaman ifade eden Aksoy, son saldırıları kınayarak çözüm yolunu 'Türkiye'de muhalefet her zaman antidemokratik eylemlerden yana oldu.

Kürt sorununun çözümünden yanaysanız panzehiri demokrasidir' diyerek gösterdi. 31 yıldır Almanya'da yaşayan Aksoy, sık sık Türkiye'ye gelip özlem gideriyor. KKendisi gibi PKK'yı desteklemeyen binlerce Kürt olduğunu belirten Kürt aydın Aksoy'la, silah bırakma tartışmaları ekseninde gelişen terör sorununu konuştuk.

O ARTIK ESKİ LEYLA ZANA DEĞİL

Leyla Zana'nın 'AK parti bu işi çözer' şeklindeki açıklamasını neye bağlıyorsunuz? Sizce Zana'dan neden daha önce değil de şimdi böylesi bir açıklama geldi?

Leyla Zana eski Leyla Zana değil. Yaklaşık 20 yıldır siyasetle iç içe. Uluslararası çapta tanınan, Avrupa Parlamentosu'ndan barış ödülü almış bir isim. İki çocuğu olan olgun bir anne olarak da daha hassas, daha duyarlı.Dikkat ederseniz Zana, son seçimlerden sonra sivri söylemlerle öne çıkmadı ama daha önce sert çıkışları oluyordu. Zana; Kürt bir anne olarak bu işlerin şiddete dayalı bir şekilde yürüyemeyeceğini biliyor. Aslında bölge halkının bıkkınlığının da farkındalar. Bugüne kadar neden böyle bir açıklama yapmadı bilemiyorum ama bugün söylemesi kazançtır. Sözlerinin arkasında sonun kadar durursa puan kazanacaktır. Dilerim ki Zana'ya yöneltilen eleştiriler de daha aklıselim olur.

AHMET TÜRK ILIMLI KÜRT SİYASETÇİ OLMASIYLA TANINIR AMA ZANA'YA İLK TEPKİ GÖSTERENLERDEN BİRİ O OLDU

Ahmet Türk 1980 darbesini yemiş, kâmil bir insan. Zana'ya karşı çıkmasının altında siyasi bir mesaj var. Türk, BDP'ye hukuki anlamda bağlı değil fakat o partinin insanı. Zana'nın sözleri bir anlamda BDP'nin argümanlarını kaybettiğinin göstergesi oldu. AK Parti, Kürt sorununun çözümü için atılımlar gerçekleştiriyor. Bu girişimler BDP'nin puan kaybetmesine neden oluyor. Zaman içinde aşınan BDP, bu durumdan fazlasıyla rahatsız. Ahmet Türk de bu rahatsızlığın verdiği tepkiyi gösterdi.

BDP'DE PKK'YI SERT ŞEKİLDE ELEŞTİREN AMA BUNU ULUORTA YAPAMAYANLAR VAR MI?

BDP, PKK'nın desteğiyle kuruldu. Özgür değiller. Bu nedenle 'Kılavuzumuz İmralı'dır' diyorlar. Zaten bunu bilerek BDP'ye girmişler. 'Oraya girdiğimiz zaman konuşma özgürlüğümüz PKK'nın vereceği izne tabi olacaktır' düşüncesinde hepsi. Herkes herkesten kuşkulanıyor. BDP'den tanıdıklarım var. Bana dahi gerçek düşüncelerini söylemiyorlar. Tecrit, tehdit edilmekten korkuyorlar. Mert, açık bir insan olma özelliğini kaybetmiş durumdalar.

O ZAMAN LEYLA ZANA BU AÇIKLAMASINI BÜYÜK BİR RİSKİ GÖZE ALARAK YAPTI DİYEBİLİR MİYİZ?

Leyla Zana'nın durumu farklı. Uluslararası tanınmışlığı ona koruma kalkanı olmuş adeta. Ayrıca Zana'ya bir şey olsa dünyadan özellikle Avrupa'dan büyük tepki gelir. Bu nedenle diğer genç politikacılara göre çok daha rahat, tedirgin değil! Zana, mevki anlamında da doyuma ulaşmış durumda.

Vahşete sessiz kalınmaz Siz de PKK tarafından tepki gören aydınlardansınız; ama bu durum eleştirilerinize engel olmadı...

Eğer gerçekten kendini aydın kategorisine koyuyorsan, kim ne derse desin, doğruyu söylersin. Biz işkence gördük hapis yattık buna rağmen yıllarca Türkiye'deki antidemokratik baskılara, yönetimlere karşı çıktık. Buna karşı çıkan biri PKK'ya nasıl olur da çıkmaz? Baskının şiddetin olduğu her kurum, kuruluş ve düşünceye karşı çıkmak aydın olmanın asgari bir gereğidir. PKK'nın vahşetine sessiz kalmak bir aydına, demokrata yakışmaz! Demokratın Türkü, Kürdü yoktur. PKK karşısında eğilmek, diz çökmek bir aydının vasfı olamaz.

SİLAHLARIN BIRAKILMASI İÇİN NE YAPMAK GEREKİR?

Türkiye'de muhalefet her zaman antidemokratik eylemlerden yana oldu. Kürt sorununun çözümünden yanaysanız panzehiri demokrasidir. Bu nedenle Kürt halkının sorunlarını çözmek adına demokratik adımlar atılmalı ve bundan tereddüt edilmemelidir. AK Parti zaten Kürtlerden küçümsenmeyecek bir oy almaktadır. Hükümetteki kararlılık bu şekilde devam ederse verilen destek de gittikçe büyüyecektir.

ÖRGÜT İÇİNDE AYRILIKLAR YAŞANABİLİR. NE ZAMAN KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE YÖNELİK SOMUT BİR ADIM ATILSA TERÖR YENİDEN HORTLUYOR. PKK'NIN AMACI NE?

AK Parti'nin Kürtlerin kültürel hakları konusunda adım atması PKK'yı rahatsız etti. Şimdi PKK, Kürt halkını kaybetme korkusu içinde. Ayrıca kendi yollarının doğru olduğuna kendileri de inanmıyorlar ama bunu dile getirmekte zorlanıyorlar. Demokratik açılım şiddete dayalı örgütleri her zaman ürkütmüştür bu dünyanın her yerinde böyledir. Geçenlerde kendilerine yakın olan bir partiden Leyla Zana artık silahın bırakılması gerektiğini dile getirdi. Sivil toplum kuruluşlarından da aynı yönde tepki gelmesi PKK'yı zora soktu. Egemenliklerinin zorlandığını hissederek telaş içine girmiş durumdalar. Demokrasinin, barışın, özgürlüklerin dillendirildiği bir ortamda PKK, 'ben olmadan bu iş olmaz' gibi bir mantıkla yeniden kendisini gündeme sokmaya çalışıyor.

PEKİ GERÇEKTEN DE PKK'NIN SİLAHI BIRAKACAĞINA İNANIYOR MUSUNUZ?

PKK, 30 yıldan beri silah kullanıyor ve gücünün kaynağının da silah olduğu kanısında. Oysaki silahta ısrar etmek kendileri için de bir çözüm değil! Diğer yandan demokratik açılımlar PKK'yı ve yarattığı şiddeti vicdanlarda mahkûm edecektir. Bu mahkûmiyet onları önünde sonunda zorlayacaktır. Demokrasi PKK'nın önüne kararlı bir niyetle gelirse yapacak bir şeyi kalmaz! Yarın silah bırakma kararı alsalar da karşı çıkan birtakım grupçuklar belki aradan çıkabilir ama bu hiçbir zaman onların eski etkinliklerini korumasına fırsat vermez. Demokrasi kendini dayattıkça şiddetin anlamı kalmayacaktır.

PKK İÇİNDE BARIŞ İSTEYENLER VAR PKK'NIN İÇİNDE DE ÇÖZÜLMELER OLDUĞU SÖYLENİYOR. SİZCE SİLAHLI SALDIRIYA SON VERİLMESİNİ İSTEYEN YENİ BİR GRUP OLUŞMUŞ OLABİLİR Mİ?

Bu tür silahlı örgütler çok katı Stalinist disipline dayalıdır! İçlerinde barışın gelmesini isteyenler kuşkusuz ki vardır ama açığa çıkması gerçekten çok zor. Örgütten ayrılanlar dahi sadece yönetimden rahatsız oldukları için bunu yaptıklarını söylüyorlar. Kimse oradaki şartların ne kadar kötü olduğunu açıkça dile getiremiyor. Kürdü kürde kırdırmadığını iddia eden örgütün kamplarında büyük infazlar da oluyor. PKK'da ayrılıklar yaşandığına dair kesin bir bilgi elimizde olmasa da bu yaşanmayacağı anlamına gelmiyor.

''KANDİL'İN PARASI ESED'İN BANKASINDA''

SİZCE PKK'NIN BÜTÇESİNİN KAYNAĞI NE? DESTEĞİ KİM?

PKK zaman içinde inşaatçılıktan tutun da market zincirlerine, gıda maddeleri satımına kadar ticari işlere de el atmaya başladı. En büyük kaynakları sanırım bu ticari işletmeleri oldu. Birkaç milyar dolarlık bir bütçeye sahip olduklarını düşünüyorum. Çok sınırlı bir kısmını militanlarına harcıyorlar büyük bölümü saklanıyor. Ne kadar doğrudur tartışılır ama paralarının Suriye'de Esed'in bankalarında bloke edildiği de söylentiler arasında.

BARZANİ 'SİLAH KULLANMA DÖNEMİ GEÇTİ' DİYOR. BARZANİ SİCE PKK'NIN SON VERMESİNDE ETKİLİ BİR İSİM Mİ?

PKK, Barzani'nin başında olduğu Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin güçlenmesine şiddetle karşı çıktı. Çünkü PKK Kuzey Irak'taki diğer Kürtler üzerine de oynuyor. Ayrıca kendilerine bağlı olan bir partileri de var. Üstelik Barzani de PKK ile silahlı çatışma içine girdi. Bir daha bu tür çatışmalara girmesi mümkün değil! Her şeyin başında Kürdün Kürdü öldürmesini bölge halkı istemiyor. Barzani ancak PKK'nın ikmal yollarını kapayabilir ki bu da yeniden çatışmalara neden olabilir. Bu bakımdan Barzani'nin söylemlerini kabul etmeleri çok zor görünüyor.

MADEM BÖLGE HALKI KÜRT'ÜN KÜRT'Ü ÖLDÜRMESİNİ İSTEMİYOR BUNU DEFALARCA YAPMIŞ OLAN PKK'YA NEDEN TEPKİ GÖSTERİLMİYOR?

PKK bir Kürdü öldürdüğü zaman 'Kurşun adres tanımaz. Atarsın; çocuğa, bebeğe kadına da gelebilir' şeklinde çok ilkel söylemlerle vahşetini açıklıyor. Unutturmak için başka bir saldırı gerçekleştiriyorlar bu sefer asker, polis öldürüyorlar. PKK yaptıklarının hesabını bugüne kadar vermedi. PKK tarafından infaz edilen binlerce militandan bahsediliyor. Kendi arkadaşlarını bile tasfiye eden bir örgütten başka ne beklenebilir ki? Ayrıca korucular da yeni hedefleri. Tavuklarına kadar öldürelim ki bir daha kimse korucu olmasın düşüncesindeler.