Hürrem fırtınasının nedeni buymuş!

AKSANLI TÜRKÇE İLE KALPLERİ KAZANDILAR Onlar TV seyircisi için kelimenin tam anlamıyla sürprizdi... Yüzlerini belki de ilk kez görüyordu seyirci. Ama kısa sürede konuştukları "kırık" ve "aksanlı" Türkçe ile milyonların kalbine girdiler. Kimi zaten yurt dışında doğup büyüdüğü için böyle konuşuyordu, kimi de rol gereği. İşte ekranlarda özellikle son dönemle örneklerine çok rastlanan o yıldızlar. HÜRREM SULTAN TV ekranlarının yurtdışından gelen en yeni yıldızlarından bir Meryem Uzerli. Alman bir anne ile Türk babanın kızı olan Uzerli, aksanlı Türkçe konuşuyor. Ama bu onun, yabancı kökenli olan Hürrem Sultan rolüne seçilmesinde büyük rol oynadı. Uzerli'nin canlandırdığı Hürrem Sultan'ın ilk bölümde söylediği "Sultan Sülüman" cümlesiyle akıllarda yer etti. Hem dizideki hem de özel yaşamındaki bu kırık Türkçe seyircinin onu kısa sürede sevmesine neden oldu. CAROLINE Yıla damgasını vuran dizilerden Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin de Alman bir oyuncusu var. Wilma Elles belki kendi ülkesinde bile Türkiye'deki kadar tanınmıyor. Dizide Caroline karakterini canlandıran Elles, Hürrem Sultan'dan daha aksanlı bir Türkçe ile konuşuyor. Bazen sokakta "Caroline, Cemile'yi rahat bırak" tepkileri görse de o burada olmaktan ve tanınmaktan memnun. CAZİBE Yahşi Cazibe dizisinde Aslıhan Gürbüz'ün oynadığı karakter aslında Türkçe konuşuyor. Ama onun konuştuğu Azeri Türkçesi. Durum böyle olunca da Türkiye'deki seyircinin kulağına tuhaf geliyor. Ama buna rağmen, seyirci Cazibe'nin konuşmasını çok sempatik buluyor. SOPHIE Yerden Yüksek dizisinde de bir yabancı karakter var. Yasemin Allen'ın canlandırdığı Sophie. Ruhi Sarı'nın oynadığı karakterin aşık olduğu Sophie aslında bir Fransız. Dizide kırık Türkçe konuşan Allen aslında Türkiye'ye pek de yabancı değil. İngiliz asıllı Suna Yıldızoğlu'nun kızı. MATHILDA Manken Nilüfer Silsüpür de ekranların askanlı Türkçe konuşan kahramanlarından Seyirci onu Bütün Çocuklarım dizisindeki Mathilda rolüyle hatırlıyor. Silsüpür dizide Fransa'dan misafirliğe gelen ama aşık olup Türkiye'de kalan bir genç kadını canlandırıyor. SOFIA Serenay Sarıkaya da Adanalı dizisinde Yunanistan'da büyüyen Sofia karakterini canlandırıyordu. Oktay Kaynarca'nın oynadığı karakterin kızını canlandıran Sarıkaya rolü gereği aksanlı bir Türkçe ile konuşuyordu. Sarıkaya, Sofia rolüyle beğeni topladı. KRISTEN Seyirci onu Fatmagül'ün Suçu Ne dizisinde Kristen olarak tanıdı. Kerim'e aşık olan Kristen karakterini Clare Frost canlandırıyor. YUNAN DAMAT NIKO Özgür Çevik de Yabancı Damat dizisinde Yunan Niko'yu canlandırıyordu. Bu yüzden de aksanlı bir Türkçe ile konuşuyordu Çevik. Dizi Yunanistan'da da ilgiyle izlendi. YEŞİLÇAM'IN YABANCI YILDIZLARI İşte İngiltere'den Japonya'ya Rusya'dan Fransa'ya Yeşilçam'ın yabancı yıldızları İthal güzellerin en ünlüsü ve adından en çok söz edilenlerinden biri Anna Babkova... Ukraynalı Babkova 2006 yılında Türkiye'ye geldi... Son Osmanlı- Yandım Ali filminde rol aldı.. Bu filmdeki cesur sahneleriyle dikkat çekti. Ancak kısa bir süre önce sınır dışı edildi. Ayumi Takano çok uzaklardan Japonya'dan Türkiye'ye geldi... Ama kısa sürede hem Türkçe'yi öğrendi hem de TV ekranlarında ve tiyatro sahnesinde boy gösterdi. 1997’de Türkiye’ye gelen Takano, 1998’de Herşey Çok Güzel Olacak filmi ile Türkiye’de çalışmaya başladı. 2000-2002 döneminde Marmara Üniversitesi Sinema-TV bölümü’nde Yüksek lisans eğitimi aldı. Yılda 2-3 kere ailesini görmek için Japonya'ya giden Ayumi Takano, Halen İstanbul’da yaşıyor. İspanyol güzeli Beatriz Rico, İstanbul Kanatlarımın Altında'daki sahnesiyle hafızalara kazındı. Rico geçtiğimiz yıllarda bir TV dizisinde rol aldı. Tatsyana Tsvikeviç, Rus Gelin adlı filmde rol aldı. Metin Akpınar ile oynadığ ıyatak sahnesi uzun süre konuşuldu.. Bir süre daha Türkiye'de kaldı.. Ancak sonra adı sanı duyulmaz oldu. Rus Larissa Litichevskaya masum yüzü ve duru güzelliğiyle hafızalara kazındı. Gölge Oyunu adlı film ile sinemaseverlerin belleğinde yer etti. Onun Türkiye serüveni kısa sürdü. 1970'li yılarda İngiltere'den Türkiye'ye gelen Sonia, Yeşilçam'ın ustalarından Kayhan Yıldızoğlu ile evlenip Suna adını aldı. Önceleri kocasının da teşvikiyle filmlerde küçük rollere çıkmaya başladı. Sonra da bir anda filmlerde başrol oynamaya başladı. Üstelik artık sahnelerin de yıldızı olmuştu. Bir dönem Rod Steward'ın "Do You Think I'm Sexy" şarkısını yorumlayarak Türkiye'yi kasıp kavurdu. Kayhan Yıldızoğlu'ndan boşandıktan sonra bir süre de Çetin Alp ile dillere destan bir aşk yaşadı. Hatta bir ara türkü albümü bile çıkardı. Bir süre ortadan kaybolan Suna Yıldızoğlu Türkiye'ye dönüşünde bu kez yanında kızı Yasemin allen vardı. Türkiye'nin en ünlü ithal güzeli bir dönem Haydar Paşa'nın gelini olarak lanse edilen Christine Haydar. Uzun boyu, sarı saçları ile Fransa'dan gelen Christine Haydar hem oyunculuk hem şarkıcılık yaptı.. Bir dönemtüm yapımcıları ve yönetmenleri peşinde koşturdu.. Sonra geldiği gibi sessiz sedasız ülkesine döndü. Aradan yıllar geçtikten sonra bu kez Simone adlı kitabının tanıtımı için ülkemize geldi. Epey yaşlanmıştı ama hala güzel olduğunu kanıtlamak için objektiflere çarpıcı pozlar verdi. Haydar, geçtiğimiz haftalarda bir tiyatro oyununda rol almak için yine Türkiye'ye geldi. Bir zamanlar Yeşilçam'da yerli kadınların ateşli rollerde oynaması pek rastlanan bir durum değildi.. İşte bu dönemde "ithal güzeller" girdi devreye.. Bunlar arasında Türk sinema tarihine damga vuranlardan biri de Giselle Dali (yanda) oldu.. Dali; 1961 yapımı İstanbul'da Aşk Başkadır' filminde Fikret Hakan'la deniz kenarında sevişerek, bir Yeşilçam geleneği başlatmıştı. Onun ardından bu tür sahnelerde Estella Blain, Eva Bendler gibi yabancı oyuncular oynamaya başladı... Onlarla başlayan gelenek günümüze kadar uzandı.. ONLAR DA ÜÇÜNCÜ KUŞAK TÜRKLER Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine çalışmaya giden ailelerin ikinci ve üçüncü kuşak çocukları arasında da sinema ya da TV alanında ün kazananlar var. Bazıları önce doğup büyüdükleri ülkelerde ün kazandı sonra Türkiye'de tanındı, bazıları da Avrupa ülkelerinde başka alanlarda eğitim görüp Türkiye'de oyuncu olarak parladı. İşte Avrupa'dan gelen o ünlü oyuncular. Türkiye'nin Monica Bellucci'si olarak tanınan Evcen de Almanya'da doğdu. Dusseldorf Heinrich-Heine Üniversitesi Sosyoloji Bülümü’nde okurken dizi teklifleri alınca, okulu dondurup annesiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Evcen, Yaprak Dökümü dizisiyle üne kavuştu. Sinema filmlerinde de oynayan Evcen, görünüşe göre oyunculuk kariyerine Türkiye'de devam edecek. 1973 İzmir doğumlu olan Elçin 9 yaşındayken Paris'te yaşayan ailesinin yayına gitti. Liseyi bitirdikten sonra ekonomi ve sosyal bilimler okudu. Bir süre ticaretle uğraşsa da akşam kursları ile başladığı tiyatro serüvenine, konservatuara yaşı tutmadığı için,Fransa’nın önde gelen tiyatro okullarından Ecole Florent’e yazılarak devam etti. Gerard Depardieu, Sophie Marceau, Isabel Adjani gibi isimlerin ders verdiği Ecole Florent’den mezun oldu. Bir ara Audrey Tautou’yla aynı sınıfta okudu. Ecole Florent’ten sonra, New York’tan gelen ve Actor's Studios’u kuran Lee Strasberg'in oğlu John Strasberg ile Jack Garfeinden sinema ve tiyatro dersleri aldı. Okulu dereceyle bitirmesiyle birlikte, Fransa’nın çeşitli bölgelerinde birçok temsilde sahne alarak profesyonel tiyatro yaşamına adım attı. Tiyatronun yanı sıra çeşitli reklam ve sinema filmlerinde de rol alan sanatçı aynı zamanda senaryosunu kendisinin yazdığı ve yönetmenliğini de üstlendiği Papillon adlı kısa bir film çekti. Bir temsilde kendisini izlemeye gelen Ferzan Özpetek ile tanışan Cansel Elçin, yönetmenin Harem Suare adlı filmiyle kamera arkasında cast oluşumu, ve çekim konusunda deneyim kazandı. Bu deneyim ona Tomris Giritlioğlu ile çalışma fırsatı da sundu. Tomris Giritlioğlu ile tanışmasıyla birlikte Türkiye’de oyunculuğa başladı ve Kırık Kanatlar adlı diziden sonra asıl büyük çıkışını Hatırla Sevgili dizisiyle yaptı. Aksanlı Türkçesi yüzünden oynadığı karakterler dublaj sanatçıları tarafından seslendiriliyor. Şu sıralar Fatmagül'ün Suçu Ne dizisinde Mustafa rolünde izlediğimiz Fırat Çelik de yurtdışında doğan ünlülerden. Almanya'da doğdu sonra da ailesiyle birlikte Paris'e taşındılar. Önce inşaatlarda çalıştı sonra barmenlik yaptı. Yakın çevresinin ısrarıyla oyunculuk eğitimi almaya başladı. Fransa'da önce tiyatro oyunlarında rol aldı. Sonra da Fransız yönetlen Philippe Lİoret'nin İstanbul Film Festivali'nde gösterilen filmi Welcome için Türkiye'ye geldi. Sonra da kariyerini Türkiye'de sürdürmeye karar vermiş. 1978 yılında Zürih'te dünyaya gelen Lale Yavaş, Bern Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi Müzik ve Tiyatro Bölümü'nden mezun olduktan sonra Alles Wird Gut, Ben İsviçreli Bir Bankacıydım ve Imbissness adlı filmlerde rol aldı. 2005 yılında Alman birinci kanalı ARD'de gösterilen Zeit der Wünsche (Dilekler Zamanı) adlı iki bölümlük televizyon filmindeki performansından dolayı çok sayıda olumlu eleştiri aldı. Türkiye'den Almanya'a işgöçü bağlamında bir aşk hikayesinin anlatıldığı bu filmdeki başarısı, Adolf Grimme Ödülü ve Alman Sat1 televizyon kanalı tarafından verilen "sinematik yeni yetenek" ödülünü almasını sağladı. Yavaş, 2006 yılında ise ünlü Lüksemburglu yönetmen Andy Bausch'un Deepfrozen filminde, Peter Lohmeyer ile birlikte başrolü üstlendi. Yavaş, Türkiye'de Kasaba adlı dizide oynadı. Azra Akın, 8 Aralık 1981'de Hollanda'nın Almelo kentinde doğdu. 2002 yılında Türkiye güzeli seçildi. Ardından da Miss World Dünya Güzellik Yarışması'nda birincilik tacını giydi. Bu taç ona şöhretin de kapılarını açtı. Mankenliğin yanısırına oyunculuk da yapan Akın, Miss World (Dünya Güzeli) unvanını 1932'de Keriman Halis'in ardından Türkiye'ye ikinci defa getiren kişi oldu. Akın kariyerini oyuncu olarak sürdürüyor. 1980’de Almanya’da doğon Özlem Düvencioğlu, hukuk ve ekonomi okurken eğitimini yarıda bıraktı İstanbul’da modellikten kazandığı parayla mavi tura çıkacaktı. Bir arkadaşı onu Hırsız Polis’in kadrosu için çalışan ajansa götürdü. İstanbul’da modellikten kazandığı parayla mavi tura çıkacaktı. Bir arkadaşı onu Hırsız Polis’in kadrosu için çalışan ajansa götürdü. Yelda Reynaud'nun öyküsü de çok ilginç. Avusturya'da doğdu, bir süre Almanya'da yaşadı. Sonra evinden kaçıp Mısır'a gitti. Orada dalgıçlık yapan Reynaud, daha sonra bu konuda eğitmen olarak çalıştı. Bunun ardından kısa süreli bir ABD macerası yaşadı. Sonra Fransa'ya yerleşti. Dört yıl boyunca çeşitli tiyatrolarda oynayan Reynaud, Yılmaz Arslan'ın Yara filmiyle sinemaya adım attı. Onu son olarak Parmaklıklar Ardında adlı dizide izledik.