BIST 10.677
DOLAR 32,24
EURO 35,02
ALTIN 2.445,52

Homo ekobanka

ÖZAL’IN “Prens paketinden” Coşkun Ulusoy’un öncülüğünde “Ordu” patentli bankamız Hollandalılar’a teslim edildi...
Prens Coşkun Ulusoy ile;
OYAK yönetimindeki emekli generalleri, bu müthiş icraatlarıyla ilgili olarak kutluyoruz!..
Bu mesele ile ilgili en çok keyiflenenlerden biri mutlaka Kemal Abi’dir!.
İktidarın göz bebeği Kemal Abi gözlerini kırpıştıra kırpıştıra ve o muazzam tebessümü ile “Babalar gibi satarım arkadaş” diye icraatı dayayınca cinlenip ver yansın ediyorduk.
Mustafa Kemal Paşa’yı anıp;
“Gaflet, delalet...”
Diye devam ediyorduk.
Şimdi ne diyeceğiz?..
Satışın “icraat” olarak aslında şaşılacak pek bir tarafı da yoktur!.. Memleketin “Bütün kal’alarına” bu kadar rahat girildiği ve bu durumun çağı yakalamanın, muasır olmanın gereği olarak sunulduğu bir yoğunlukta Coşkun Ulusoy’un bu yarışın dışında kalması elbette beklenemezdi!.. Bu muhterem kişi, memleketimizin baht-ı mailine “Özal’ın prensi” olarak, Turgut Bey tarafından sunulmuş bir kimlik olarak “çağları delmek” için ataklar yapması elbette kaçınılmazdı!..
Garip olan bulunduğu makamın adıdır. OYAK...
Özal prensi Coşkun Bey,son gelişme üzerine vaziyeti “çevir kazı yanmasın” vasfında açıklarken şöyle diyor...
“Oyakbank, Ordu’nun bankası değildir. Ben bunu daha önce de defalarca söyledim. Oyakbank sadece ordu mensuplarının paralarını yatırdıkları bir bankadır.”
OYAK’ın O’su “Ordu”dur... Ötesi de, Y-A-K “yardımlaşma kurumudur” açılım böyledir ama Coşkun Ulusoy’a göre bu işin “ordu” ile ilintisi yoktur!..
Böyle sorumsuz açıklama da çağın gereğidir!..
OYAK, piyasa koşullarına göre hareket etmek zorunda olan bir holding diye değerlendirilse bile, adını taşıdığı özel durum nedeniyle, ayağı frende, milli değerler çerçevesinde sorumlu hareket etme zorunluluğu vardır. Müşteri var diye “tuzluğu kapıp koşan” Coşkun Ulusoy ile OYAK’ın emekli generallerden de mürekkep yönetim kurulunun kimleri kıs kıs güldürdüklerini, kimleri ulusal değerlendirmelere saldırma fırsatı yarattıklarını dahi hiç önemsemedikleri ortadadır...
Coşkun Ulusoy ve OYAK yönetim Kurulu bu son icraatları ile Türkiye’deki bankacılık sektörünün yüzde 42’sinin yabancıların eline teslimine tırmanışını da sağladılar!..
Oyakbank’ın satıldığı grup Hollandalı. Hollanda, derin devleti ile de Avrupa Birliği’nin “derinlikleri” de stratejik etkinliklerinden söz ediliyor. Hollanda’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik “hasım” atıkları da ortada... Hollanda Genel Kurmay Başkanı, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine verdiği demeçlerle tanınıyor... Hollanda, Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhine yönelik AB lobilerine finans desteği sunuyor... Hollanda artık, 1.2 milyon müşterisi olan ve bu müşterilerinin büyük çoğunluğunu TSK mensuplarının oluşturduğu bankanın sahibidir!..
Maziyi hatırlayalım...
OYAK Grubu, 2005’te Antalya’da 1700 çalışanı ve iş ortağı ile bir toplantı yapmıştı. Salondaki herkes kırmızı beyaz tişört giymişti. Bu tişört, daha sonraki günlerde ‘milli sermaye hareketi sembolü’ olarak anılırken, Ulusoy şu konuşmayı yapmıştı: Türk Telekom, Tüpraş ve Erdemir bence özelleştirilmemeliydi. Bunların Türkiye için stratejik önemi vardı. Madem özelleşiyor, öyleyse bizim gibi yerli kuruluşların elinde kalmalı.”
O zaman “işbirlikçiler” bu durumu;
“Böyle kırmızı tişört ruhuna sahip bir yönetici ‘homo ekonomikus’ değildir” diye tanımlamışlar...
Şimdi “homo ekonomikus” olduğu için Coşkun Bey’i kutluyorlar...