Kadın olmak

 Genç kadın üstüne tuttuğu penye pantolunun ona uzun geldiğini fark edince, acaba kısaltabilir miyim? dedi. Kuzenim oradan atıldı: Kadınsan herşeyi yaparsın! Beynimde fişek gibi çaktı bu cümle. Erkeklere biraz feminizmi çağdıştırabilir bu durum ancak düşünülürse gerçekten doğru.

 Kadınsak herşeyi yapıyoruz. Çocuk bakıyoruz, evi çekip çeviriyoruz (her anlamda), işe gidiyoruz, varsa eşlerimizi çekip çeviyoruz. Peki ya erkekler? onlar sadece işe gidiyorlar. Çocuğun ödevi ne? Kız arkadaşı ile bir sorunu var mı? Öğretmeni ile aralarında geçen diyalog, ateşi var mı çocuğun, ya da hangi ilacı ne zaman alıyor? Akşam ne pişirsem?... Uzatabilirim tüm bu soruları.

 Bu yüzden beynimde gerçekten şimşekler çaktı bu cümleyi duyunca... Geçen gün Merkel’in bir ropörtajını okuyordum, hala sabahları eşime alınacaklar listesini yazıyorum demişti. İki yönden hayrete düşmüştüm: Başbakanın eşi alınacakları kendi alıyordu, yani bizzat markete giderek... Dahası Merkel başbakan da olsa evinde bir kadındı ve eksikleri belirleyip bir kağıda liste halinde yazıyordu. Gün içersinde inanılmaz kağıtlara imza atsa bile..

 Kadın olmak işte böyle bir şey... İnanılmaz bir organizasyon kabiliyeti. Birçok işi birden görebilme beceresi. Hem de kadının bu yeteneğinin kültür ve tahsille de ilgisi yok. Köydeki kadın da hem tarlayı, hem evi hem çocukları bir arada idare ediyor, şehirdeki de hem işini, hem evini, hem de çocuğunu... Bu durumda hiçbir ayrım unsuru yok. Tüm kadınlar eşit.

 Zaten bence tüm bunlardan dolayı da kadın olmak çok keyifli. Bazen bu keyif bize unutturulmak istense de, ara sıra hatırlamak insanın içini ısıtıyor...