BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  SPOR

Keita F.Bahçeye şans tanımadı

Ligin ilk yarısında Galatasaray'ın sağ kanadında fırtına gibi esen Keita şampiyonluk yarışı için giderayak iddialı konuştu...

Abone ol

Fildişili yıldız, ilk devreyi lider bitiren Fenerbahçe'nin ilk ikiye giremeyeceğini vurgulayarak "Şampiyon Galatasaray" dedi

Kısa bir tatilin ardından Afrika Kupası finallerinde ülkesi Fildişi Sahili için ter dökecek olan yıldız oyuncu, giderayak içini dökerken Galatasaray'daki ilk 6 ayında yaşadıklarını büyük bir içtenlikle paylaştı.

Şampiyonluk yarışında devreyi lider bitiren Fenerbahçe'ye şans tanımayan ve "Biz şampiyon oluruz. Beşiktaş da ligi ikinci sırada bitirir" diyen Keita, sözlerine şöyle devam etti:

"Ligin ilk yarısında sürpriz puan kayıpları yaşadık ama ikinci yarıda bu hataları tekrarlamayacağız. G.Saray şampiyon olacak. Buna takım olarak hepimiz sonuna kadar inanıyoruz. Lig sonunda biz bunu başaracağız. Bence ligi ikinci sırada Beşiktaş bitirir. Fenerbahçe de üçüncü olur. Afrika Kupası finalleri nedeniyle Ocak ayında takımımdan uzak olacağım. Finale kadar gidersek ancak Şubat ayı başında döneceğim. Zaten ilk lig maçında sarı kart cezam nedeniyle forma giyme şansım yok."

İzin almadım sakattım!
Rijkaard'ın kendisine sakatlığı nedeniyle izin verdiğini belirten Keita sözlerine şöyle devam etti: "Bizler profesyonel futbolcularız ve bu işten para kazanıyoruz. Eğer maç varsa herkes kalmak zorunda. Ancak takım içinde bazı futbolculara ayrıcalık tanınırsa hata olur. Bana gelince, Gençlerbirliği maçında öyle bir darbe aldım ki, doktorlar 'Bu darbe 2-3 santim yukarı gelse ayağın kırılabilirdi' dediler. Değil Trabzonspor maçında oynamak; ağrılardan ayakta zor duruyordum. Rijkaard 'Bekle' dedi, ben de bekledim. Doktorlar 'Trabzonspor maçında oynayamaz" raporu verince, gitmeme müsaade ettiler. Gerçekten sakat olmasam Trabzonspor maçına da kalırdım. Ama herkese eşit davranılmasını da beklerdim. Ayrıca takım içinde Afrika Kupası nedeniyle en az tatil yapacak futbolcu da benim."

Evimde gibiyim

Galatasaray'daki takım ruhuna övgüler yağdıran Fildişili yıldız, dört sezon futbol oynadığı Fransa'da Lille ve O.Lyon kulüplerinde böyle bir arkadaşlık ortamına rastlamadığını şu sözlerle ifade etti: "Galatasaray'daki gibi arkadaşlığı hiçbir yerde görmedim. Bir aile gibiyiz. Herkes çok samimi. Her konuda yardımcı oluyorlar. Elano'nun uyum sorunu vardı, bütün takım onunla çok ilgilendi, ona gereken sıcaklığı gösterdiler. Bütün yabancı futbolcularla yakından ilgileniyorlar. Florya'da kendimi evimde gibi hissediyorum. Galatasaray'a gelmekle çok isabetli bir karar verdiğimi bu takımın içine girince iyice anladım. Üstelik dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biriyle çalışıyorum. Rijkaard dünyanın en iyi 5 hocasından biri."

Arda'nın gözyaşları beni çok etkiledi

Arda ve Nonda'ya övgüler yağdıran Keita, "Arda çok yetenekli. Dünyanın her takımında oynar. Kaptanlık da ona çok yakışıyor. Galatasaray'ı inanılmaz seviyor. Bu takım için yapmayacağı şey yok. Çok genç olmasına rağmen takımda tüm futbolcular onu seviyor ve saygı duyuyorlar. Hepimiz onu dinliyoruz. Herkes onun kaptanlığından memnun. Kazanamadığımız bir maç sonrası soyunma odasında hırsından ağlaması beni çok etkiledi. Bu derece takımını seven futbolcu için fazla bir söze gerek yok. Nonda ile çok iyi anlaşıyorum. Harika bir forvet. Bunu kesinlikle Nonda ile samimi olduğum için söylemiyorum. Avrupa'da yaptıkları ortada. Nonda bencil değil. Takım ruhu çok üst düzeyde" dedi.

Yenilince başkanın yüzüne bakamıyoruz

[PAGE]


Keita, Galatasaray Başkanı Adnan Polat için ise şu ifadeleri kullandı: "Mükemmel bir başkanımız var. Yeri geldiğinde sert, yeri geldiğinde tatlı sert ama her yönü ile bütün futbolcuların saygı duyduğu bir insan. Zaman zaman bizlerle birebir konuşuyor. Bir futbolcu için bu çok önemli. Başkanınızın yanınızda olması ve onun varlığını hissetmeniz ayrı bir motivasyon. Yenildiğimiz maçlar sonrası, deplasmanlardan dönerken onun yüzüne bakamıyoruz, utanıyoruz. Kendisi de çok üzgün oluyor zaten. Ona bu tür üzüntü yaşatmak bizi çok üzüyor. Onu da, camiayı da bu sezon çok sevindireceğiz."

Hoca olsam derbide atılan futbolcuya ben de kızardım

Fenerbahçe maçında gördüğü kırmızı kart ve aldığı 3 maç ceza sonrasında Frank Rijkaard'ın yedek bıraktığı Abdulkader Keita, Hollandalı teknik adamın haklı olduğunu ifade etti: "Rijkaard cezam bitince beni yedek bıraktı. Hatta bir basın toplantısında 'Keita'nın iyi futbolcu olduğunu bize tekrar hatırlatması lazım' demiş. Ben izlememiştim ama sonra öğrendim. Takımın başında Rijkaard var, bana 'Oyna' derse, çıkıp oynuyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımı herkes gibi o da görüyor. Ancak Fenerbahçe maçında gördüğüm kırmızı kart konusunda bana kızgın olduğunu biliyorum. Bu tepkisi son derece normal. Ben de bu takımın hocası olsam, böyle önemli bir derbide takımı böyle bir kırmızı kartla takımını yalnız bırakan futbolcuya kızardım. Hatalı olduğumu biliyorum, kendimi savunmadım da zaten. Zaten kulüp yönetimi de bana para cezası verdi. Buna sesim çıkmadı. Rijkaard'a gidip ayrıca kendisinden özür diledim.

Aramızda sorun yok!

Bu nedenle ben teknik direktör olsam para cezasının dışında başka bir ceza vermezdim. Ama Rijkaard böyle uygun gördü, saygı göstermek lazım. Aramızda sorun yok. Yedek bırakırsa yanında otururum, hiç sesim çıkmaz. Görev verirse de sahada elimden gelenin en iyisini yaparım. Son maçlarda da sanırım kendimi tekrar kanıtladım ve kazandığımız maçlara katkı yaptım."

Carlos'a yumruk büyük hataydı!

Sezona çok iyi başlayan ancak Kadıköy'deki derbide Roberto Carlos'a attığı yumruk sonrasında oyundan atılan Keita, 3 maçlık cezanın ardından Rijkaard'ın hışmına uğramış ve kendini yedek kulübesinde bulmuştu. Fildişili yıldız, sezonun ilk yarısına damga vuran hareketini yorumladı: "Agresif değilim ama bazen hırsımın kurbanı oluyorum. Kaybetmeyi hiç sevmiyorum. Örneğin Fenerbahçe maçında Roberto Carlos'a yaptığım hataydı. Bu nedenle üzgün olduğumu söyledim; herkesten özür diledim. Carlos'a o hareketi yapmamalıydım. Dikkat ederseniz; o derbide oyun başlamadan çok şey yaşadık. Kırmızı kart pozisyonunda da Carlos belime güreşçi gibi sarıldı, bırakmıyordu. Bir ara hakemle göz göze geldim, düdük çalmasını bekledim ama çalmadı. Ben de o hatayı yaptım. Kendimi savunmak için söylemiyorum ama hakem zamanında düdük çalsa, o olay olmayacaktı."