BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

İngiliz basınından Türkiye'ye ağır suçlama

Times: Ankara, Suriye'nin silah ambargosunu delmesine göz yumuyor. Financial Times: Türkiye Orta Doğu'da bir boşluğu dolduruyor.

Abone ol

Times gazetesinde yer alan bir haberde, Suriye'nin Türkiye üzerinden silah ambargosunu deldiği öne sürülüyor.

 

İstihbarat kaynaklarına dayandırılan haberde, "Bugün Avrupa Birliği Esad yönetimine uyguladığı ambargoyu daha da ağırlaştırmaya hazırlanırken Ankara'nın Şam'a yönelik kamuoyu önündeki sert tavrına karşın Çin, İran ve başka yerlerden gelen silah malzemeleri Türkiye üzerinden Suriye'ye sokuluyor" deniyor.

'Üç Türk şirketi suçlanıyor'

Haber şöyle devam ediyor:

"Times'e konuşan bir Orta Doğulu istihbarat yetkilisi, 'Türk Hükümeti'nin açıkça ticareti teşvik ettiğini düşünmüyoruz ama bazı yetkililerin bilgisi var. Göz yumuyorlar demek belki daha doğru' diyor. Bu kaynak, üç Türk şirketinin asker ve polise zırh ve cephane üreten bir araştırma enstitüsüne teçhizat sattığını söyledi. Suriye'deki Bilimsel Çalışmalar ve Araştırma Merkezi'ne (SSRC) ABD ve AB yaptırım uyguluyor."

"Times'ın ulaştığı bir belgede iki Türk şirketinin bu enstitüye füze üretiminde kullanılan malzeme sattığından söz ediliyor. İki şirket de iddiaları reddediyor. Suriye'ye füze üretiminde kullanılabilecek Çin yapımı parçalar sağladığı öne sürülen üçüncü Türk şirketi ise iddiaları yanıtsız bıraktı. Belgede, bu merkezin ürettiği silahların bir kısmının Suriye ordusuna verildiği bir kısmının da Lübnan'da Hizbullah'a gittiğinden bahsediliyor. TÜBİTAK'ın da araştırmalarında SSRC'ye yardımcı olduğu öne sürülüyor."

'Türkler tek gözünü açtı'

Haberde Türkiye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilinin iddiaları "saçma" olarak nitelediği ve Ankara'nın yakın bir zaman önce Suriye'ye silah sevkıyatını engellediğini söylediği aktarılıyor." Haberde bir istihbarat yetkilisi, "Avrupa Birliği'nin yaptırım kararından sonra Suriyeliler malzeme tedarikinde sıkıntı yaşamaya başladı. Türkler daha önce bu ticarete göz yumuyorlardı. Şimdi tek gözleri açık' diyor.

'Türkiye kartlarını kapalı tutuyor'

Aynı gazetede yer alan Anthony Loyd imzalı bir yorumda, Ankara'nın Şam yönetimine sert eleştiriler yöneltmesine ve 9000 bin Suriyeli mülteciye kucak açmasına rağmen Suriye'deki devrime tam olarak müdahil olmak istemediği belirtiliyor. Yazıda özetle şöyle deniyor:

"Özgür Suriye ordusunun bir komutanı, 'Ne Türk desteği', elimizdeki silahları ya orduya düzenlediğimiz baskınlardan ya da kaçakçılardan aldık' dedi. Özgür Suriye Ordusu'nun bazı üyeleri Türkiye’yi Suriye rejimiyle işbirliği yapmakla suçluyorlar. Geçen Ağustos'ta Türkiye'de kaçırılan isyancı yarbay Hüseyin Harmuş geçen ay Şam'da tutsak olarak ortaya çıkmıştı. Bazı isyancılar, Türkiye'nin Harmuş'u bazı PKK'lılar karşılığında Suriye'ye teslim ettiğini öne sürüyor."

"Komşularıyla sıfır sorun politikası izlediğini söyleyen Türkiye Özgür Suriye Ordusu'na açık destek vermediği gibi Suriye'ye doğrudan müdahale konusunda da gönülsüz davranıyor. Ankara, sonucu kestirilemeyen devrimin bölgede bir Şii-Sünni savaşı başlatmasından ve Kürt ayrılıkçılığını alevlendirmesinden endişe ediyor. Türkiye Suriye'deki gelişmelerin yönü belli oluncaya kadar kartlarını kapalı tutacak, çok şey söylemesine karşın doğrudan çok fazla bir şey yapmayacak."

Times'ın başyazısında da şöyle deniyor:

"Esad'ın reform vaadini yerine getirmemesi Erdoğan'ı öfkelendirdi. Bu, Türkiye'nin güçlü ordusunu güvenli bölge oluşturulması ya da müdahale için kullanabileceği umutlarının doğmasına yol açmıştı. Ama bu boş bir umut. Batılı askeri yetkililer, Libya'dakinin aksine Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulamayacağını çünkü Suriye'nin güçlü bir hava savunma sistemi olduğunu söylüyor. BM kararı olmadığı sürece Türk müdahalesi de sınır bölgelerinin ötesine geçemez."

"Bunun sonucunda Suriye ordusu şehirlerde kalmaya ve kan dökmeye devam eder. Ama Esad'a baskının artırılması konusunda Türkiye, NATO'daki müttefiklerine katılmalı. Bölgedeki en güçlü ülke olarak Türkiye imparatorluk geçmişine ilgi duymaya başladı. Ankara, bu amacına ulaşmak istiyorsa, Müslümanların Esad'ın cani askerlerinin elinden ancak derhal harekete geçilerek kurtarılabileceğini bilmeli."

'Suriye, Türkiye'nin nüfuzu için ölçü'

Financial Times'ta yer alan Daniel Donbey imzalı bir analizde ise "Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden bu yana Türkiye Orta Doğu'da hiç bu kadar aktif bir rol oynamadı. Ama Suriye meselesiyle başa çıkmaya çalışan Türkiye'nin gerçek nüfuzunun boyutları konusunda şüpheler var" deniyor:

"Suriye meselesinden daha öteye bakınca otoriter ve radikal değil, demokratik, ılımlı ve daha müreffeh bir Arap dünyası arzulayanlar için Türk modeli esin kaynağı gibi görünüyor. Ancak Türkiye'nin ne kadar ağırlığı olduğu, gerçekte ne yapmak istediği ve rolünün genişlemesinin bir fırsat mı yoksa risk mi olduğu konusunda soru işaretleri var. Tesev'in 16 Orta Doğu ülkesinde yaptırdığı bir anket, Türkiye'nin bölgede model ülke olarak görüldüğü, bölgenin gelecekteki ekonomik lideri olacağı ve barışa en fazla katkıda bulunan ülke olarak algılandığına işaret ediyor."

'Türkiye ABD'nin boşluğunu dolduruyor'

"Bir anlamda Türkiye bir boşluğu dolduruyor. ABD Orta Doğu'daki varlığını azaltıyor, Irak'tan çekiliyor ve ortak hedefleri gerçekleştirmek için Ankara gibi müttefiklere bakıyor. Obama Erdoğan'ı birlikte en fazla çalıştığı beş lider arasında saydı. Türk yetkililer, başkanlık seçimindeki belirsizliğe rağmen, Washington'un İsrail'le yaşadığı sorunlara karşın Türkiye'nin değerini takdir edeceğini düşünüyor. Suriye, Türkiye'nin nüfuzunun boyutlarının test edileceği bir örnek olabilir. Şam'ı reformlara ikna edemeyen Ankara şimdi Esad'ın gideceği varsayımına göre bir politika izliyor. Ankara, Özgür Suriye Ordusu'yla basın toplantıları düzenliyor. Ayrıca Suriye'nin Dostları'nın önde gelen bir üyesi. Ancak Ankara çatışmaların sınırına dayanması endişesiyle isyancıları silahlandırmakta gönülsüz. "

Türkiye'de bazı yorumcuların Ankara'nın Kıbrıs ve Ermenistan'la ilişkiler ve AB üyeliği konusunda daha fazla çaba harcamasını istediklerini belirten gazete, 100'den fazla gazetecinin hapiste olması nedeniyle Türk modelinin daha fazla sorgulanmaya başladığını belirtiyor. Gazeteye göre bazı gruplar da ABD'nin Ankara'yla stratejik ilişkilere çok fazla önem verdiğini ancak Türkiye'deki insan haklarına yeterince ilgi göstermediğini söylüyor.