BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,91
ALTIN 2.428,18
HABER /  GÜNCEL

Hükümet ve HDP'den son dakika ortak çözüm açıklaması

Çözüm sürecine ilişkin HDP ve hükümet yetkilileri son dakika olarak açıklama yaptı. PKK Lideri Abdullah Öcalan, PKK'yı silah bırakma için olağanüstü kongreye çağırdı.

Abone ol

Çözüm sürecine ilişkin HDP ve hükümet yetkilileri son dakika olarak açıklama yaptı. Sırrı Süreyya Önder, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın PKK'yı silah bırakma için olağanüstü kongreye çağırdığını duyurdu.

Sırrı Süreyya Önder, gelinen durumu şöyle özetledi: "Zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiştir."

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Çözüm sürecinde önemli bir aşamaya geldik" açıklaması yaptı.

Akdoğan, şöyle devam etti: "Silahların bırakılmasına yönelik çalışmaların hız kazanması, eylemsizliğin hayata geçmesini önemli görüyoruz. Silahların devre dışı kalması demokratik gelişime hız katacaktır. Süreci nihai sonuca ulaştırmakta kararlıyız."

TARİHİ BİR NİYET BEYANI

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, çözüm sürecinde gelinen aşamaya ilişkin, Abdullah Öcalan'ın temel belirlemesinin "Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK'yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır" şeklinde olduğunu aktardı.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken, HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofis'te bir araya geldi.

ÇÖZÜM DÜNYAYI ETKİLEMELİ

Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Önder, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bugüne kadar süregelen demokratikleşme sorunları ve son 30 yılda 40 binden fazla insanın yaşamına mal olan Kürt meselesinin çözümüyle ilgili yürütülen çözüm süreci çalışmalarında tarihi bir karar sürecinin eşiğinde bulunulduğunu söyledi.

Önder, başlangıcından bugüne bu sorunun devletin dönüşümüyle ilişkili olduğunu belirterek, konuşmasında şunları kaydetti:

"Bugüne kadarki egemen devlet zihniyeti bu meseleyi salt iktidarlaşma aracı olarak düşünmüş ve kör şiddetin kurbanı haline getirmekten çekinmemiştir. Dolayısıyla çözümün barış ve evrensel demokrasiyle bağı sağlıklı kurulmadıkça kurmaya çalıştığımız demokratik barışın devlet ve toplum yapısından haktan, adaletten ve eşitlikten yana bir dönüşüm sağlaması düşünülemez. Bu itibarla süreç Cumhuriyet tarihi boyunca varlıkları yadsınan ve dışlanan tüm unsurların özgür ve eşitçe tanınması ve yeni norm sisteminde kendileri olarak yer almalarıyla gelişmek durumundadır. Tarihin bize yüklediği büyük sorumluluk, çözümün de çözümsüzlüğün de salt bizim toplumlarımızla ilgili olmayıp, tüm bölgeyi hatta dünyayı etkileyen bir muhtevası olmasıdır."

ÖCALAN'DAN PKK'YA ÇAĞRI

HDP Milletvekili Önder, dolayısıyla bölgenin 100 yıllık dengeleri alt üst olurken küresel ve bölgesel zorbalıkların yol açtığı algısal ve iradesel yaklaşımların evrensel insani değerler ölçüsünce geliştirilerek aşılması gerektiğini vurguladı.

Muhtevası gereği çok hareketli ve dinamik bölgesel koşullar gözönüne alındığında sürece de dinamik bir yaklaşım gerektiğini kaydeden Önder, şöyle konuştu:

"Bütün bu belirlemelerin ışığında zaman zaman aksamalar ve kırılmalarla yürütülen diyalog süreci resmi, ciddi ve sorumlu bir aşamaya gelmiş bulunmaktadır. Süreçte gelinen aşamaya ilişkin Öcalan'ın temel belirlemesi de şudur: 'Bu 30 yıllık çatışma sürecini kalıcı barışa götürürken demokratik bir çözüme ulaşmak temel hedefimizdir. Asgari müştereğin sağlandığı ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için PKK'yı bahar aylarında olağanüstü kongreyi toplamaya davet ediyorum. Bu davet silahlı mücadelenin yerini demokratik siyasetin almasına yönelik tarihi bir niyet beyanıdır'."

aa_picture_20150228_4661468_web.jpg

İŞTE O 10 MADDE

HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hem gerçek bir demokrasinin hem de büyük barışın temel omurgasını teşkil edecek olgusal başlıkları şöyle sıraladı:

"1. Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği,

2. Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması,

3. Özgür vatandaşlığın yasal ve demokratik güvenceleri,

4. Demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar,

5. Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları,

6. Çözüm sürecinde demokrasi-güvenlik ilişkisinin kamu düzenini ve özgürlükleri koruyacak şekilde ele alınması,

7. Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri,

8. Kimlik kavramı, tanımı ve tanınmasına dönük çoğulcu demokratik anlayışın geliştirilmesi,

9. Demokratik Cumhuriyet, ortak vatan ve milletin demokratik ölçütlerle tanımlanması, çoğulcu demokratik sistem içerisinde yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulması,

10. Bütün bu demokratik hamle ve dönüşümleri içselleşleştirmeyi hedefleyen yeni bir anayasa."

Önder, "Tüm bu hususlarda beklenen tarihi gelişmelerin hayata geçebilmesi için tahkim edilmiş bir çatışmasızlığın elzem olduğuna şüphe yoktur. Biz de HDP heyeti olarak, tüm demokratik çevreleri ve barıştan yana olan kesimleri, gelinen bu demokratik müzakere ve çözüm aşamasına güç katmaya davet ediyoruz. Barışa her zamankinden çok daha yakın olduğumuzu bilerek, emek veren ve verecek olan tüm demokrasi güçlerini selamlıyoruz" dedi.

aa_picture_20150228_4661409_web.jpg

ÇATIŞMASIZLIK ELZEM

HDP İstanbul Milletvekili Önder, Çözüm Süreci'ne ilişkin, "Beklenen tarihi gelişmelerin hayata geçebilmesi için tahkim edilmiş bir çatışmasızlığın elzem olduğuna şüphe yoktur. Biz de HDP heyeti olarak tüm demokratik çevreleri ve barıştan yana olan kesimleri, gelinen bu demokratik müzakere ve çözüm aşamasına güç katmaya davet ediyoruz. Barışa her zamankinden çok daha yakın olduğumuzu bilerek, emek veren ve verecek olan tüm demokrasi güçlerini selamlıyoruz" dedi.

PKK'NIN İLK KURŞUNU SIKTIĞI GÜNDEN BUGÜNE NELER OLDU?

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun bünyesinde kurulan “Terör ve Şiddet Olayları Kapsamında Yaşam Hakkı İhlallerinin İncelenmesine Yönelik Alt Komisyon” raporu 2013 yılının Ocak ayında yayımlandı.

İşte 1984 yılı ile 2013 yılı arasında terörün Türkiye’deki bilançosu:

30 BİN 576 KİŞİ ÖLDÜ

*Terör nedeniyle son 30 yılda 7 bin 918 kamu görevlisini şehit oldu.

*1984-2012 yılları arasında ölen PKK’lı sayısı 22 bin 101.

*1984-2012 arasında 5 bin 557 sivil hayatını kaybetti.

*PKK’nın iç infazlarının sayısı ise bilinmiyor.

*Faili meçhul cinayetlerin sayısı da tam olarak bilinmiyor. Ancak iki binin altındaki rakamlar ile 17 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.

*İstatistiklere geçmeyen ölüm olayları hariç, toplam 35 bin 576 kişinin terör nedeniyle yaşamını kaybetti.

 386 BİN 360 KİŞİ GÖÇ ETTİ

*18 Kasım 2011 itibarıyla er statüsünde 8 bin 543, iştirakçi statüsünde 6 bin 483 ve köy korucusu statüsünde 5 bin 34 olmak üzere toplam 20 bin 60 kişi Sosyal Güvenlik Kurumundan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alıyor.

*20 Ağustos 2012 tarihi itibarıyla toplam 82 bin 724 kişinin genel sağlık sigortası primleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından ödeniyor.

*İçişleri Bakanlığının 2011 rakamlarına göre Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında İçişleri Bakanlığına toplam 5 bin 34 başvuru yapıldı. Bunlardan 760’ı reddedildi, 4 bin 274’ünün ise kabul edilerek 18 milyon 755 bin 197 TL tazminat ödendi.

*Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun çerçevesinde 2011 itibarıyla toplam 359 bin 249 başvuru yapıldı. Bunlardan yüzde 82,7’ine tekabül eden 297 bin 143’ü hakkında neticeye ulaşıldı. Bunların arasında yüzde 56,1’ine tekabül eden 166 bin 754’ü olumlu karara bağlanırken yüzde 43,9’una tekabül eden 130 bin 389’una ise olumsuz yönde karar verilerek toplam 2 milyar 659 milyon 967 bin 285 TL ödenek kullanıldı.

*14 ilde 62 bin 448 hanede 386 bin 360 kişinin köylerinden göç etmek zorunda kaldı. Bunlardan 28 bin 384’ü (yani yüzde 45,4’ü) hanede 187 bin 861’inin (yani yüzde 48,6’sı) KDRP sayesinde köylerine geri döndü. Bu amaçla 1999-2011 arasında 128 milyon 360 bin TL ödenek aktarıldı.