BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70

Kapitalizm Savarona dinlemez!

Savarona Atatürk’ün ölümden sonra Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na eğitim gemisi olarak verildi. Deniz Harp Okulu öğrencileri mezuniyet yıllarında bu tekne ile Avrupa limanlarına seyahatler yaptılar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yadigarı olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na emanet edilen Savarona yatında fuhuş yapıldığını öğrendik.

Haliyle çok kızdık, sinirlendik, isyan ettik.

-Atatürk’ün hatırasına bu yapılır mı?

Elbette yapılamaz!

Peki, niye yapılıyor bu saygısızlık?

Yapılacak çok fazla bir şey yok. Çünkü Savarona bir işadamının marifetleri ve gayretleri sayesinde bugün denizlerde yüzebiliyor. O olmasaydı, tekne hurdaya ayrılıp sökülerek parçalar halinde satılacaktı!

Adam bu efsane tekneyi satıl aldı, onardı, yüzdürdü. Şimdi yaptığı yatırımın karşılığını alıyor. Savarona’yı parasını verene kiralıyor.

Kiralayanlar da istedikleri gibi gezip eğleniyorlar.

Öyle ya elin oğlu “bu yat Atatürk’ünmüş” diyerek, Atatürk ilke ve inkılâplarına uygun olarak -eskiden olduğu gibi okul gemisi ruhuyla- limanları dolaşacak değiller ya…

Her şeyi olay anında göstermelik tepkilerle yorumlayan yüzeysellik geleneğine sahip olduğumuzdan gazetelerin birinci sayfalarına bakıyoruz:

-Aaaa Büyük Atatürk’ün yatı kerhane olmuş! diyoruz.

Hiç aklımıza şu soru gelmiyor:

-Bu tekne buraya gelirken nerelerden geçti?

Savarona, 1931’de Amerikalı Emily Reobling Cadwallader’e ait olarak Almanya’nın Hamburg kentindeki Blohm and Voss tersanelerinde 4 milyon dolara inşa edildi. Amerikalılar bu işe çok bozuldular. Böylesi gösterişli bir tekneyi niye Amerika’da değil de Almanya’da inşa ettirdin diyerek zavallı kadına Savarona’yı haram ettiler. Öyle yüksek bir vergi koydular ki, tekne ABD’ye giremedi. 1938’te Türk Hükümeti tarafından satın alındı.

Savarona Atatürk’ün ölümden sonra Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na eğitim gemisi olarak verildi. Deniz Harp Okulu öğrencileri mezuniyet yıllarında bu tekne ile Avrupa limanlarına seyahatler yaptılar.

1989’da Savarona “hurdaya” ayrıldığı haberleri çıktı gazetelerde.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için artık bir yük haline gelmişti. 1938’den 1989’a kadar yarım yüzyıl kullananların eseri olarak bu hale geldi.

Bir seyahat sırasında Norveç’te 1848 yapımı bir tekne ile Oslo fiyordunda günlük gezi yapmıştık. O tekne 150 yıl sonra yüzebiliyorsa, Savarona da yüzebilirdi.

Nitekim yüzdü de…

Ama Atatürk’ün emanetçisi olduklarını her fırsatta yüksek sesle dile getirenler tarafından değil… Parasını veren bir işadamı tarafından yüzdürüldü. Atatürk’ün yadigarı onun sayesinde hayatına devam edebildi.

Bu tarihi tekneyi “hurda” haline getirenler şimdi isyan ediyorlar:

-Savarona’da fuhuş olur mu?

Elbette olur!

Çünkü sistemin özü paraya dayanıyor. Parasını verdiğinde her şeyi satın alabilirsin:

-Kapitalizm Savarona dinlemez!