BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Korucular: Bizi istemeyenlerin hevesi kursağında kaldı

Hükümetin Doğu'da beş bin köy korucusu için kadro açması nasıl bir etki yaratır? Korucu derneklerine, CHP ve HDP'ye sorduk.

Abone ol

Kürt sorununun çözümü için AKP hükümeti ile PKK lideri Abdullah Öcalan arasında yürütülen görüşmeler kapsamında başlatılan çözüm sürecinde tartışılan konulardan biri de Doğu ve Güneydoğu'da görev yapan geçici köy korucularının kaldırılmasıydı.

Koruculuk sisteminin lağvedilmesini özellikle Kürt tarafı yüksek sesle talep ediyordu.

Ana muhalefet partisi CHP'den bazı isimler de, korucuların başka alanlarda istihdam edilmesini istiyordu.

2014 yılının Şubat ayı rakamlarına göre 20 bin korucu emekli oldu, 47 bin 800 maaşlı ve 25 bin gönüllü korucu ise görevde.

İçişleri Bakanı Selami Altınok, geçen hafta yaptığı açıklamada "Başbakanımızın talimatıyla Doğu ve Güneydoğu'da bulanan koruculuk sisteminin daha etkin noktaya gelebilmesi adına boş bulunan 5 bine yakın korucu kadrosu ilanlarımızı başlatıyoruz" dedi.

Koruculuk için yeni kadro açan hükümet, böylece çözüm süreci boyunca "Unutulduk, dışlandık" diyen koruculara mesaj vermiş oldu.

Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen'in BBC Türkçe'ye verdiği bilgilere göre hükümet korucularla ilgili adım atmaya aylar öncesinden başladı.

Hükümetin diğer korucu adımları

Öncelikle 1 Nisan'dan itibaren koruculara kendi köyleri dışındaki görevlerde günlük 32 TL harcırah ödenmesine başlandı.

Sözen başkanlığındaki konfederasyonun 24 Ağustos'ta Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları görüşmede 10 bin korucu kadrosunun açılması, özlük hakları ve maaşlarda iyileştirmede talep edildi.

Bu toplantı sonrasında hükümet koruculara ek 250 TL ücret ödeneceğini, beş bin kadro açılacağını duyurdu.

Ziya Sözen, çözüm sürecinde korucuların tamamen küsmüş, kaderleriyle baş başa bırakıldıkları hissine kapıldıkları, umutsuz ve belirsiz bir bekleyiş süreci yaşadıklarını söylüyor.

Sözen kendileri için çatışmasızlık ortamının hiçbir zaman yürürlüğe girmediğini, PKK'nın 13 arkadaşlarını çarşı merkezlerinde öldürdüğünü söyleyerek, şöyle diyor:

"Bunun hükümet nezdinde dile getirilmemesi bizim moral ve motivasyonumuzu bozuyordu. Fakat 2015 Şubat ayında Sayın Cumhurbaşkanı'nın bizleri kabul etmesinden sonra devlet kurumlarının da kamuoyunun da yeniden gündemine gelmiş olduk. O tarihten bu yana bize çok daha yakından ilgi ve alaka gösterilmeye başlandı."

Yeni korucu alımlarını önemsediklerini dile getiren Ziya Sözen, "Çözüm sürecinde ve öncesinde koruculuğun kaldırılması isteyen kaynakların hevesleri kursağında kalmıştır. Devlet bu kararla, korucuların gerekli ve faydalı olduğu mesajını vermek istemiştir" diyor.

'Alım doğru değil'

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'na göre, hükümet bu adımla Kürt meselesini bir güvenlik meselesi ekseninde gördüğünü bir kez daha teyit etmiş oldu.

Sezgin Tanrıkulu: "Doğru değildir. Çözüme katkı sunmaz."

Korucular 31 yıl önce sisteme dahil olduklarından itibaren büyük sorunların yaşandığını söyleyen Tanrıkulu, bu son karara da tepkili:

"Koruculuk devletin Kürt meselesini bir güvenlik meselesi olarak gördüğü zamanlarda ortaya çıktı. Beş bin yeni korucunun alınacak olması doğru değildir. Biz, korucuların özlük ve sosyal güvence hakları, emekli yaşı gelmemiş olanların başka alanlarda istihdam edilerek kaldırılması düşüncesindeyken hükümet bu adımı attı. Doğru değildir. Çözüme katkı sunmaz." diyor CHP'li vekil..

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da yeni alımlara tepkili.

Beştaş alımların Kürt sorununun çözümüne katkı sağlamayacağı gibi sorunu daha da derinleştireceğini söylüyor.

"Mevcut iktidar eski yöntemleri yeniden yürürlüğe koyma gibi bir uygulama içine girdi" diyen HDP'li vekil, hükümette soruna güvenlikçi yaklaşımın yüzde 100 hakim olduğu görüşünde.

Uzun yıllar Diyarbakır'da avukatlık yapan Meral Danış Beştaş "Koruculuk kadrosu için başvurular olur mu" sorusuna şu yanıtı veriyor:

Meral Danış Beştaş: "Geçmişte alınan korucuların tümü gönüllü alınmadı, bölgede karşılığı yok."

"Geçmişte alınan korucuların tümü gönüllü alınmadı, devlet onları mecbur bıraktı, köy boşaltma yakma yıkmayla tehditle koruculuk sayısı artırıldı. Başka yaşam şartı bırakılmadı. Yine başka yöntemler devreye konulacak gibi görünüyor. Koruculuğun sistem ve algı olarak bölgede karşılığı yok."

Korucu dernekleri ise farklı düşünüyor. Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, Doğu ve Güneydoğu'daki valiliklere 20 bine yakın insanın korucu olmak için başvurduğunu belirtiyor.

Diyarbakır merkezli Güneydoğu Anadolu Köy Korucuları Federasyonu Başkanı Seydoş Karadağ da sadece Diyarbakır'da Çınar İlçesi'nde geçen ay 50 kadro alımı için 600 başvurunun yapıldığını ifade ederek, talebin yoğun olduğunu kaydediyor.