İktidara yeni muhtıra
Eşkıya çetesinin hamisi kim bilmeyen kaldı mı?..Kim bu işi arkasında ABD-AB yok diyor!!?
Bilinene ekleyelim..
O mayınlara bakarken arkasında Kandil Dağının izdüşümü kadar İstanbulun ,Boğazın bir kısım yalılarını falan da görmenizi tavsiye ederim bendeniz!..
Para babaları geçtiğimiz hafta Başbakan Erdoğana adrese elden teslim yeni bir muhtıra verdiler!..
ABD-AB patentli seçkinler sınıfı,aralarındaki ABD-AB kardeşliğine rağmen iktidarı sık sık topuğundan uyarma gereği duyuyorlar.Büyük patronun,Ortadoğu ekseninde katliamlar temelinde istila hareketi tırmandıkça memleketinde dahilinde güç sahibi yaptığı acentaları da saflarını sıkı tutuyorlar tabii!..
Son muhtıra;
Bir süre öncekilere ekli geldi...
Denildi ki;
Kuzey Iraktan uzak dur!..
Burada gene ana konu olan muhtıra dan biraz uzaklaşalım ve son şehitlerimizden Binbaşı Karagözün anacığı Fatma Karagözün feryatlarını hatırlayalım..
Ben vatan sağ olsun' demeyeceğim.
Alçak sürüsü bu feryadı duyururken meseleyi kendilerine doğru yotmayı ihmal etmediler.Ama acılı ana kahraman evladının şahadetini değil de ,bu kahramanların eşkıya sürüsü önünde hedef olmasına sebep veren Ankaranın pısırık teslimiyetçi muhteremlerine,her şahadetten sonra en fazla feryadı basan,satılmış düzenin timsahlarını işaret ediyordu.
Kuzey Iraktan uzak dur!..
Bunlar işte o timsahlardır...
Kısaca hatırlayalım,iktidarın elinde bütün veriler,söz konusu seri cinayetlerin önlenmesi,ülkenin temel niteliklerinin korunması için Kuzey Irak üzerinde etkili bir hareket geliştirmeyi işaret ediyor.Devlet bütün birimleri ile bu yönde hazırlık yapıyor.İşte tek vücut olunması gereken bir durumda ,malum para babaları ortaya çıkıp iktidara Kuzey Iraktan uzak dur ikazında bulunuyor!..
Bu ifadeyi bunlar kadar net Barzani-Talabani bile kullanmıyor..
Ve pişkinliğe bakınız..
Memleketin kremasını sıyıran ,dünya zenginleri ile aşık atan,her birinin dünyanın zengin ülkelerinde şatoları banka hesapları bulunan,memleketimizi talan yeri olarak kullanan bu sürünün gerekçesi de şudur..
Bu durumda ABD ve AB ile karşı karşıya geliriz!..
Devamında da suret-i hak gerekçe...
Ekonomimiz başta bir çok alanda olumsuzluk çıkar
Önce hatırlayalım..
Askerlerin başındaki Hilmi bey de bir ara vazifeye atılmalarının önünde Borsa düşer korkusu bulunduğunu belirtmişti!..
Vay ki vay!..
Ekonominin bozulmaması için beklemek gerektiğini çocuklarını toprağa veren,ellerinde kaybedecekleri vatanlarından başka bir varlığı olmayan insanlarımıza anlatın bakalım..
Bunların egemenliği,ceplerinin selameti ile Ankara zevatının onlara teslimiyetidir işte şehit anasını vatan sağ olsun demeyeceğim isyanına getiren...
Muhtıraya dönersek...
Parababalarının iktidardan Kuzey Iraktan uzak dur dayatmalarının dışındakiler pek yabancı değil..Önceki taleplerinin yeni versiyonu ve hükümetin de kabul ettiği ama ağırdan aldığı konular..
Diyorlar ki;
AB talimatlarına daha çok uyun..
Yabancı sermaye ye daha çok teslim olun..
Reformları tartışmadan uygulayın.(Yani eşkiyanın taleplerini tanıyın,suçluları daha çok özgürleştirip güvenliği kısıtlayın,askeri teslimiyete zorlayın.vs)..
Eğitim reformu diye Sokrates,Erasmus adlı projelerle Türk gençliğinin kuşatma altına alınmasını sağlayan,milli değerlerden uzaklaştırın,istikbal uluslar arası holdinglere ve onların uzantılarına köleleştirmektedir deyin!..
Ve Cumhurbaşkanlığı sevdasından vaz geç..
Kabaca bu talepler..
Muhtıra,belirttiğim gibi Başbakan Erdoğana elden adrese teslim yapıldı.
Peki o ne yaptı..
Muhtıra bilgi hasnesine girdiğini takip eden günlerde bazı gazetecilerle bir araya geldi .O buluşmada gazetecilerde şu izlenim oluşmuş..
İş dünyasının
hassasiyetlerikonusunda kendilerinin de zaten duyarlı olduklarını
söylüyor.
Zamanı geldiğinde yeni cumhurbaşkanı seçiminde de bir gerilim
yaşanmayacak. Ne sebeple olursa olsun, Türkiye'yi germek yanlıştır
.Hem kurumsal olarak, hem ismen, teker teker işadamlarıyla
görüşmeler oluyor.
Bu görüşmeler uğurlu kademli olsun da;
Merak ettiğim kitleler önünde bazı para babalarının yedikleri haltlar nedeniyle yakasına yapışacağını ,sabrının taştığını söyleyip duruyordu..
Başbakanın sabrını biz anlayamayız,anlayamıyoruz,taşmaması için elinden geleni yapıyor. Kandil konusunda taşmıyor patır patır askerlerimiz ölüyor,vurguncular konusunda taşmıyor saçı bitmedik değil doğmamış bebğin hakkı bile kalmadı,dahası memleket kalmadı..
Tabii yaptığı zor iştir...
Bazen kendisini Tayyip Erdoğan zannedip ,bizim gibi gönlünden taşanı söyleyiveriyor ama ardından oturduğu koltuğu hatırlıyor!..
Mesela şu son Bush katliamına arka çıkan, memleketimizin malum matbuatındaki başlıklara isyan etmiş,İsrail yalakalığına,toplu katliama göz yumulmasına isyan etmiş ve demişti ki;
"Medya dikkat etsin, bu işi başlatan onbaşının kaçırılması değil, 7 çocuğun şehit edilmesidir"
Hay ağzına sağlık diye düşünürken ABDli CNNde programcıya şunları söyledi..
"Şu an suçlu arayacak durumda değiliz. Suçlu aramaya kalkarsak, hepimiz duygusallaşır ve var olan durumu daha da kötüleştiririz. Yapmamız gereken şey, bir ateşkesi sağlamaktır."
İlk sözleri değil ama bu sözleri krema tabaka tarafından pek beğenilmiş.
Onları daha da hoşnut edecek mi?.
Kuzey Iraktan uzak durarak!..