BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99

Kararı millet verecek

Demokrasilerde iktidarı ve muhalefeti halk belirler. Anayasa Mahkemesi ise bir partinin yasalar çerçevesinde hareket edip etmediğine karar verir. Anayasa Mahkemesi"nin bir partiyi kapatabilmesi için nitelikli çoğunluk gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi"nin AKP hakkındaki kararı ciddi bir ikaz niteliğindedir ama kararı millete bırakmaktadır. Yani AKP"nin kapatılmamasına karar verilmiştir ama AKP"nin de suç işlediği de bu karar neticesinde ortaya çıkmıştır.

Şimdi artık AKP çok daha dikkatli hareket etmek zorundadır. AKP hakkında gerçek kararı seçim sandığında millet verecektir. Milletimizin önüne seçim sandığı gelince elini vicdanına koyarak oylarını kullanacaktır. AKP iktidarının doğrularını ve yanlışlarını artık millet değerlendirmeye alacaktır.

Anayasa Mahkemesi"nin verdiği karara saygılıyız, ama bu karar sürecinde özellikle dışarıdan bu davayı etkileme yönünde ciddi müdahaleler olmuştur. Anayasa Mahkemesi üyelerinin bu baskılara boyun eğeceğini düşünmemekteyiz ama bu baskıların yapılması bile Türkiye Cumhuriyeti"nin hukuk sistemine bir hakarettir.

Türkiye sömürge ülkesi değildir. Kendi hukuk sistemi içersinde kendi kararlarını verebilen bir ülkedir.

Anayasa Mahkemesi"nin bu kararından hem iktidar hem de muhalefet ciddi dersler çıkarmalıdır. İktidar, yetkilerinin sınırsız olmadığını iyi bilmeli hukuk çerçevesinin dışına asla çıkmamalıdır. Muhalefet ise iktidarı ancak seçim sandığında yenebileceğini bilmeli ve muhalefetini ona göre planlamalı ve yapmalıdır. Şimdi artık mahkeme sürecinde gerilen Türkiye"deki tansiyonu düşürmek yine hem iktidara hem muhalefete düşmektedir. Artık Türkiye normale dönmelidir. Bu gerginlik politikaları her geçen gün ülkemize büyük zarar vermektedir.

Bu karar ayrıca şunu da ortaya çıkarmıştır ki, vatandaşlarımız oylarını kullanırken bin düşünüp bir karar vermelidir. Vereceği kararın ülkenin geleceğini etkileyeceğini her Türk vatandaşı bilmelidir. Onun içindir ki, aktif vatandaş, katılımlı demokrasi anlayışını yerleşmelidir. Sandığa gitmeyip, benim oyundan ne olur ki, deyip ondan sonra da başka kuruluşlardan yardım beklemenin yanlışlığı bir kere daha ortaya çıkmıştır. Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. O zaman sağlıklı bir demokrasi anlayışı ülkemizde yerleşir. Yoksa kendi sorumluluklarını yerine getirmeden, her şeyi başkalarından bekleyen bir anlayış asla demokrasiye uymaz.

Türkiye demokrasi ve hukuk kurallarından ayrılmadan yoluna devam edecektir. Ama bu karar AKP iktidarına da ciddi bir ikaz olmalıdır. AKP, Türkiye Cumhuriyeti"nin temel niteliklerine karşı olanların odağı haline getirilmesine çalışanları partiden  mutlaka tasfiye etmelidir.

AKP"nin kapatılma davası ülkemizi birinci dereceden ilgilendiren birçok meselenin de göz ardı edilmesine sebep olmuştur. Kerkük"te Türkmenlere karşı girişilen katliamlar, Kıbrıs"ta gelinen nokta Türkiye"nin gündeminde derhal birinci sıraya çıkmalıdır. Ülkemizin kırmızı çizgilerinin paspas haline getirilmesine izin verilmemelidir.

Bu davaya kilitlenip diğer önemli olayları göz ardı eden basınımızda artık biran önce gerçek gündeme kilitlenmeli ve ülkemizin çıkarları ön planda tutulmalıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi de iktidarıyla muhalefetiyle, ülkemizin milli çıkarlarına odaklanmalıdır.

Vatandaşlarımız bu ülkede kavga değil çözüm üretilmesini istiyor. İktidar partisi artık ağlama duvarı olmayı bırakmalı çözüm üretmelidir.

Türkiye iktidardan laf değil iş üretmesini bekliyor. Milli meselelere çözüm bekliyor. Umarım bu karar iktidarın şimdiye kadar uyguladığı yanlış politikalarını düzeltmesi için bir uyarıcı etki yapar.

Yoksa nasıl olsa kapatılmadık artık bize bir şey olmaz diye düşünerek hatalar devam ederse,  ülkemizi çok daha sıkıntılı günler bekler ki, bu asla istenilmeyecek bir durumdur.

Evet,  AKP hakkındaki kararı millet seçim sandığında verecektir.