BIST 10.054
DOLAR 32,38
EURO 34,69
ALTIN 2.402,53
HABER /  GÜNCEL

İşte Nazım'ın bilinmeyen aşkı!

Zeliha Berksoy, Nazım Hikmet'le ilgili hiç bilinmeyenleri anlattı.

Abone ol
Habertürk'te Balçiçek İlter'e konuk olan Zeliha Berksoy, Nazım Hikmet'le annesinin aşkla başlayan dostluklarını ve dönemin bilinmeyenlerini anlattı...
 
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Zeliha Berksoy, Söz Sende'de Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı. Nazım Hikmet'le annesinin aşkla başlayan dostluklarının ölene kadar sürdüğünü söyleyen Berksoy, Nazım'ın hapishane sürecinde yaşadığı zorlukları gözleri dolarak anlattı.
 
İşte Zeliha Berksoy'un o açıklamaları....
 
SONKU, NAZIM'A ÖLDÜRÜLECEĞİNİ SÖYLEDİ
 
Demokrat Parti zamanı Nazım Moskova'ya kaçmak zorunda kalıyor. Çünkü tekrar askere alacaklar. Zaten ağır hasta, bir de taş kırmaya gönderecekler. Nazım'ın İpek stüdyosunda yakın arkadaşları var. Cahide Sonku da bunlardan biri. Zaten öldürüleceğini de Sonku haber veriyor. Ben de annemin çok yakın arkadaşı olduğu için biliyorum.
 
DERHAL BURAYI TERKEDİN
 
Celal Bayar'ların falan yemek yediği ünlü bir yer vardı. Cahide de hiç evde oturmayan bir kadındır, dik başlıdır. O da Tütüncü İhsan'ın karısı. Bir gün Tütüncü İhsan diyor ki “Nazım'ı askere gönderecekler. Zara'ya. Cahide de hemen İpek stüdyolarına “Bana hemen yarına bir senaryo lazım” diye haber veriyor. Nazım da senaryoyu yazıyor ve götürüyor. Cahide de evden herkesi gönderip Nazım'a durumu açıklıyor ve “Derhal burayı terkedin” diyor.
 
KORKUDAN NAZIM'IN DİZELERİNİ YAKMIŞLAR
 
Nazım diyor ki “Benim başyapıtım İnsan Manzaraları'dır” ama bunun 2000 dizesi kayıp. Çünkü ona buna saklasınlar diye göndermiş. Mesela Feride Celal mısraları eşine vermiş, eşi de hepsini yakmış. Evler aranıyor diye korkmuşlar. Bunu yapan tek isim Feride Celal de değil. Mısraları yakmışlar, atmışlar. 40'lı yıllar apayrı zamanlar, suçları çok ağır olan yıllar.
 
NAZIM SUÇSUZ AMA BİR MÜDDET YATMASINDA FAYDA VAR
 
Balçiçek İlter'in Nazım Hikmet'in Semiha Berksoy'a gönderdiği mektuplardan “...Bugün 3.5 seneyi doldurdum, demek ki resmi hesaplara göre 24.5 seneden biraz fazla cezam kaldı. Onu yatar, adalet hükmünü icra eder, çıkarız. Haydi hayırlısı...” satırlarını okuması üzerine gözleri dolan Zeliha Berksoy: Gözlerim doldu. Çünkü annem o sırada Fevzi Çakmak'la konuşulsun, Nazım affedilsin diye Yahya Kemal'le buluşuyor. Yahya Kemal de “Peki” diyerek Şükrü Kaya ile konuşuyor. Bir hafta sonra Şükrü Kaya diyor ki “Evet, suçsuz olduğunu biliyoruz ama bir müddet daha yatmasında fayda var.” Bu lafın üzerine Nazım 10 sene daha yatıyor.
 
"HELE ŞÜKÜR NAZIM'I 30 SENEYE MAHKUM ETTİRDİM"
 
Fevzi Çakmak “Nazım'ı 30 seneye mahkum ettirdim, hele şükür” diyor. İsmet Paşa da “Nazım Hikmet'in içerde yatıyor olması içimi yakıyor ama elden bir çare gelmiyor” diyor. Ne yapmış ki bu adam? Neden elden bir çare gelmesin? Daha sonra Nazım'ın avukatı onlarca rapor yazıyor, CHP Başkan Yardımcısı araya giriyor, İnönü'den randevu alınıyor. İnönü'ye tüm dava dosyası ile gidilerek durum açıklanıyor. İnönü de “Ben bu durumun böyle olduğunu bilmiyordum. Yazık, suçsuzmuş.” 50'li yıllardan bahsediyorum, Nazım yıllardır içeride. Bunlar çok ağır şeyler.
 
NAZIM'DAN BERKSOY'A: EVLENME, SENİNLE OTURACAĞIM
 
Nazım'a heyecan veren kadınlar var. Mesela annemle 1934'te aralarında bir şey yaşanıyor. Çünkü Semiha çok zeki, cingöz, yetenekli. Aralarında derin bir tutku var. Semiha, bu tutkudan Berlin Müzik Akademisi'ne kaçarak kurtuluyor. Nazım ona “Ben istemezsem gidemezsin ama sana izin veriyorum. Çünkü sesin çok güzel.” diyor. 1940'ta annem döndükten sonra Çankırı Hapishanesi'ne gidiyor ve başka bir adama aşık olduğunu Nazım'a söylüyor. Nazım da “Evlenme, burdan çıkınca seninle oturacağım” diyor. Daha sonra annem evleniyor, Nazım'la babam da çok yakın arkadaş oluyorlar. Annemle Nazım'ın aşkla başlayan dostlukları da Nazım ölene kadar sürüyor.