BIST 10.392
DOLAR 32,50
EURO 34,91
ALTIN 2.407,48
HABER /  GÜNCEL

Işıkara çadır dağıtımına karşı çıktı

Kandilli Rasathanesi eski Müdürü Prof. Ahmet Mete Işıkara depremde çadır dağıtmak yerine çadırkenti önerdi.

Abone ol

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırmaları Merkezi'nin eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, depremlerde çadır dağıtılmasının yanlış bir uygulama olduğunu, çadır dağıtımı yerine çadırkentler oluşturulması gerektiğini savundu. Antalya Eczacı Odası tarafından 14 Mart Eczacılar Günü dolayısıyla Dedeman Oteli'nde düzenlenen söyleşide, öğrencilere ve eczacılara seslenen Prof. Dr. Işıkara, deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrasında yapılması gerekenleri anlattı. Türkiye'de her yıl yüzde 63 oranında, 6.3 kuvvetinde bir depremin olma olasılığı bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Işıkara, Antalya ve çevresinde de 5 kuvvetinde depremler olduğunu, bunun da genellikle çevre illerde veya denizde meydana geldiğini vurguladı. Bingöl'deki depremin ardından, çadır dağıtımı sırasında sıkıntı yaşandığına da değinen Prof. Dr. Işıkara, şöyle konuştu: ''Deprem sonrası çadır dağıtımı uygulaması yanlıştır. Daha sonra anlaşılmıştır ki, bazı kişiler İstanbul'daki akrabaları için bile çadır almış. Çadır dağıtmak yerine altyapısı tamamlanmış çadırkentler oluşturulmalı. Bunu devlet yapmalıdır. Deprem olmayan şehirlerde de geçici iskan yerleri oluşturulmalı ve altyapıları gerçekleştirilmeli. Deprem olmadığında da bu yerler şehir parkı olarak kullanılabilir.'' AFET YÖNETİM STRATEJİSİ OLUŞTURULMALI Prof. Dr. Işıkara, Türkiye'de bir afet yönetim stratejisi olmadığına dikkati çekerek, ''Afet yönetim stratejisi olmadığı takdirde yaşadığımız afetleri tekrar yaşarız. Çabalarımız geleceğimizi oluşturacak çocuklar içindir. Deprem için eğitime ağırlık verilmelidir'' dedi. Işıkara ''Bingöl'deki deprem İstanbul'da yeni bir deprem yaratır mı?'' sorusuna ise, şu karşılığı verdi: ''Deprem tren değil ki, bir yerden bir yere gitsin. Bingöl depremi farklı, İstanbul ise çok farklıdır. Ancak Türkiye'de bir deprem olsa hemen İstanbul gündeme geliyor. Bunun nedeni İstanbul'un, ekonominin, yaşamın kalbi olmasıdır. İstanbul önemlidir. Anadolu'da bir deprem olsa İstanbul bu depremi iyileştirebilir ama İstanbul'daki bir depremi Anadolu iyileştiremez. Üzülerek söylemeliyim ki, bir kriz yönetimi dahi yapamıyoruz.''