BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99

"Kadir Topbaş ve diğerleri" oldu...

Kadir Çelik’in dün akşamki Objektif adlı tartışma programı hakikaten Türk siyasetine objektif tuttu.

Her şey gayet net olarak göründü... 

Adayların hal-i pür melalini mercek camının tarafsızlığında gösterdi bize Çelik; ve bir defa daha cesur objektif gazetecilik örneği verdi. 

***
İlk defa 1995 seçimlerinde Erbakan uygulamıştı bu taktiği...

Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz’ın katıldığı açık oturumlara gitmeyerek onlardan farklı bir konumlanma sağladı.

Ben ve diğerleri” mesajını gönderdi; ben ve zayıflar...

Onlar ekran başında birbirlerine ağır ithamlarda bulunurlarken, muhtemelen Erbakan ekran başında "kahve içerken" büyük bir keyif alıyordu.

***
Dün gece de Kadir Topbaş uyguladı bu taktiği.

Kadir Topbaş, adaşının yönettiği açık oturuma katılmayarak ben ve diğerleri demek istedi...

Elhak başarılı da oldu!

Ayrıca açık oturumun “çok esprili!” aktörleri onu haklı çıkarmak için elinden geleni yaptılar.

Hakkını yememek gerek, DYP adayı Vefik Alp en renkli siması idi tartışma programının...

Kronik belediye başkanı adayı olduğu için bir kere proje sıkıntısı yoktu!

Arşivinden çıkarıp çıkarıp “şekilde görüldüğü gibi...” diye anlatıyordu.

Eminim içinden, “tam üç seçimdir güneş ışınlarının konik gelişine göre ev nasıl yapılır diye anlatıyorum, yine anlamazlarsa bu son” diye düşünüyordur...

***
Meral Akşener, her zamanki gibi bilimsel çalıştığını gösterdi.

İşe başlamadan önce araştırmalar yaptırmış.

Yani mevcut durum tespiti...

Ama yapılan araştırmalar heyecanını azaltmış olmalı ki benim tanıdığım cesur, cevval Meral Akşener yoktu ekranda.

28 Şubatın en önemli muhatap ve mazlumlarından biri de O’dur, ama onu bile vurgulamadı...

***
En zor CHP adayı Sefa Sirmen’in işi...

Öyle anlaşılyor ki Yuvacık barajı ile ilgili sorularla başlayan seçim kampanyası, Yuvacık barajı ile bitecek.

O kadar ki henüz “sayın Sirmen belediye başkanlığı yapmaya bu kadar hevesliydiniz, o zaman neden milletvekili oldunuz?” diye sormaya vakit bulunamadı.

Sefa Sirmen’in bu seçimlerdeki en büyük başarısı, Deniz Baykal’ın tasfiyesini isteyenlerin işini kolaylaştırmak olacak galiba!.. 

***
Adayların içinde en masumu Masum Türker!..

Ecevit'in yüklediği parti görevini büyük bir vefa duygusu içinde yapmaya çalışıyor.

Aynı ses tonu ile sakin bir şekilde herkesin neyi neden yapamayacağını söylüyor, yalan söyleyen olursa “hımmm” diyor.

Kendisine "halkın avukatı" diyor ama, daha çok açık oturumların hakemi olacak gibi!..

***
Mevcut grubun içerisinde GP adayı Ufuk İlkiz siyasete ilk defa girmiş olmanın avantajını çok iyi kullandı doğrusu.

O da, açıkoturumun mevcutlularına "ben ve siz" mesajı gönderdi.

Söylemek istediklerini söyledi, yuvarlamadı.

Ama en sonunda ekibin espritüel, neşeli hocası Vefik Alp onu da gevşetip, güldürmeyi başardı! 

O nedenle İlkiz’in bir dahaki sefere dikkat etmesi gereken tek rakibi, "eski partilisi" olmuş olan Vefik Alp’dir.

***
Objektif olarak son sözüm:

Açıkoturuma katılan adayların önemli bir çoğunluğu verilen sıkıcı görevi yapmanın sıkıntısı içinde idiler.

“Siyasette 24 saat çok uzundur” temel önermesini rezerv tutarak seçimin sonucu bellidir diyebilirim.

Kadir Topbaş, partisinden de güç alarak diğerlerini ötelemiştir.

Benim tek kafama takılan tek şey; Kadir Çelik “boğazdan geçen büyük yanıcı, patlayıcı gemiler konusunda ne yapılmalıdır?” sorusunu Kadir Topbaş'a sorabilseydi acaba ne cevap alacaktı?

Öyle anlaşılıyor ki, biz bu sorunun cevabını öğrenemeden Topbaş İstanbul belediye başkanı olacak.