BIST 10.159
DOLAR 32,21
EURO 35,07
ALTIN 2.471,21
HABER /  GÜNCEL

İran'la nükleer müzakereler başlıyor

15 aylık bir aradan sonra, dünyanın büyük güçleri ile İran arasında nükleer müzakereler Cumartesi günü İstanbul'da yeniden başlıyor.

Abone ol

15 aylık bir aradan sonra, dünyanın büyük güçleri ile İran arasında yeni tur nükleer müzakereler başlayacak.

Ocak 2011'deki son turda İran'la hemen hemen hiçbir konuda anlaşmaya varılamamıştı.

Son haftalarda ise yeni turun nerede yapılacağı üzerinde anlaşmak için epeyce mücadele gerekti.

İran bir süre Bağdat üzerinde ısrar etmişti.

ABD Başkanı Obama, İstanbul'da yapılmasına karar verilen bu turu, diplomasi için "son şans" olarak değerlendiriyor.

Obama'nın Başbakan Erdoğan'dan, bu görüşmeleri ciddiye almaları doğrultusunda İran'ın dini lideri Ayetullah Hamaney'e mesaj iletmesini istediği belirtiliyor.

Görüşmelere katılacak olan Batılı diplomatlar, bu turdan önemli bir gelişme çıkmasını beklemiyor.

ABD medyası, Obama'nın İran'dan iki talebi olacağını yazıyor: Fordow'da ağır güvenlik önlemleri ile korunan yeraltı uranyum zenginleştirme tesislerinin kapatılması ve orta derecede zenginleştirilmiş uranyum stoklarının başka ülkelere ihraç edilmesi.

Yeraltı tesisleri

İran'ın Fordow'daki yeraltı zenginleştirme tesisleri, kuzeydeki kutsal Kum kentinin 20 km dışında, 60-90 m derinlikte, kayalıkların altında bulunuyor.

Uzmanlar, İran'ın bu tesislerin inşasına 2006-07'de, Devrimci Muhafızlar'a ait başka bir tesisin yerinde gizlice başladığını belirtiyor.

Batı, Eylül 2009'da tesislerin varlığını ortaya çıkarmıştı.

Kısa bir süre sonra İran, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu IAEA müfettişlerini bölgede inceleme yapmaya davet etti.

Önce bu tesisleri yüzde 3.75 ile düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum kategorisine girecek uranyum üretiminde kullanacağını belirten İran, daha sonra burada araştırma ve geliştirme çalışmaları yapacağını söyledi.

Haziran 2011'de ise İran, Fordow'da yüzde 19.75, yani orta derecede zenginleştirilmiş uranyum üreteceğini açıkladı.

Aralık 2011'de zenginleştirme çalışması başlatıldı.

Batılı gözlemciler, İran'ın önce gizli bir sığınak inşa edip ardından bunun kullanım amacına dair çelişkili açıklamalarda bulunmasını kaygı verici buluyor.

Washington'da bulunan Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü, Şubat 2012 tarihli bir raporunda bu kaygıyı dile getirerek İran'ın, "nükleer silah üretme kapasitesine sahip olmak" amacıyla bu tesisleri kurduğunu iddia ediyor.

Şu anda kimse İran'ı Fordow'da nükleer bomba üretmekle suçlamıyor.

Tesisler artık IAEA gözetiminde ve nükleer silah üretmeye yönelik bir program başlatılması halinde bu durum derhal farkedilebilir.

Fakat gözlemciler, yeraltında korunaklı bir zenginleştirme tesisinin, İran'ın istediği anda ve saldırılara karşı güvenceye alınmış bir halde bomba yapma olanağını kolaylaştırdığını ifade ediyor.

İran, Fordow tesislerini kapatma konusunda kamuoyu önünde istekli bir tavır sergilemiyor.

İran hükümeti için bu tesisler siyasi gurur meselesi haline gelmiş durumda.

İran Atom Enerjisi Örgütü başkanı Feridun Abbas, İran Öğrenci Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada, Fordow'daki faaliyetlere son verilmesi talebinin yersiz olduğunu belirtti.

Orta derecede zenginleştirilmiş uranyum

ABD'nin ayrıca İran'dan orta derecede zenginleştirilmiş uranyum stoklarını başka ülkelere ihraç etmesi talebinde bulunması bekleniyor.

İran, bu uranyumu Tahran Araştırma Reaktörü'nde kullanacağını ifade ederken, Batılı uzmanlar İran'ın üretmeyi planladığı miktarın bu ihtiyacın çok üzerinde olduğunu söylüyor.

Orta derecede zenginleştirilmiş uranyum kendi başına nükleer bomba yapımında kullanılamıyor; onu bu düzeye çıkarmak için başka zenginleştirme işlemleri gerekiyor.

IAEA Şubat 2012 raporunda, İran'ın 109,2 kg orta derecede zenginleştirilmiş uranyum üretmiş olduğunu belirtiyor.

Silah aşamasında kullanılacak uranyum için bu miktar yeterli değil.

Fakat diplomatlar İran'ın bu stoku ihraç etmesi gerektiğini söylüyor.

Uzlaşma mümkün mü?

İran'ın kullandığı söylemler, en azından Batı'nın bazı taleplerini konuşmaya razı olabileceğine dair ipuçları sunuyor.

Hamaney'e yakınlığıyla bilinen eski parlamenter Gholam Ali Hadad Adel, P5+1 olarak bilinen BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ile Almanya'nın dilinin daha yumuşak ve daha kibar olduğunu belirterek, "böylece her iki taraf da daha sakin bir tutum takınabiliyor" diyor.

İran'ın baş müzakerecisi Said Celili ise devlet televziyonunda yaptığı açıklamada, "işbirliği konusunda ilerleme kaydedecek başarılı görüşmeler yapmaya hazır olduklarını" belirtti.

İran hükümeti açısından karşılığında hiçbir taviz elde etmeksizin, orta derecede zenginleştirilmiş uranyum stoklarını ihraç etme seçeneği cazip değil.

Fakat İran içerisinde stokların satılmasının mümkün olabileceğine dair iddialar var.

Bunun gerçekleşmesi, İran teknolojisinin zaferi olarak değerlendirilecektir.

İran'ın ayrıca daha fazla orta derecede zenginleştirilmiş uranyum üretimine son vermeye de hazır olabileceği söyleniyor.

Bu adımın atılması halinde, İran'ın düşük derecede zenginleştirilmiş uranyum üretme hakkı uluslararası alanda tanınmış olacak.