BIST 10.056
DOLAR 32,24
EURO 34,79
ALTIN 2.429,60

Halkbank’ta Blok Satış Yanlışı!

Küçük esnaf ve sanatkarları desteklemek üzere Atatürk’ün talimatıyla kurulan T. Halk Bankası, köklü, yaygın şube ağı ve yetişmiş personeli ile çok önemli bir ihtisas bankasıdır.

2001 krizinden sonra günah keçisi ilan edilen, IMF ve Derviş ekibinin organize ve sistematik ve tamamıyla haksız ve mesnetsiz suçlamalarıyla yıpratılmak istenen T. Halk Bankası, T.C. Ziraat Bankası ile birlikte ülkenin en ücra köşelerine bile hizmet götüren, esnaf, sanatkarlar, KOBİ ve çiftçilerle, üreticileri finanse eden, Cumhuriyetle yaşıt bir kurumdur.

Cumhuriyetin 83 yıllık kazanımlarını ve kurumlarını, iktidarlarını, bir süre daha sürdürebilmek uğruna, umarsızca satarak, ayakta kalmaya çalışan AKP iktidarı, şimdi de gözünü T. Halkbank’ın blok olarak satışına dikmiş durumda.

Ben ekonomik konularda yazan ve konuşan bir ekonomist olmanın ötesinde, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve de T. Halk Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinde de bulunma şansını ve şerefini elde etmiş, T. Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği de yapmış, deneyimli bir ekonomi yöneticisi olarak, bu bankanın sıradan bir ticaret bankasına dönüştürülmesinin ekonomiye ve milletimize hiçbir yararı olmayacağını açıkça ve bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Kamu Bankalarının siyasi otoritenin emrinde ve yönlendirmesinde, istismar ve yanlış kullanımlara potansiyel teşkil ettiği bir özelleştirme gerekçesi olarak gösterilebilir.

O zaman bunun da çaresi yine blok satış değildir.

Milletin malına, yine milleti ortak ederek, yani sermayeyi tabana yayarak da bu sakınca giderilebilir

Benim geçmişte Özelleştirme Başkanı iken ve Ekonomi Bakanı olarak yaptığım önerileri bir kez daha tekrar etmekte yarar görüyorum.

T. Halkbank’ın, hisselerinin bir bölümü halka – geniş bir kampanya – ile (kredili ve taksitli olarak) satılabilir. Kalan hisselerin bir bölümü TESK - Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonuna, TESKOMB - T. Esnaf ve Sanatkarlar Kooperatif Merkez Birliğine, TOBB - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine, hem kurumsal, hem de üyeleri bazında satılabilir.

Devletin de esnaf ve KOBİ politikalarına ilişkin denetim ve regülasyon amaçlı bir altın hisse ile sadece bu politikaların sürdürmesinin güvencesi sağlanabilir.

Elbette bir miktar da çalışanlara hisse verilebilir.

Böyle bir kolektif ve yaygın hissedarlıkla, Halkbank yine yaygın ve saygın misyonunu sürdürebilir. Hem de siyasetin olası etki ve yanlış kullanımından esirgenmiş olur.

Ancak AKP iktidarı, Halkbank’ı blok olarak satarak, seçim öncesi harcamaları ve ayakta kalabilmesi için sarf edecek – geçici – kaynak yaratmak hesabında olduğundan, yangından mal kaçırırcasına ısrarla ve süratle “blok satış” yapacağını söylüyor ve maalesef bu yönde adımlar atıyor.

Bunun, yani, Halkbank gibi köklü bir misyon bankasının blok olarak satılarak, “sıradan” bir ticaret bankasına dönüştürülmesinin hem ekonomik, hem ahlaki, hem de vicdani sorumluluğu büyük olur.

Bunu yapanları ve destekleyenleri Türk milleti affetmez ve layık olduğu cevabı günü geldiğinde mutlaka verir.

Bizden bir kez daha uyarması!