BIST 9.741
DOLAR 32,51
EURO 34,78
ALTIN 2.423,46
HABER /  GÜNCEL

İşte Akşener'in FETÖ ve IŞİD ile mücadele planı!..

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisi tarafından hazırlanan Acil Eylem Planı'nda yer alan terör örgütleri 'FETÖ ve DEAŞ ile mücadele programını açıkladı....

Abone ol

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisi tarafından hazırlanan Acil Eylem Planı'nda yer alan terör örgütleri 'FETÖ ve DEAŞ ile mücadele programını açıkladı.

Partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında 'Acil Eylem Planı'nın FETÖ ve IŞİD'le mücadele başlıklarını açıklayan Akşener, ilk mücadele alanı olarak FETÖ'yü listeye koyduklarını söyledi. Türkiye'nin içeride ve dışarıda pek çok sorunla boğuştuğunu belirten Akşener, şöyle devam etti: 

İLK MÜCADELE ALANI FETÖ: "İlk mücadele alanı FETÖ terör örgütüdür. Uzun süre mevcut iktidarla iç içe olan FETÖ bu durumun bir sonucu olarak 2003-2013 arasında ülke yönetiminde önemli ölçüde söz sahibi olmuştur. FETÖ'nün 17-25 Aralık'a kadar devletin en mahrem kurumları da dâhil olmak üzere her yere sızmasının sorumluluğu, onlara bu imkânı cömertçe sunan iktidarlara aittir. Örgütün en büyük mesafeyi 2003-2013 arasında aldığı düşünülürse mesuliyetin büyük bölümünün mevcut iktidara ait olduğu açıkça görülecektir. Hal böyleyken iktidarın mesuliyetini inkâr ederek sorumluluktan kaçması insanımızın aklıyla alay etmek manasına gelir."

15 TEMMUZ'UN ANA SORUMLUSU FETÖ: "15 Temmuz darbe teşebbüsü ile milletin devleti sokaktan topladığını ve yüzlerce şehit verdiğimizi anlatan Akşener, "Bu acı tablonun ana sorumlusu gizli yol haritasını haince işleterek devlete sızan ve millet iradesine karşı bir darbeye kalkışan hain FETÖ terör örgütüdür. Bununla birlikte milletin bu gibi tehditlere karşı gereken önlemleri alması için yetki verdiği idarecilerin, en hafif ifadeyle, ağır görev kusurları bulunmaktadır."

HALK DEVLETİ SOKAKTAN TOPLADI: "15 Temmuz'da devleti, en önemli kurumlarımızı ve ülkemizin istikbalini Türk milletinin bizatihi kendisi sahaya inip kurtarmıştır. Bu tablo milleti sakınarak aynı görevi yerine getirmek için seçilen idareciler için ağır bir utanç, milletimiz için ise övünç sebebidir. Durum böyleyken sorumlu idareciler milletin övüncünden kendilerine pay çıkarmaya, hanelerine düşen utancı da kendileri dışındaki herkese dağıtmaya çalışmaktadırlar. Hâlbuki Türkiye'deki herkes sorumsuzlukta yarışan sorumluları gayet iyi bilmektedir. Yaşananlar ve sorumlular milli hafızaya kazınmış bulunmaktadır."

'DEAŞ BİR TERÖR SORUNU DEĞİL': Konuşmasında, "Elinizdeki Acil Eylem Planı'mızın ikinci önemli mücadele alanı DEAŞ'tır" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Esasen FETÖ meselesinde olduğu gibi DEAŞ sorunu da bizim tarihi tecrübemize yabancı bir saha değildir. Radikal Vehhabî hareketlerle 19'uncu yüzyılın başından beri mücadele ediyoruz. Mücadele tarihi bakımından dünyanın en eskisiyiz. Buna rağmen bu sorunla mücadele ederken devlet hafızamızdan hemen hemen hiç yararlanılmamıştır. Adımız Osmanlı iken başlayan radikal tekfirci Vehhabîlikle mücadelemiz iki yüzyıl sonra Cumhuriyet Dönemi'nde önce El Kaide, devamında DEAŞ'la mücadele olarak devam etmektedir."

"Bir virüs gibi yayılan, kendisinden olmayan yorumlara yaşam hakkı tanımayan, İslam dünyasını ayrıştıran, gençleri ailelerinden, yurtlarından koparan bu tip radikal örgütlerle savaşa büyük önem veriyoruz. DEAŞ ve benzeri örgütler yalnız bir terör sorunu değil, milli ve dini kimliğimize tehdit oluşturan ideolojik düşmanlardır. Binlerce insanımızı kendi değerlerine düşman eden, annesini babasını kendisi gibi düşünmediği için kâfir ilan ettiren DEAŞ ve böyle yapıların ülkemizden ve etki sahamızdan bütünüyle temizlenmesi önceliklerimizdendir."

HANGİ KANUN GEÇERSE GEÇSİN: AK Parti-MHP ittifakına ilişkin kanun teklifinin Meclis'ten geçmesine de değinen İYİ Parti Lideri Meral Akşener, şunları söyledi: "Hangi kanun geçerse geçsin, insan unsuru varken hiçbir sonuç alamazlar. İYİ Parti olarak en büyük korku insanımızda, milletimizde sandık güvenliğidir. İYİ Parti olarak bu konuda herkese şu güvenceyi gönül ferahlığı ile veriyorum. Çünkü eğer siz sandığı korursanız hiçbir aleyhte iş olması mümkün olamaz."

'SANDIK GÖREVLİLERİ SİGARA İÇMEYE ÇIKMAYACAK': "Özellikle 16 Nisan referandumundan sonra eksik alanları gördüğümüz için mahalle ve apartman temsilcisine kadar İYİ Parti arkadaşlarımızı eğitiyor. Bir sandık kurullarını eğitim merkezi kurduk. İl Başkanlarımız bu konuda çok kararlı. İYİ Parti'nin görevlisi sigara içmeye çıkmayacak, sandık açıldıktan sonra tutanaklar ıslak imzayla imzalanıncaya kadar orada kalacak, o tutanakları bildirecekler. Ondan sonra ilçe ve il seçim kuruluna kadar avukatlarımız eliyle bunları takip edecek. Esas mesele şudur: Sandıkta eğer mani olursanız sonraki fasıl daha kolaylaşır."